
Uluslararası finans çevrelerinde aradığını bulamayan (sürpriz değil) Maliye Bakanı geçen hafta da Fransa ve İngiltere’ye gitti. Fransa’da uluslararası emlâk fuarında yaptığı konuşmada; “şöyle bir İstanbul’a gelin, Boğaz’da “helâl” balık yiyin…Sultanahmet’i, Ayasofya’yı da ihmal etmeyin” dedikten sonra ekledi: (mealen) “yeni Türkiye’nin bürokrasisini hiç düşünmeyin. Arkamızda koskoca Cumhurbaşkanımız var. Evelallah kodumu oturtur, bürokrasiyi alaşağı ederiz, Türkiye artık “eski Türkiye” değil, AKP’nin eseri “yeni Türkiye”!
Londra’daki konuşmasında da; “TL’deki değer kaybı enflâsyondaki yüksek seyirde belirleyici oldu” itirafında bulundu. Ancak, TL’deki değer kaybı ile Nas arasındaki bağlantıyı -“misyonu gereği”- söyleyemedi!
Ekonomisi bitkisel hayata giren “yeni Türkiye”nin Maliye Bakanı Nebati yaptığı konuşmalarla başka görevlere de hazır olduğu mesajını vermiş oldu! Turizm veya Çevre ve Şehircilik Bakanı, bürokrasiyi tehdit mesajıyla da Cumhurbaşkanı Danışmanlığı… Hem de görevden “affını” istemeden!
Olası görev değişikliğinden önce bir ilke daha imza atmasını bekliyoruz: “ Türkiye’nin milli gelirinin faktör fiyatlarının – tüm vergiler dahil – TL bedelleri üzerinden hesaplanması. TÜİK bürokrasisi zaten alaşağı edilmiş durumda, sıkıntı olmaz! Bunu yaparsa hem “kişi başına milli gelir 3000 dolara düştü” karalamasını boşa çıkarmış, hem de “milli gelirimizi enflâsyona ezdirmemiş” olur! Neden olmasın? Biz enflâsyon sürerken Nas’tan aldığımız ilhamla ve emirle “haram faizi” düşüren, tasarruf sahiplerinin kayıplarını devlet hazinesinden ödenen “helal kur farkı” ile telâfi eden bir ülkeyiz. Hem de çok sayıda Hristiyan ülkenin yanında Şeriatçı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği bile enflâsyonla mücadelelerinde faizi yükseltirken…Bu arada haram faize bulaşmayan katılım bankaları da “haram faizi” “helal kâra” dönüştürerek” kendileri de, müşterilerini de enflâsyona ezdirmiyorlar!
Tekrar söylüyorum: Enflâsyonu, enflâsyon karşısında ezilenler düşürecek. Satın alma gücü eriyen kitlelerle önce toplam talep, ardından da toplam arz (üretim) gerileyince piyasada fiyatı yükselecek mal kalmayacak. Bitkisel hayata giren enflâsyonist ekonomide “durgunluk içinde enflâsyon” (stagflasyon) yaşanacak. Ödenemeyen krediler, kapanan işyerleri… Morfinle uyutulan hastanın sessizliğinde, “yoksulluğun zaferi, ekonomi yönetiminin başarısı” olarak pazarlanacaktır. Müşteri garantili bir büyük projenin de müjdesi verilerek zaferin ümmetçe kutlanması sağlanacaktır.