AĞAÇLAR kentlerin doğal süsleridir. Ağaçları çok, yeşil alanları geniş, ve yeterli şehirler, halkı tarafından çok sevilir. Bu niteliklere sahip bir kentte yaşadıklarından dolayı memnun ve mesutturlar.
Şehirdeki ağaçların çoğu çeşitli amaçlarla özel olarak dikilmiştir. Fakat kendiliğinden (Hüday-ı nabit) olarak ortaya çıkanlar da vardır. Ekseriyetle kışın yaprak döken ve boy yapan ağaçlardır. Çınar bunların başında gelir. Çok uzun yaşayan, dalları yanlara doğru alabildiğine yayılan, geniş taçlı, koyu gölgeli bu yerli ağacımızı hemşehrilerimiz çok iyi tanır. Paşa camii avlusunda sıcak yaz günlerinde altları dolar taşar. İlimizde bilhassa Edremit körfezi çevresinde çınar ağaçları o kadar çoktur ve öylesine gelişmişlerdir ki, acaba bu ağacın menşey sahası burası mı diye düşündüğüm olmuştur. 1
Meşe, İlimizin en yaygın, kışın yaprak döken yayvan yapraklı ağaçlarından biri olmakla beraber şehrimizin peyzajında hemen hemen hiç kullanılmamıştır. Buna karşılık iğne yapraklılara sık sık rastlarız. Mesela, demiryolunun şehir içinde kalan kısmının kenarlarına vaktiyle bol bol kızılçam dikilmiştir. Şimdi bunların pek çoğu bitkisel hastalıklara yakalanmış ve kurumak üzeredirler. Zaten şehir içinde çam ağacı kullanılmasının da pek revaç bulmadığı görülmektedir. Bazı insanlar yaprakların ve meyvelerin zemine dökülmesinden rahatsız olmaktadırlar. Mesela çınarların yaprakları, çamların ibreleri, dutun meyveleri onların gözünde pisliktir. “Hadi bunları keselim” derler. “Kardeşim niye kesiyorsunuz yetişmesi yılları bulmuş bu güzel ağacı” diye sorunca aynı cevabı alırsınız. “Pislik yapıyor abi!”
Oysa yaprak dökmeyen ağaç mı var? “Evet var…” Plastik ağaçlar… O zaman her yeri onlarla dolduralım. ..!
***
Bir de her dem yeşil yayvan yapraklı ağaçlar var. Bunlar daima yapraklıdır ve yeşildir. Zamanımızın gözdesidirler. Onların peyzajda kullanıldığı yerlerde şehir daima yeşil görünür. Ancak bunların da yerli olanları ve egzotik olanları vardır. Bizim maki olarak adlandırdığımız bitki topluluğunun neredeyse tüm unsurları her zaman yeşil yapraklıdır ki bunların içinde zeytin başta gelir. Aslında zeytin bir peyzaj ağacı değildir. Ekonomik bir ağaçtır. Ancak şehrimizin eski sakinleri bol bol zeytin dikmişlerdir. Şehir içinde dolaşırken bazıları gözüme çarpmıştı. Mesela Gazi Bulvarı’nda, Eski Cami’nin ve Şeyh Lütfullah Camii’nin avlusundaki gibi.
Maki içindeki kermez meşesi, kocayemiş ve sandal gibi ağaçlar da her dem yeşildir. Bir de Karadeniz ikliminde yetişen her dem yeşil ağaçlar vardır ki bunların başlıcaları taflan (Laz kirazı) ve çobanpüskülüdür. Taflanın şehir içinde bazı yol kenarlarını süslemek için özel olarak dikilmiş olduğunu gördüm. Hatta meyve bile veriyorlardı. Çobanpüskülü ise Kazdağı’nda ve Kapıdağ yarımadasında yaşıyor.
