CHP Karesi Belediye Başkan Adayı Mesut Akbıyık, cumartesi günü iki video paylaştı.
Sabahki videoda, “Karesi Belediye Başkanı’nın son beş yılda şehre kazandırdığı eser niteliğindeki 3 hizmeti sayar mısınız” diye sordu.
Neden sordu?
Çünkü Karesi’ye ‘eser’ niteliğinde kazandırdığı bir şey olmadığını söylemek istiyordu. “Ben sayamıyorum” diyerek, beş yılın boşa geçtiğini ima ediyordu açıkça.
Karesi’de beş yıl boşa mı geçti peki?
AK Partili Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan ilçesine hiç bir şey kazandırmadı mı gerçekten?
Oysa gazetelerde Karesi Belediyesi’nin hizmet ve yatırımlarıyla ilgili dünyanın haberi yayımlandı. Bu haberlerin çoğu manşetleri süsledi.
Tamam, bir Altıeylül kadar olmasa da, Karesi’de de bir şeyler oldu yani.
Dinçer Orkan’ın handikabı kendisini anlatamamaktı.
Atatürk Evi’ni kazandırdı meselâ. Başkanlığı’nın ilk gününden bu tarafa, “Ben Selanikliyim” dedi hep.. “Atatürk’ün hemşehrisiyim…”
Ata’nın Selanik’te doğduğu evin bir benzerini Edremit Yolu’nda inşa etti.. Orayı, ‘Atatürk Evi’ olarak düzenledi; orijinal olmasa da, Atatürk’le ilişkili çeşitli materyallerle doldurdu.. Daha çok çocukların ve öğrencilerin ilgisini çekti burası. Ziyaret ettiler, odaları dolaştılar, sergilenen materyallerle Atatürk’ü yakından tanıma olanağı buldular.
Ne ki, Atatürk Evi’nin reklamını pek yapamadı. Yaptırmadılar!
Paşaalanı’na Logo Kafe ve Millet Bahçesi konuşlandırdı. Karesi’nin Sekiz köşeli Selçuklu yıldızından esinlenilen logosuna atfen, yapıyı da sekiz köşeli inşa ettiler; adına Logo Kafe koydular. İçinde kafeteryası ve kütüphanesi var. Öğrenciler sabah saatlerinden gece yarılarına kadar burada ders çalışıyor, kitap okuyor.
Bahar ve yaz günlerinde bahçedeki ağaçların gölgesinde oturup dinlenme olanağı da var vatandaşın.
***
MESUT AKBIYIK, rakibi Dinçer Orkan’ı en iyi tanıyanlardan biri. Yıllarca birlikte siyaset yaptılar çünkü. İktidar Okulu’nda yetişmiş bir politikacı olarak, anamuhalefet penceresinden nişan aldığında kimi neresinden vuracağını iyi biliyor.
Akbıyık’ın Karesi’de tek rakibi Dinçer Orkan. Karesi’de yarış iki isim arasında geçecek.
Akbıyık, rakibinden çok sonra sahaya çıktı ama arayı kapattı diyebiliriz.
Son düzlüğe girdiğimiz bu hafta, öyle anlaşılıyor ki, kendisini anlatırken rakibini daha fazla örseleyecek.
Dinçer Orkan paniktir. Tanıdığımız kadarıyla, hayat hep dümdüz akıp gitsin, belli bir rutin içinde yaşayalım, öyle çok fazla aksiyon, heyecan olmasın, tansiyon yükselmesin modunda.
Sakin bir adam.
Tabi siyaset sükunet sevmez. Aksiyon olacak illa ki.
Akbıyık’ın, “Karesi’de beş yıl içinde şehre kazandırılan 3 eseri sayın” çıkışı, Dinçer Orkan’ı panikletmiştir muhakkak. E canım o kadar aksiyon da olsun. Seçim yarışında rakiplerin atar gider yapması siyasetin şanındandır.
***
HEM ayrıca Mesut Akbıyık’ın videolu göndermelerine gelene kadar, Büyükşehir yönetiminin geride kalan beş yılda Dinçer Orkan ve Karesi Belediyesi’ne ettiklerini hesaba katarsak.. Vay anam vaay.
Akbıyık’ın soru videoları devede kulak bile değil!
Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’yı ‘uğraşı alanı’ yaptıkları ana kadar, Dinçer Orkan Büyükşehir yönetiminin ters köşe yapıp yan bastırmaya çalıştığı bir siyasi karakterdi. Şimdi burada uzun uzun, “öyle yaptılar, böyle yaptılar” diye yazıp anlatmanın çok anlamı yok. Siyaset gündemini takip eden hemen herkes neyin ne olduğunu biliyor.
