BİZ sizden park mı istedik?
Avrupalarda doğup büyümüş, bunca zaman envai çeşit Avrupa şehrini görmüş bir Büyükşehir Belediye Başkanı var başımızda.
Yani, ‘meydan’ nedir bilir; ‘park’ nedir bilir!
Bile bile, meydan dediğin yerine park yaparsan…
Yapma yani.
***
NİCEDİR “şu Zağnos Paşa Meydanı’nın projelerini vatandaşa gösterin, Balıkesirliler ne olacağını bilsin, öğrensin” dedik durduk.
Hiç oralı olmadı bizimkiler. “Birlikte yönetiyoruz” dedikleri şey buydu demek ki.
“Biz yaparız, siz kabullenirsiniz…”
Böylece birlikte yönetmiş oluyoruz!
***
YAZA YAZA, söyleye söyleye nihayet üç beş görsel materyal paylaştılar sosyal medyadan.
Büyükşehir Belediyesi’nin resmi hesaplarından değil tabi..
Ya da BBB imzalı bir basın bülteniyle değil.
Büyükşehir’in ‘Messi’si Mehmet Birol Şahin upuzun bir açıklama eşliğinde, sekiz yüz yirmi bin lira harcanacak Paşa Camii tuvaletlerinin resimlerini pasladı gazetelere.
Açıklama öyle ki, neyin ne olduğunu anlatıp teknik bilgi vermektense, meydan projesini eleştiren CHP İl Başkanı Serkan Sarı’ya yürümeyi tercih etmiş.
Yine aynı hataya düşmüş.
Sağlı sollu girişeceğim derken, mevzunun özünü unutmuş.
Hakaret edeceğim, yerin dibine sokacağım, ağzından girip burnundan çıkacağım derken..
Her zaman yaptığı gibi, bu açıklamasında da Yücel Yılmaz’ın çok vizyoner(!) yöneticilik imajını zedelemiş.
İşin bu tarafı onların sorunu.
Bizi ilgilendiren tarafı başka.
***
MEHMET Birol Şahin’in pasladığı görsellere bakınca..
Ağaçlıklı, yeşillikli bir Zağnos Paşa Parkı görüyoruz!
Meydan değil de park adıyla anmak lazım o zaman.
Bundan da önemlisi, Paşa Camii bahçesi çevresiyle, yani meydanla bütünleşiyor ama..
Paylaşılan görsellerde meydandan iz yok.
Tuvaletlerin nasıl bir şey olacağını öğrendik
Paşa Camii bahçesinin çimlerini falan da gördük.
Meydanı nasıl yapacaklarını henüz bilmiyoruz.
***
BOL ağaçlıklı bir şey çıkacaksa karşımıza..
“Zağnos Paşa Parkı” diyeceğiz.
***
Bigadiç’in Millet Bahçesi’ni de gördük ya dünya gözüyle!
HAFTA SONU kısa pas Sındırgı – Bigadiç turu yaptık.
Birkaç saatliğine…
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir’i de aldık, önce Sındırgı’ya, dönüşte Bigadiç’e uğradık.
Sındırgı sonbaharın sarılığına bürünmüş; Balıkesir Caddesi’nin çınarları sararmış.. Manzara güzeldi.
Müzehan’a gittik; kapalıydı.
Biraz meydanda dolaştık.. Ara sokaklara girdik.
Caddelerde kazı, altyapı, taş döşeme işleri yapılıyor. O yüzden dolaşmak zor şu sıra.
Hava erken kararıyor zaten; sonbahar sarılığını doğada izleyemedik.
Ama şu var; Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş’ın sosyal medya paylaşımlarındaki Sındırgı ile mevcut realite pek örtüşmüyor. Ekrem Başkan biraz abartıyor gibi sanki.
Ramazan Demir’e dedim: “Bildiğimiz Sındırgı’dan farklı bir şey göremedim.”
Şimdi burada Ramazan’ın düşüncesini paylaşmayayım.. İsterse kendisi yazar, anlatır.
Neyse..
Dönüşte yine kısa pas Bigadiç’teyiz.
Helva alalım dedik.. Başhelvacı’ya yollandık.
“Bi parça tadına baksak” dedik; bildiğimiz Bigadiç helvası ama yine de tadalım yani.
Adam bi parçayı eliyle kopardı, mermer tezgahın üstüne attı, bıçakla kesti; “buyur ye” dedi.
Bunu yaparkenki hal ve hareketleri bizi ayar etti.
Hijyen, temizlik falan diyoruz ya.. Hijyen ötesi bu durumla karşılaşınca tadımdan vazgeçtik; birer kilo alıp ayrıldık.
Bigadiç helvasının şanına, şöhretine, namına gölge düşüren hareketler yani.
Biraz dolanıp İsmail Avcu’nun Millet Bahçesi’ne yöneldik.
Dönüm dönüm arazi.. Bigadiç’in en verimli yeri.. Ovanın ortasında taş görünümlü müstakil yapılar.. Yerler bütünüyle taş döşeme. Fotoğraf paylaşımlarında çok farklı bir proje olduğu düşüncesi oluşuyor; gerçeği görünce hüsrana uğruyorsunuz.
Gezelim, alışveriş yapalım, eğlenelim, dinlenelim diye hazırlanmış bir proje.
Tamamen tüketim odaklı.
Taş yapılarla farklı bir şey oluşturalım demişler; ekilir biçilir güzelim arazinin orta yerini taşa bulamışlar!
Bir de girişe arkeolojik bir taş parçası yerleştirilmiş.
Bereket tanrısının şeysi gibi…
Tüy dikmişler yani.