MOLOZ VE HAFRİYAT DÖKMEYE DEVAM!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Büyükşehir Meclisi’nin kararı, Yücel Yılmaz’ın sözlerine rağmen hafriyat ve moloz dökmeye devam!

 

YATIRIM kararlarının nasıl verildiği gerçekten çok önemli. Zira bir bölgedeki bütün canlıları ve doğayı etkiliyor bu karar. Orada yaşayan, üreten veya hizmet bekleyen en geniş vatandaş kitlesinin katılımı ve onayı ile alınırsa karar, isabetli olması da mümkün oluyor. Etütler yetersizse, yukarıdan birileri hazırlayıp dayatıyorsa, kurallar muğlaksa, kişi iradesi yanında kurumlar zayıf kalıyorsa, sadece bir kısım çıkar grubunu tatmin ediyorsa, yatırımın çerçevesi sürekli tartışma konusu oluyor.

Bu anlamda, hem devlet kurumları arasındaki uyum ve koordinasyonun sağlanması, hem de devlet ile yerel yönetimler ve sivil toplumun sağlıklı bir diyalog kurması büyük önem taşıyor. Fakat yaşadığımız çeşitli örnekler, Körfez bölgesinde bunlara pek de uyulmadığını gösteriyor.

Mesela, doğalgaz nakil hatları inşa edilirken ve şimdi de dağıtım hatları yapılırken, uyumlu bir çalışma birlikteliği kurulamamasının sonuçlarını fazlasıyla yaşadık. Halen de yaşıyoruz. Doğalgaz hattı daha gelirken, yerinden nasıl taşınacağı konusunda akıl bile yürütülmemiş olan zeytin ağaçları harap oldu önce, sonra da ilçelerimizin tüm sokakları. Üç senedir sürekli inşaat halinde bulunuyor şehirler, her taraf toz toprak. Bu işlerin faturasını köylü ve kentli vatandaş ödüyor.

Bakalım bu kış doğalgazın faturasını da ödeyebilecekler mi?

 

 

HASTANE İÇİN UYGUN GÖRÜLMEYEN  YERE OTEL YAPACAKLAR!

 

Mesela, Edremit’te bir türlü inşasına geçilemeyen bir de Hastane konusu var. Üzerinde uzlaşılmış olan bir Zeytinli projesi vardı ama o alan için başka niyetleri olanlar devreye girdi, iptal edildi, seçilen yer ve eski hastanenin arka tarafına nakledildi yeni yatırım alanı. Ancak aradan yıl geçti, temel bile atılmadı. Zeytinli için o zaman “DSİ karşı çıktı” denildi ama Meclis’te imar değişikliğiyle ticari alana da dönüştürüldü orası. Hastaneye olmayan yere, otel veya AVM mi olacak şimdi? Olursa da kimin için olacak? Birileri para kazanacak tamam da, halkın temel ihtiyacı olan hastane nerede?

 

DENİZİ DOLDURDUKLARI YERLER HARİTAYA İŞLENİYOR MU?

 

Mesela yapılan sahil dolguları da ilginç. Büyükşehir Belediyesi “fırsat buldukça” Güre ile Akçay arasında sahil dolgusu yapıyor. Meclis kararı falan yok. Sorunca “kıyı erozyonunu önlüyorum” diyor, halktan şikayetler geldiğini söylüyor. Peki neden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı değil de Büyükşehir yapıyor bu işi? Vekalet mi aldı? Niye denize mahmuz inşası değil de dolgu? Bu şekilde kazanılan alan ne kadar bilen var mı? Diyelim 3 dönüm olsun toplamı, haritalara işleniyor mu, Hazineye kaydediliyor mu? Birisi çıksa, 2019’dan bu yana Balıkesir sahillerinde şu kadar dolgu ile denizden şu kadar alan kazanılmıştır ve kıyı kenar çizgisi bu kadar değişmiştir dese de hepimiz bilgilensek olmaz mı? Velhasıl, yatırım kararlarının nasıl alındığı kadar, yarattığı bütün sonuçlar da vatandaş için gerçekten çok önemli.