Dinçer Orkan, beş yıl kendisini yan bastırmaya çalışan ekiple, seçim yolunda aynı şeritte yürüyor.
Siyaset böyle bir şey. Sineye çekmek, içinde tutmak, kan kusarken ‘kızılcık şerbeti içtim’ demek gerekir bazen.
***
ÜÇÜNCÜYE gelince..
Yok yok, lunapark oyuncaklarına benzeyen Toygar’daki Karesi Bey heykelini söylemiyorum. Karesi Başkan Yardımcılığı kısa süren Baki Yarımdağ’ın bu şehre önemli bir katkısı ve kazanımıdır o!..
Daha geçen gün tesadüfen bir araya geldiğimiz ortamda, Baki Yarımdağ’la bu oyuncak heykel üzerine konuştuk hâttâ.
O zaman dediydim, “bari tunç rengine boyayın da heykele benzesin; bu ne böyle lunaparklardaki atlıkarınca oyuncakları gibi…”
Tunç rengine boyadıydı, bu söz üzerine.. Heykel hâlâ orada duruyor!
Üçüncüsü, köy konakları.
Karesi’ye bağlı büyük kırsal mahallelerde vatandaşın düğün, dernek, sosyal işlerini görmesi için yaptırılan köy konakları. Bunlar da önemli elbet.
Yani, yiğidi öldürün ama hakkını yemeyin.
***
KAÇ yıldır yapımı devam eden, herhalde bugünlerde tamamlanıp açılma aşamasındaki İHA Eğitim Üssü de var; İnsansız Hava Aracı Eğitim ve Teknoloji Merkezi diyorlar adına.
Eh, Katı Atık Toplama Merkezi de yapıldı; Sıfır Atık uygulamaları falan. Bunlar da yabana atılacak şeyler değil.
Gerisi, rutin belediyecilik.
Ama rutin deyip geçmeyin; onlar da önemli bir kaynak, emek, enerji, çalışma azmi gerektiriyor.
Bir de Büyükşehir’in ilçesi olunca.. Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluk alanına giren envai çeşit hizmet ve yatırımın esirgendiğini düşünürseniz..
Ayrıca, yan bastırma – ters köşe yapma konusunda tecrübe sahibi olan Büyükşehir yönetiminin, kendi yapamadıklarından ilçe belediyesini sorumlu tutma gayretini de hesaba katarsanız…
İlçe Belediye Başkanı’na, “Büyükşehir yapması gerekeni yapmıyor” demek düşüyor.
Düşüyor da, haydi gel kendi partinin Büyükşehir Belediyesi’ne söyle bakalım bunu!
***
MESUT AKBIYIK’ın ikinci videosunda ise ‘rant belediyeciliği’ vurgusu vardı.
Şöyle diyordu:
“Karesi Belediyesi’ne ait arsalarda proje yapan inşaat firmalarından Karesi Belediye Başkan herhangi bir mülk ediniminde bulundu mu? Vatandaşlarla aynı şartlarda mı aldı, yoksa daha uygun şartlarda mı aldı, bu benim için önemli. Ben Karesi bölgesinde ranta son vermek istiyorum. Bir Belediye Başkanı bu şekilde konut elde ettiğinde bunun tek karşılığı ranttır.”
İşte can alıcı, rakibi tuzağa çekici soru bu!
Videoyu izlediyse Dinçer Başkan, her zamanki gibi panik olmuştur.
Ama seçim zamanlarında rakiplerden böyle salvolar gelir. Bu atışlara karşılık savunma mı gerekir, saldırı mı, onu iyi hesap etmek lazım.
Şu ana kadar ikisi de yok Dinçer Orkan cephesinde.
Bu soru önemli ve yanıtlanmaya muhtaç. İddia ve itham barındıran bu soruya yanıt verilmeli.
En başta, “Balıkesir’de yönetenlerin zenginleşme dönemi sona eriyor, halkın zenginleşme dönemi başlıyor” cümlesiyle seçim pistine çıkan Mesut Akbıyık’ın, son kertede sözü buraya getireceği belliydi.
***
AKBIYIK’ın, Dinçer Orkan’ı örseleyen videolu çıkışlarından söz ettik, durumu ortaya koyduk da..
Bir de, “seçilirsem, mal varlığı listesini Belediye’nin kapısına asacağım” açıklamalarıyla gündeme gelen Mesut Akbıyık’a, “seçim sonrasını bekleme, şimdiden açıkla” demek gerekmez mi?
Millet seçimden önce bilsin, öğrensin, durum değerlendirmesi yapsın; öyle değil mi?
Selam ederim.