Mevcut mesleki eğitim modelinin sanayinin iş gücü ihtiyacına karşılık vermediği ortadadır. Bunun birkaç nedeni var ve bu nedenler sadece eğitim kurumlarından kaynaklanmıyor.
Öncelikle mevcut orta öğretim ve üniversite eğitimi uzun ve pahalıdır. Gençlerin iş hayatına girmesini geciktirmektedir ve geri dönüşü reel değildir.
Piyasada düz lise mezunu binlerce işsiz genç vardır ve bunlar bir meslek edinerek iş hayatına girme şansını kaçırmış görünüyorlar.
Günümüzde tek maaşla ev geçindirme olanağı kalmamıştır. Kadınların iş hayatına girmesi elzemdir ancak kadınların büyük kısmının mesleki kalifikasyonu yoktur. Bu da onların bir ekonomik değere dönüşmesini engellemektedir.
Reel ücretlerin düşüklüğü gençlerin iş hayatına girme isteklerini törpülemektedir. Kalifiye işgücünü artırmak kalifiye işgücüne bir gelecek sunmakla mümkün görünüyor.
Bugün ülkemizde göçmenler nedeniyle büyük bir kayıt dışı işgücü vardır ve bunlar artık azımsanmayacak şekilde ekonominin bir parçası olmuşlardır. Bunların işgücü piyasasıyla legal ve kültürel olarak entegrasyonunun çerçevesini çizmek gerekiyor.
Bütün bu veriler eşliğinde mesleki eğitimin geleceğini mevcut paradigmanın dışına çıkarak yeniden düşünmek gerekiyor. Bu konu kritiktir ve burada doğru aksiyonu almadan geçirdiğimiz her an milletçe zarar hanemize yazmaktadır.