 

ETDİOSB’NİN DOLGUSU VE DSİ’NİN ŞARTI

 

Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (ETDİOSB) de bu yatırımlardan birisi. Körfez’in bitiminde bacalı sanayi olacak değil elbette, kesme çiçek ve serada üretim doğru bir düşünce. Fakat bu yatırımı hayata geçirirken, ilk bakılan husus arazi olmak zorunda. Doğru arazi seçiminde ise tek kıstas finansman değil. Başka pek çok önemli husus daha var. Şimdi artık mülkiyeti ETDİOSB’ye geçmiş olan ve parası da ödenen Hazine arazilerinin ise bir sorunu vardı. Bu araziler Edremit Çayı’nın taşkın alanında bulunuyordu. Binlerce yıldır, dağın suyu ile deniz bu alanlarda kucaklaşıyor, zaten sulak alan olmasının nedeni de bu.

Şimdi kentleşmenin bu denli büyümesi nedeniyle, bu arazileri potansiyel konut alanı olarak kabul edenler de var bildiğiniz gibi. O nedenle “sera ve çiçek” konusu bir parça daha tercih edilebilir olarak görüldü başta. Fakat DSİ ileride sorun yaşanmaması, derenin taşkınına maruz kalınmaması için bu sahaya dolgu yapılması şartıyla projeye onay verdi. DSİ de kendi sorumluluğunu gözetmek zorunda elbette.

 

DERENİN BALÇIĞINI DA DOLGU MALZEMESİ YAPTILAR

 

Aslında bu “dolgu” kararı, belediyeleri de sevindirdi. Zira Körfez’e kıyısı olan Burhaniye ve Edremit ilçelerinin böyle bir alana ihtiyaçları vardı. Bu nedenle, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin bir kuruluşu olan BAGYAŞ (Balıkesir Gayrimenkul Yatırım ve Gıda A.Ş.) bu sahanın dolgusunun yapılması için ETDİOSB ile bir sözleşme yaptı ve 2019 yılında dolguya fiilen başlandı. Şirket para kazanacak, belediyelerin derdine çare bulunacak, dolgu da yapılmış olacaktı. Bir taşla birçok kuş vurulacaktı özetle.

Kısa süre sonra ilçe belediyeleri bu sahaya moloz ve hafriyat dökmeye başladılar. Büyükşehir de bölgede yaptığı çeşitli “temizlik” işlerinden çıkanları getirip bu sahaya döktü elbette. Vahşi bir dolgu yapılmaya başlandı, her türlü atık geldi sahaya. Bunların en önemlisi de Edremit Çayı ve Havran Çayı’ndan çıkartılan kapkara ve kötü kokulu balçıklardı. Öyle ki, dolgu alanının hemen bitişiğinde temizlik yapan DSİ’nin devasa kepçesi, dereden aldığı balçığı, dönüp sahadaki dolguya katıveriyordu. Daha uzak yerlerden çıkartılan balçıklar ise Büyükşehir tarafından kamyonlarla taşındı. Tabi bu durumda, itirazlar da başladı, “dolgu dediğiniz bu muydu?” dedi herkes. Öyle ya, dereyi kirleten bir atık, toprağı da kirletmeyecek miydi? Bir tarafı temizlerken, diğerinin kirletilmesini kabul etmeyenlerin dilekçeleri birbirini izledi. Önce durumu geçiştirmeye çalıştı Büyükşehir, “zararlı değil, inert atık bunlar” dedi mesela. “O zaman götürüp tarlalara atın gübre niyetine, bu işten para bile kazanırsınız” diyesi geldi vatandaşların ama balçık tahlil sonuçlarını da bir türlü göremediler.

 

KARARA UYMAYACAKTINIZ MADEM, NEDEN O KARARI ALDINIZ?

