ZAĞNOS Paşa Camisi’nin çevre düzenlemesi başladığında, “caminin siluetini bozan yapıları tıraşlayın” talimatı vermişti eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum.
Tıraş mıraş olmadı tabi… Tek bir binanın ucundan acık kestiler; hepsi o.
Yine Murat Kurum’un Balıkesir ziyaretinde, Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde yaplması planlanan çevre düzenlemesi de gündeme gelmişti. Meydandan başlayıp, Vergi Dairesi’nin oralara kadar ulaşan bir plan hazırlanmış, görselleri kamuoyuna gösterilmişti.
Meydanda herhangi bir düzenleme olmadı tabi.
Tarihi istasyon binasının ardındaki araziyi TOKİ’ye verdiler sonra.
Bitişiğindeki eski lunapark arsasını da sattılar.
TOKİ inşaat işlerine başlamadan önce Balıkesir Büyükşehir Belediyesi çift şeritli yol geçirdi önünden. Çiçeklerle süslü kavşak düzenlemesi yaptı. Yolunu, kaldırımını, ağacını, çiçeğini tamamladı.
Sonra TOKİ / Emlak Konut başladı inşaata.
Gelip geçerken görüyorsunuz, tarihi istasyon binasının hemen ardında büyük vinçler çalışıyor; üst üste koydukları hazır beton kalıplarla TOKİ’nin çok katlı binaları hızla yükseliyor.
Buralardan daire veya dükkan alan vatandaşın rahatlığı ve konforu için her şey düşünüldü.
Manzara muhteşem.
Tabi bir de Balıkesir silueti var. Alışılmış bir siluet.
Millikuvvetler Caddesi’nden bakınca, tarihi istasyon binasını görüyor millet.
TOKİ konutları tamamlandığında, istasyon binası ve müştemilatı binaların gölgesinde kalacak.
Milliikuvvetler’den .bakınca güzelim taş binayı değil, onu gölgeleyen yüksek binaları göreceksiniz artık.
TOKİ, istasyonun arkasındaki alana inşa ettiği konutları yüksek fiyatlarla satacak.
Balıkesirliler de, alışılmış kent siluetini değil, ardında yükselen gri binaları seyredecek bedavadan!
Hani şehrin tarihi dokusunu koruyordunuz?
Hani sokak sağlıklaştırmalar, tarihi meydan düzenlemeleri, şadırvan nostaljileri falan…
“Ama orayı biz değil TOKİ yapıyor…”
Yaptırmayabilirdiniz!
Bakanlıkla anlaşıp orayı tüm şehrin kullanabileceği bir ortak yaşam alanına dönüştürebilirdiniz.
Ağaçlar, yeşillikler, dinlenme alanları, kafeler, süs havuzları, gölge, serinlik…
Şimdi ne oluyor?
Üst üste eklemlenmiş yüksek yapılar inşa ediliyor.
Tescilli istasyon binası, o yapıların gölgesinde yok olup gidiyor.
Şehri güzelleştirmek için yola çıkanlar, dönemleri sona ererken ‘çirkin’ bir şehir silueti bırakacaklar arkalarında.
Anafartalar Caddesi’ndeki tarihi şadırvan da böyle gölgelenmedi mi SGK’nın arsasına kondurulan dev beton kütlelerle?
Saat Kulesi de aynı şekilde, şadırvanla dostluğundan koparılıp ayrıldı.
O tarihi manzara yok oldu gitti.
Ranta dayalı yönetim anlayışının tezahürü bu.