Her neyse biz şimdi esas ağacımız olan ve Millikuvvetler’i süsleyen manolyalarımıza bakalım. Bilindiği gibi iki tarafı ağaçlandırılmış caddelere bulvar denir. Millikuvvetler caddesi Şehrimizin en eski ve en önemli, hem de en güzel caddelerinden biridir. Açılışı 1913 yılında, Mutasarrıf Kemal Gedeleç Bey zamanında olmuştur.2 Eski fotoğraflarda da cadde bir bulvar olarak görünmektedir. Şehrimizin eski ve yeni sakinleri aynı amaçta birleşmiş görünüyorlar. Sevimli, şirin bir kent oluşturmak….
Cadde kenarına dikilen ağaç türlerinin zaman içinde değiştirildiği anlaşılıyor. Son olarak bu güzel caddemizin yanlarına egzotik bir ağaç türü olan manolyalar (Magnolia grandiflora) dikilmişti. Bu ağaç türünün anavatanı Kuzey Amerika kıtasının güneydoğu bölgesidir. Yani Virginia, Kuzey Carolina, Güney Carolina ve Georgia. Buraların iklimi nemli subtropikaldir. Yani yağışı bol, yaz kuraklığı hafif ve kışları ılımandır. Şehrimizin iklimi bu ağaç için sadece yağış miktarı ve yaz kuraklığı bakımından uygun değildir.3 Mesela söz konusu bölgede yıllık ortalama yağış miktarı 1300 mm kadar olduğu halde Balıkesir merkezde 600 mm kadardır. Bu durumda manolyaların su yetersizliği ile karşılaşacağı ve yetişemeyeceği ortaya çıkar. Bazı hemşehrilerimiz, fakat nasıl olur ağaçlar gayet iyi görünüyor boyları 10 m‘yi bulmuş neredeyse diyecekler. Ancak dikkatli bazı hemşehrilerimiz de her bir ağacın dibindeki sulama musluklarını fark edeceklerdir.
***
Manolya gerçekten de estetik ve güzel bir ağaçtır. Şarkılara da ilham kaynağı olmuştur. 25 m boy yapabilir. Ayrıca dalları yana doğru gelişerek hayli yayılır. Mayıs ayında el büyüklüğünde iri beyaz çiçekler açar. Bu çiçeklerin iç yakıcı baygın kokuları rüzgarla her yana dağılır. Şehir sakinlerinin yaşama enerjilerini pekiştirir. Onlara güzel düşünceler ve güzel duygular aşılar. Eski yaprakları dökülürken yenilerini sürer.
Kentini seven her vatandaş onun güzelleşmesinden, sakin ve sevimli bir şehir olmasından mutluluk duyar. Ancak ilimizin doğal varlıkları olan ağaç ve çalı türlerini de görmek ister. Belki de yahu bizim oralarda ilkbaharda açan pembe çiçekli erguvanlar , sarı çiçekli hoş kokulu katırtırnakları vardı. Onlardan da dikseler ya, diye düşünebilir. Bir başkası da bizim oralarda yetişen koyu gölgeli uzun boylu haşmetli meşe ağaçları vardır. Şu Atatürk parkına ne güzel yaraşırdı diye aklından geçirebilir.
Çınarları, ıhlamurları, kokar ağaçları, akasyaları ile bizden, palmiyeleri, manolyaları, oya ağaçları ile sizden. İşte güzellik kattık şehrimize her cinsten diyerek yazımızı tamamlıyoruz.
1)Efe,R.;Cürebal,İ.;Soykan,A.;Sönmez,S. (2011), Edremitin Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağçları.
2) Aslıer, K.(2021), Maziye Açılan Küçük Bir Pencereden Balıkesir.
3)Efe, R.;Cürebal, İ.;Soykan, A.,Sönmez, S. (2016), Kent Pezzajında Kullanılma Pootansiyelleri Bakımından Balıkesir İlinde Doğal OlarakYetişen Bazı Ağaç Ve Çalı Türlerinşn Değerlendirilmesi.