 

Fakat Edremit’te bu işe duyulan tepkinin iletildiği bir başka kurum da Kaymakamlık oldu. Üstelik bu kurum, aynı zamanda ETDİOSB’nin ortaklarından birisiydi. Artan tepkiler sonucunda, Edremit Kaymakamlığı bir yazıyla tam iki sene sonra Büyükşehir’i uyardı ve doğayı kirletmemelerini istedi. ETDİOSB’nin bir başka ortağı olan Balıkesir B. Belediyesi’nin başkanı, bu uyarıya içerlemiş olmalı ki konuyu Meclis gündemine getirdi. 13 Temmuz 2021’deki bileşimin sonlarına doğru, hızlı tempoya geçilip, inip kalkan ellerle üst üste Meclis’te kararlar alınırken, araya sıkıştırılan “Dalyan’daki OSB arazisine dolgu yapmaktan çekilme” kararı da onaylanıverdi. Neyse ki Özgür Çelebioğlu uyandı duruma da “biz neyi oyladık şimdi?” diye sordu. Yücel Yılmaz açıklama yaparken “OSB yönetiminin bizden talep ettiği yere artık hafriyat atmayacağız. Bu konudaki Kaymakamlık teklifini reddediyoruz. Dalyan bölgesindeki Tarım OSB alanına hafriyat değil, moloz ve toprak döküyoruz. Şimdi dökmekten vazgeçiyoruz. Artık o bölgeye hiçbir şey dökülmeyecek” dedi.

Ekranların önünde duruma tepkili olduğunu da sergilemekten çekinmedi. Bu karardan sonra, birkaç hafta kepçeler o sahadaki dolgu malzemesini yaymakla uğraştılar. Sonra BAGYAŞ’ın seyyar ofisi bile kalmadı orada, çalışmalar bitirildi, araçların hepsi çekildi. Herkes sormaya başladı “ne olacak şimdi OSB?” diye.

Öyle ya dolgu olmazsa, akıbeti ne olacaktı? Fakat çok geçmedi, bir ay sonra kamyonlar derelerden çıkartılan balçıkları yine bu sahaya boşaltmaya başladılar. Halen de devam ediyorlar. Şimdi sorsanız “dere temizliğini tabi ki bitireceğiz, nereye götürüp dökelim?” diyeceklerdir. İyi de, Meclis kararı niye alındı o zaman? “Canım biz yapalım da, işin mevzuata uygunluğuna sonra bakarız” mı denilecek acaba yine?

 

KAMYONLARIN BİRİ GİDİYOR BİRİ GELİYOR…

 

Oysa mevzuata uydurmakla da bitmiyor artık iş. Zira 2021’de ETDİOSB’nin her iki tarafı da Çevre Ş. ve İD Bakanlığı’nın Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nce “nitelikli doğal koruma alanı” ilan edildi. OSB sahası ortada kaldı öylece. Konu yargıya gitti haliyle. Alanın önündeki sahil tarafı ise Cumhurbaşkanı Kararı ile “kesin korunacak hassas alan” ilan edildi. Yani artık mevzuata uydurma değil de, hukukun kararını bekleme noktasına gelindi bu bölgede.

Nitekim ETDİOSB yönetimi, mevcut parsellerini potansiyel ortakların katılımına açtı ama pek ilgi gösteren de olmadı. Yatırımcılar geleceğini net olarak göremedikleri bu sahaya ortak olma konusunda istekli davranmadılar. Maliyet gerekçe gösterildi ama gerçek neden “belirsizlikti”.

