Muhalefette ifşaat furyası!

 

 

Ne hayaller kurulmuş, ne kadar çok umutlandırılmıştı muhalif kitleler…

Tek adam sistemine karşı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme’ geçilecekti. Siyaset mühendisliği kusursuz! şekilde yürüyor, kendileri dışındaki sesler susturuluyor sus, ‘şimdi zamanı değil’ deniyordu. Sürecin aksaklıklarını, eksikliklerini dile getirmek isteyenlere yoksa sen Erdoğancı mısın suçlamaları yöneltiliyor… Bak Erdoğan en zor döneminde artık seçim kazanması imkansız, öyle kamuoyunda öne çıkan isimlere falan gerek yok, karşısında kim olursa olsun seçimler ‘zaten’ kazanılıyor. Öyle ki bugün CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem ‘kola kutusu olsa’ kazanıyor tweetleri atıyordu.

Liderler sürekli yuvarlak masa etrafında bir araya geliyor, kurmaylar sürekli çalışıyor sayfalarca ortak mutabakat metinleri oluşturuluyor. Adaysızda olsa seçimler ‘zaten’ kazanılacağı için ‘adaylık’ hiç gündeme gelmiyor, adayınız belli değil diyenlere dur sende ‘pişmiş aşa su katma’ adayın önemi yok ki; seçimler garanti, herhangi bir isim olabilir deniyordu! Hatta seçimler zaten kazanıldığı için seçimler sonrasının planlaması konuşuluyor geçiş süreci, 2 yıl mı 4 yıl mı yoksa bir dönem mi olsun tartışılıyor; İmamoğlu aday olursa ‘o çok genç, çok hırslı’ bırakmaz, yetkileri sonuna kadar kullanır bizim ‘yeni Erdoğanlara’ ihtiyacımız yok deniyordu. Neyse Erdoğan yetikleri kullanmaya devam ediyor!

Tüm bu siyaset mühendisliği plan projesinin kamuoyunda kabul görmesi için anket siz olmazdı, adaysız bile muhalefetin yüzde 55-60’larla seçim kazanacağı sözde araştırmalar yayımlandı. Muhalefetin siyaset yapıcıları TV’lerde günlerce beyin yıkadı! Farklı rakamların olduğu anket firmaları ‘bozgunculukla’ veya iktidar mahreçli olmakla itham edildi!

Ve maalesef tarihin en önemli seçimi, tünelden önceki son çıkış denilen seçimler ekonominin en berbat olduğu, 11 ilin depremden etkilendiği, yönetenin sürekli git gelli yanlış politikalarına rağmen muhalefet kaybettiğini kabul etmese de, iktidar bir kez daha seçimleri kazandı.

Şimdi ifşaat zamanı; meğerse endişeli kitleler haksız değilmiş!

İYİP Genel Başkanı Meral Akşener her gün yeni ifşaatlar da bulunuyor, zehir içtim diyerek masayı neden devirdiğini anlatıyor. Yetmiyor 2018 seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ü kendisine önerdiğini anlatıyor; bugün ne alakaysa…

Esas olarak tüm bu süreçlerin etkin söz sahibi CHP yöneticilerinden gelen açıklamalar kamuoyunu nedense şaşırtmıyor; çünkü herkes olanları zaten tahmin ediyor, biliyordu!

Önce Genel Başkanlığa aday olan Grup Başkanı Özgür Özel birçok karardan sonradan haberimiz oldu, bazı kararlar yetkili kurullarda konuşulmadan farklı yerlerde alındı. İttifak ortaklarına verilen milletvekillerinden haberimiz olmadı, Ankara’da Sadullah Ergin’in ismini gördüğümde inşallah isim benzerliğidir, dedim.

Kamuoyunu, bu kadarda olmaz, CHP böyle mi yönetilmiş, hani nerde tek adam yönetimine karşı kararların kolektif alındığı yönetim aklı dedirten açıklamalar kimseyi şaşırtmıyor.

Dönemin etkili Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’le devam edelim. Adıgüzel’de aslından seçim sonucunun sürpriz olmadığını, beklenen bir sonuç olduğunu söyleyerek bize gelen anket sonuçları da aşağı yukarı seçim sonuçlarını yansıtıyordu. Genel Merkeze gelen anketlerde Erdoğan’ın oylarının Kılıçdroğlu’nun bir-iki puan önünde olduğunu görüyorduk diyor. Ama Adıgüzel’in aksine, Genel Başkan yardımcısı Tuncay Özkan 24 Ocak’ta katıldığı bir programda bize gelen gizli bir ankette Erdoğan’ın oyu ham haliyle yüzde 26 gözüküyor; karşısında kimse yokken, halk kararını vermiş, neyin değiştirileceğini görmüş, halkın önüne makul bir insan çıktığında zaten o çift kale maçı, yeni çıkan oyuncu kazanır diyordu.

Dönemin yöneticilerinin seçim sonucu çıkan bir-iki puanlık düşük oy oranlarını partiyi yönetenler olarak biliyorduk ama bazı yöneticileri ikna edemedik demesi çok ciddi bir durumdur.

Nedir o?

Aslında zaten belli olan ama kamuoyunu aksi yönde motive etmek için manipülatif anketlerle kamuoyunun hazırlanmış olmasıdır.

Ve en büyük ifşaat ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Ne dedi? Ben sahada yoğun olarak çalışmalar yürütürken şimdi değişimci olan arkadaşlar kendi ‘eş, dost, akraba, arkadaş’ gruplarını milletvekili listelerine yazmışlar, haberim olmadan…

Kim bilir daha neler vardır, bir gün; gerçeklerin gün yüzüne çıkma huyu vardır, ama bugün, ama yarın! Mesela ittifak ilişkilerinde işler sanıldığı gibi güllük gülistanlık değilmiş; İYİ Partililere göre onlar sanki cehennemi yaşamışlar! Ya diğerleri…

Exit mobile version