ERGÜN AYDOĞAN
Cumhuriyet Halk Partisi ‘’İrade milletindir’’ adıyla, olağanüstü koşullarda, olağanüstü 21’inci kurultayını bazı çevrelerin beklentilerinin aksine başarıyla tamamladı.
17 ay önce 4-5 Kasım’da kimilerine göre sürpriz sayılabilecek şekilde genel başkan seçilen, genel başkan seçildikten 5 ay sonra yapılan 31 Mart Yerel seçimlerinde partisini 47 yıl sonra birinci, AKP’yi 22 yıl sonra ilk kez ikinci yapan genel başkan olarak tarihe geçen Özgür Özel, olağanüstü kurultayda oy kullanan 1276 delegenin 1171’inin oyunu alarak rekor sayılabilecek oyla güven tazeledi, genel başkanlığını tescilledi.
Kurultayda 60 kişilik PM için 181 kişi başvurdu. 181 kişi içinden en çok oy alan genel başkan Özgür Özel’in 52 kişilik anahtar listesi firesiz ‘blok’ olarak seçildi. Geri kalan 8 kişi Bilim Kültür Sanat Platformu üyelerinden seçildi. YDK’nın 15 üyesi için 51 aday başvurdu, Özgür Özel’in anahtar listesinde olan 15 üye en çok oy olarak seçildi.
Parti içi muhaliflerin çıkardığı ‘’denge ve dayanışma’’ ve ‘’ortak akıl vicdan’’ listelerinden hiç kimse PM ve YDK’na giremedi.
Bu kurultayın görünen, beklenen sonuçları bir de kurultay öncesi ve kurultayda yaşananlar var birazda onlara bakalım. Kurultay ihtiyaçtan değil, iktidarın Ekrem İmamoğlu operasyonuyla birlikte CHP’ye kayyım atama girişimlerine karşı ‘hızlıca’ ön almak için olağanüstü şartlarda yapılması gereken bir kurultaydı.
Neymiş, CHP kurultayında ‘şaibe’ varmış. Diyenler de o kurultayda beklediğini bulamayan ve yıllarca oturdukları mevzileri kaybedenler ve onlar adına söz söyleyen sözde CHP’lilerle birlikte iktidar adına algı operasyonu yapanlar. Günlerce özellikle iktidar medyasında köpürttükçe köpürterek CHP’ye kayyım atanacağı fırtınası kopardılar. Aynı kişiler kurultayda büyük fırtınalar kopacağını iddia ederek listeyi 10-20-30 kişinin deleceğini Özgür Özel’in zor duruma düşeceğini iddia ettiler.
Kurultay bütün bu baskılar karşısında hızlıca yapılması gerektiği içinde fiziki şartları çok yeterli olmayan Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılmak durumunda kalınmıştır. Sınırlı sayıda izleyicinin alındığı, gelenlerin dışardan izlemek durumunda kaldığı, bir taraftan seçimler devam ederken Ekrem İmamoğlu adına İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel gelen kalabalığa seslendiği açık hava toplantısı da aynı anda yapıldı.
Kurultay öncesi parti yetkilileri tarafından aranarak ‘onur üyesi’ olarak katılıp katılmayacağımız soruldu. Bir gün önce genel merkez her kurultayda olduğu gibi illerden gelen partililer tarafından yöneticilerin odaları, koridorlar doldurulmuştu. Yöneticiler rahat, sonuçlardan oldukça emindi. Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağı belli olduktan sonra başka bir adayın çıkmasını kimse beklemiyordu. Genel başkanın bir önceki kurultayda oluşan listesini zorunlu değişiklikler dışında aynen koruma kararlılığı belli olunca PM adaylık talepleri doğal olarak sınırlı kaldı.
Bu kurultay yarış, rekabet kurultayı değil, birlik beraberlik kurultayı olarak görüldü. Hele ki iktidarın Ekrem İmamoğlu ve belediyeler üzerinden CHP’yi kuşatma, itibarsızlaştırma, terörize etme arayışlarına karşı…
Özgür Özel’in rakipsiz olarak girdiği kurultayda iktidara yönelik özgüveni yüksek konuşmasında ‘cunta’ sözleriyle birlikte sert tondaki kısa sayılmayacak iki saate yakın konuşması oldukça başarılıydı.
Genel başkanlık için adaylığını açıklayan Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal adaylıktan çekildi. Eski İstanbul milletvekili Berhan Şimşek adaylık için yeterli süre verilmediğini, aldığı imzaların geri çektirildiğini iddia ederek Özgür Özel’le tartıştı, dışarda basına karşı Özgür Özel ve parti yöneticilerine ağır eleştiriler yöneltti. İktidar medyasının beklediği; artizliği yaptı!
İktidar medyası her ne kadar kurultayda beklediği ‘kavga, tartışma’ sahnelerini bulamamış olmanın hayal kırıklığı içine girmişse de Berhan Şimşek’in aday olamaması üzerinden kısmen de olsa köpürtecek bir olay yakalamış olmanın coşkusunu yaşadı!
Şimdi güven tazeleyen Özgür Özel ve ekibinin önündeki zorlu süreci nasıl yöneteceğine bağlı. Özgür Özel 19 Mart siyasi darbesinden sonraki Saraçhane sürecini gayet başarıl yönetti. Bundan sonraki süreç daha zorlu bir süreçtir. Parlamento ayağıyla birlikte, başta Ekrem İmamoğlu ve ekibi olmak üzere tutuklu 5 belediye başkanı vardır. Öncelik bunların serbest bıraktırılması, bir an önce erken seçim kararının alınması ve de ülkeyi yönetecek kadro, ülke sorunlarını çözecek, yarınların bugünlerden daha iyi olabileceği umudunu kitlelerde yaratacak politikaları halka sunmak olmalıdır.
Bu da hiç kimseyi dışarda bırakmadan, bütün güçleri harekete geçirerek, hepsinden yararlanarak toplumsal muhalefeti örgütleyerek olabilir. CHP’ye umut bağlayan sokak ve geniş halk kitleleri, parti içi çekişme ve kavga değil topluma liderlik etmesini bekliyor…
Yeniden seçilen Özgür Özel ve ekibini kutluyor, başarılar diliyoruz.