MADEM GAZETE ÖYLE YAZDI, O ZAMAN İSTİFA EDEYİM!

“Madem gazete yazdı, o zaman istifa edeyim…”

Bu sözler, AK Parti’den istifa ettiği açıklanan (Ekspres Gazetesi’nin sosyal medya hesabından duyuruldu) Altıeylül Belediye Meclis Üyesi Murat Adısanoğlu’na ait.

Tabi direkt O’nun ağzından çıkmamış.. Adısanoğlu’nun bir arkadaşı Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’yı arayıp durumu anlatırken, “madem gazete böyle yazdı, ben de istifa edeyim” dediğini söylemiş.

Kendisi arama gereği duymamış, arkadaşına aratmış muhtemelen.

 

***

MURAT Adısanoğlu’nun istifa ettiği ana kadar varlığından haberdar değildik.

Meclis Üyesi olarak bir varlık gösterememiş denilebilir.

Belki göstermiştir, çabası vardır da, biz gözden kaçırmışızdır.. Olabilir.

Partisinden istifa ederken varlığını şu sözlerle ortaya koyuyor:

“AK Parti İl ve İlçe yönetimleri başta olmak üzere, partimizin her kademesinde, verilen görev leri en iyi şekilde yapmaya özen gösterdim. Başta liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a ve ülkemize hizmet davasına hep sahip çıktık. Geldiğimiz bu son süreçte gördüğümüz usülsüzlükler, yapılan yanlışlar, haksızlıklar ve benzeri olaylar şahsımı ve benim gibi düşünen arkadaşlarımı hizmet üretemez hale getirdi. Partinin icraat makamlarına bir şekilde nüfuz (nüfus değil) etmiş kişiler bu davanın gerçek neferlerini ikinci plana atmaya, baskı kurarak itibarsızlaştırmaya çalışmıştır…”

Böyle devam edip gidiyor.

Bize ulaşan bir açıklaması olmadı. Ekspres’in sosyal medya hesabından okuduk.

Bu noktada bize ulaşan bir bilgiyi de paylaşalım.

Adısanoğlu adına Hasan Avcı’yı arayan arkadaşı şöyle demiş:

“Bu istifa açıklamasını kendisi yazmadı, gazete böyle yazmış…”

Bu cümle, “madem gazete yazdı, o zaman istifa edeyim” cümlesinden önce geliyor…

 

***

İSTİFA açıklamasının satır aralarındaki “gördüğümüz usülsüzlükler, yapılan yanlışlar, haksızlıklar, benzeri olaylar” ifadeleri üzerine, Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’yı aradık.

“Bu suçlamaların muhatabı sen misin” diye sorduk.

“Abdestimizden şüphemiz yok” diye başladı söze.

Arkasından şu sözler döküldü:

 “Yüz yüze gelince daha uzun konuşuruz. Telefonda şu kadarını söyleyeyim; eğer ortada bir usulsüzlük, haksızlık, yanlışlık, kayırmacılık varsa bu iddiayı ortaya atanın ispat etmesi gerekir. Çıksın, ne biliyorsa söylesin…”

Öyle ya, suçlayarak istifa ediyorsan, suçlama gerekçelerini de açıklamakla mükellefsin.

“Onlar bizde kalsın” deme şansın yok.

 

***

ORTADA haksızlık, hukuksuzluk, usulsüzlük falan varsa, bunları hem görev yaptığı Belediye Meclisi’nde, hem de “kuruluşundan bu yana içinde olduğum” dediği partinin çeşitli organlarında dillendirir insan.

Kimse dinlemiyor, çözüm olmuyor, seni sallamıyorsa yöneticiler..

Çıkar basının önünde açıklarsın ne biliyorsan.

 

***

MURAT Adısanoğlu’nun bir ifadesi de şöyle:

“Başta liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a ve ülkemize hizmet davasına hep sahip çıktık.”

AK Parti’den istifa ediyor ama Erdoğan’ı ‘lider’ olarak görmeye devam ediyor.

E peki yarın, Belediye Meclis üyelerini gözüne kestiren DEVA’ya üye olur da, Babacan’ın partisinin Altıeylül Meclis Üyesi olarak göreve devam ederse…

Gider gitmez orasını bilemeyiz tabi.. Fakat, hem Erdoğan’ı  çok sevip, hem başka bir partide siyasete devam etmek absürt bir durum olur yani.

 

***

BÖYLE durumlarda partiden istifa etmek yetmez.

İstifa ettiğin parti seni Altıeylül Meclisi’ne taşıyor sonuçta.

Hem de Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’nın kontenjanı olarak!

Avcı da güvenmiş, kontenjan ekibine yazmış.

Ne yapmak lazım?

AK Parti seçmeninin verdiği oylara saygı göstermek lazım.

O sebeple, sadece partiden değil, Meclis Üyeliği’nden de istifa etmek lazım.

İşte o zaman doğru adım atılmış olunur.

Bu da bir nevi ‘kul hakkı’

Seni seçenlerin tercihini yok saymak..

Hele de DEVA’ya veya başka bir partiye geçerse.. Katmerli kul hakkı olmaz mı?

 

***

BİZ şimdi Adısanoğlu’ndan ne bekleriz?

Usülsüzlük, haksızlık iddialarını ortaya attıysa..

Bunların ne olduğunu açıklamasını bekleriz.

 

Exit mobile version