Hal böyleyken, anlaşılan Balıkesir B. Belediyesi bütün bu gelişmelerden müstesna görüyor ki kendisini, hala ETDİOSB sahasına dere temizliğinden çıkartılanları boşaltmaya devam ediyor. Edremit Çayı’nın hem batı ve hem de doğu yönünde, kent merkezinin dışında kalan bölümlerde kepçeler çalışıyor, kamyonlardan biri giderken diğeri geliyor, iş hızla devam ediyor. Tam da DSİ’nin istediği şekilde, dere içinde ve yamaçlarında hiçbir bitki, ağaç bırakılmıyor. Yamaçlara eğim veriliyor, zemin mümkün olduğunca düzeltiliyor. Derenin batı bölümünde, sahil ile kent merkezi arasında kalan ve DSİ’nin mülkiyetinde olan servis yolunu bir protokolle alan Balıkesir B. Belediyesi, buradan Zeytinli’yi rahatlatacak bir ulaşım hattı çıkartmaya çalışıyor. Şahıs arazilerini istimlak etmeye para harcamamak için de, dereyi daraltmaya yönelik bazı müdahaleler yapılacağı anlaşılıyor. Ne kadar hesaplandı bu işin mühendisliği bilemiyoruz ama seçim öncesine yetiştirmek gayretiyle çalışıldığını görüyoruz. Hayırlı mı olacak, taşkın olursa ne olur, öncelikli olarak yol mu lazım, sıkışıklığa çare olur mu? Onlarca soru var vatandaşın kafasında. Muhtemelen yapılıp bitirilince alkışlayan da olacaktır ama o yeni ulaşım yolunun etrafı da konutlarla dolmaya başlayınca, zaten şu anda yetmeyen arıtma tesisi iyice işlevsiz hale gelmeyecek mi? “Ulaşım işini çözdük ama denizin kirliliğini idare edin artık” diyebilecek bir yönetici olabilir mi?

 

MAHKEME OSB ARAZİSİ İÇİN ‘DOĞAL KORUMA ALANI’ DERSE!

 

Konu çok taraflı. O nedenle de, başta söylediğim gibi yatırım kararlarının nasıl verildiği büyük önem taşıyor. “Ben yaptım oldu” ile bu işler olmuyor. Çok iyi etüt edilmeden başlanan işler ise ya çok para yutuyor, ya da hayırlı sonuçlara varmıyor. Mesela ETDİOSB arazisi için mahkeme yarın karar verse ve dese ki “burası da nitelikli doğal koruma alanıdır”. Ne olacak o vakit? On binlerce kamyon dolgu malzemesini kim, nereye taşıyacak, bu zarar giderilebilecek mi? Boşa geçen zamana, OSB’de iş bulmayı umut ederek Halk Eğitim’den kurs alanların hayal kırıklıklarına kim cevap verecek? Ya bizim adımıza yapılan bunca harcama? Ya o uyarı yazısını gönderen ama iki ay sonra da kendisi “zincir-çarşaf” gösterisi sonucunda Ankara’ya gitmek zorunda kalan Kaymakam? Etkileri sayılamayacak kadar çok ne yazık ki bu işin.

 

BİR ADIMLA BEŞ SONUÇ ALMA UYANIKLIĞI!

 

Bir OSB yatırımı deyip geçmeyin. Bakın, sulak alan tartışması, vahşi bir dolgu faaliyeti, açılan ve açılacak davalar, uygulamamak için alınmış Meclis kararları vs. ne ararsanız var bu örnekte. Halbuki kurallarına uygun yatırım kararları alınsa, her şey daha en başında ve tüm taraflarıyla görüşülse, ülkemizde ve bölgemizde işler “normale” dönse, hesap verilebilirlik esas alınsa, her şey düzene girecek. “Ben yaparım” tarzından, esnaf uyanıklığı çağrıştıran işlerden bir kurtulsa bu ülke, kim bilir ne güzellikler yaratılacak. Zaten bütün bu hususları hesaplayabilecek, iyi yetişmiş insan gücümüz hem kurumlarda, hem de yerel yönetimlerde mevcut. Mühendis, hukukçu, finansmancı, şehir planlamacı hepsi var. Fakat işin içine siyasi tercihler, öncelikler  girince ortalık karışıyor. Bir de şu “çayın taşıyla, elin kuşunu vurma” ısrarı, “bir adımla beş sonuç alma” uyanıklığı ve bunların peşinden gelen kibirlilik hali olmasa? Bunların hepsi birleşirse zaten şimdi yaşadığımız trajedi çıkıyor ortaya. Vatandaş tam da bu durumdan şikayetçi işte, buna layık olmadığını düşünüyor.

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
MOLOZ VE HAFRİYAT DÖKMEYE DEVAM!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!