Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
Şairin dediği hayat masasının aksine bunlar siyasi ittifak Masa’ları, ha bire genişliyor. Muhalefeti birbirine benzemez çoklu olmakla suçlayan iktidar da muhalefete özendiğinden olmasa gerek o da seçim kaygısıyla görünen ve görünmeyen ortaklarıyla genişlemeye devam ediyor.
AKP, MHP ve BBP’den oluşan Cumhur İttifakı Yeniden Refah ve HÜDA-PAR’la yaptığı ittifak görüşmelerinden YRP ile resmi ittifak, HÜDA-PAR’la görünmeyen ortak olacağını YSK’ya bildirdi. İlk görüşmelerde YRP anlaşamadıklarını, şartlarının kabul edilmediğini, resmi ittifak protokolü isteklerinin AKP tarafından mevcut ortaklarımızla yapmadık sizinle de yapamayız denilerek kabul edilmediğini söyleyip seçime ayrı gireceklerin ilan ederek; AKP’ye yönelik ağır eleştirilerde bulundular, asla 21 yıllık hataların sorumluluğunun altına girmeyiz dediler. Fatih Erbakan adaylık için imza toplamaya başladığının 3’ncü gününde Erdoğan tarafından tekrar gelen daveti kabul ederek, bağımsız adaylıktan vazgeçti, şartlarının tamamının kabul edildiğini söyleyerek ittifaka dahil olduğunu açıkladı.
Ne oldu da bugüne kadar MHP ve BBP ile yapılmayan ittifak protokolü YRP ile yapılmaya karar verildi. Ne oldu da son dakikada YRP’nin bütün şartları kabul edilmek zorunda kalındı. Ne oldu da AKP içinde yükselen tepkilere rağmen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un değiştirilmesi, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in ‘kırmızı çizgimiz’ demesine rağmen, kabul edilmek zorunda kalındı. Seçimi kaybetme korkusu dışında ne olabilir ki!
Diğer ortak HÜDA-PAR ise görünmeyen ortak olarak AKP listelerinden seçime gireceklerini söyleyerek ittifaka dahil olduklarını açıkladılar. Demek ki Millet İttifakının masanın altındaki görünmeyen ortağı değil, Cumhur İttifakının görünmeyen ortağı HÜDA-PAR varmış!
Cumhur İttifakının iki milliyetçi ortağı MHP ve BBP’den HÜDA-PAR’ın Hizbullah’ı terör örgütü olarak kabul etmemesi başta olmak üzere; Dersim ve Şeyh Said isyanları nedeniyle özür dilenmeli ve tazminat ödemeli, Kürtçe ikinci resmi dil olmalı, Özerklik ve federasyon referandumu yapılmalı, ana dilde eğitim hakkı tanınmalı, Kürt sorununun nedeni laiklik ve Türklük’tür, yerel yönetim özerkliği getirilmeli, Türk milleti tanımı kaldırılmalı…
Ve daha birçok talepler karşısında bugüne kadar neden suskun, neden sessiz! İktidarda kalmak bütün ilkelerinden vazgeçmeyi gerektirecek kadar önemli mi! Derken, MHP lideri Devlet Bahçeli, HÜDA-PAR’la ilgili ‘’Hür Dava Partisi terörü tümden reddetmiş, hiçbir yasa dışı örgütle bağının olmadığını eğip bükmeden milletimizle paylaşmıştır’’ açıklamasıyla taleplerden rahatsız olmadığını gösterdi.
Oysa HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ‘’Türkiye Cumhuriyeti’ne göre Hizbullah bir terör örgütü olabilir ama bana göre bir terör örgütü değildir’’ demiştir.
Hadi Erdoğan’ın ‘biz milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık’ sözleri çok gerilerde kaldı, kabul ettiniz! Peki yeni ortak HÜDA-PAR sözcüsü Serkan Ramanlı’nın ‘’Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir partiyiz’’ sözleri de mi yok sayılacak, o da mı görmezden gelinecek!
GELELİM MASA’NIN 7’NCİ ORTAK İDDİASINA
Cumhur İttifakı HÜDA-PAR’la görünmeyen ortaklıkla seçimlere girme kararı alırken, başından beri Millet İttifakını HDP ile masanın altında görünmeyen ortaklık yapmakla suçluyor. Oysa HDP Emek ve Özgürlük İttifak protokolünü YSK’ya sundu. HDP’nin içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı, cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararı aldığı halde Masa’nın ortağı olmakla suçlanıyor.
HDP’nin aday çıkarmama kararı Cumhur İttifakında ciddi paniğe sevk etmiş olmalı ki Millet İttifakına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Bizzat Erdoğan tarafından Kemal Kılıçdaroğlu PKK’nın adayı olmakla suçlanıyor…
Daha önce Ankara-İmralı arasında düzenli seferlerle Abdullah Öcalan’a muhataplık payesi veren, onun mektubuyla İstanbul seçimlerini kazanmayı düşünen, Kardeş Öcalan’ı TRT’ye çıkaran iktidar ve tüm bunları onaylayan MHP şimdi de HÜDA-PAR’ı olumlayan Cumhur İttifakı milli ve yerli midir?
Masa da masaymış ha…
İktidar korkusu içinde, Elli artı biri koydu, Masaya İmralı-Öcalan’dan sonra Yeniden Refahı koydu, Hayat pahalılığını geçim sıkıntısını koydu, Hüda Par’ı koydu, Açlığı sefaleti yoksulluğu koydu, Hukuksuzluğu adaletsizliği koydu, 6284 Sayılı Kadın Haklarını koruyan yasayı koydu…
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu. (Edip Cansever)