KORONAVİRÜSÜN YARATTIĞI YAŞAMSAL VE EKONOMİK KAYGILAR

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Başlangıçta birçok ülkenin ciddiye almadığı yeni tip koronavirüs etki gücünü artırmaya devam ediyor. Etkilenen ülke sayısı 160’larla ifade edilirken, vaka sayıları ve ölümlerdeki artış hızı alınan-alınmayan tedbirlere göre korkutuyor-ürkütüyor.
Dünyayı etkileyen salgın krizi karşısında tedavi ve aşı çalışmaları tüm hızıyla sürerken; Vakaların artış hızını durdurmak ve ölümleri azaltmanın çareleri aranırken ekonomik olarak durma noktasına gelen hayatı, ekonomileri canlandırmanın yolları aranıyor. Dünya şu anda ekonomik olarak resesyona girdiğini ilan etti. Yaşanan ne arz, ne talep, ne de finans krizi, içinde bulunulan kriz çok yönlü, çok boyutlu; bütün sektörleri aynı anda etkileyen bir kriz.
Bütün ülkeler koronavirüs etkisini azaltmak için ciddi bütçeler ayırıyor. ABD 1 trilyon dolar, Almanya 614 milyar dolar, İngiltere 412 milyar dolar, Fransa 373 milyar dolar, İspanya 216 milyar dolar bütçe ayırdığını kamuoyuna ilan etti.
Krizden etkilenen bütün ülkeler şu anda ‘’helikopter para’’ denilen devletin herkese para dağıtma tedbirlerini konuşuyor. Normal dönemlerde enflasyonist sonuçlara yol açacağından bu uygulamaya pek sıcak bakılmaz. Ve fakat kriz dönemlerinde talepte ciddi daralmalar olacağından bu tür önlemlerin enflasyona yol açmadan ekonomiye momentum kazandıracağı düşünülür. ABD başta olmak üzere birçok ülke bu uygulamayı hayata sokmak için hazırlık yapmaktadır.

 

TÜRKİYE’NİN EKONOMİK İSTİKRAR KALKANI; KRİZE ÇARE OLUR MU?
Korona krizi çıktığı günden toplantının yapıldığı güne kadar kamuoyu önüne çıkmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan herhalde koronavirüsün adının bile geçmesini istemediği ‘Aksaray’ yerine, bakanlar ve tüm sektör temsilcilerinin (işçi temsilcileri hariç) katıldığı koronavirüs toplantısını Çankaya köşkünde yapmayı uygun gördü.
Saatler süren toplantının sonucu açıklanan paket Erdoğan’ın dediği gibi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yüzünü güldürmüştür belki ama kamuoyunun yüzünü pek güldürmedi.
Erdoğan’ın büyük sükseyle yaptığı toplantıda kuvvetli bir vurguyla açıkladığı rakam 100 milyar TL. O da yaklaşık 14,2 milyar dolar ediyor. Diğer ülkelerin aksine oldukça küçük! Kaldı ki telaffuz edilen kalemlere bakıldığında açıklanan 100 milyarın nasıl bulunduğu da merak konusu.
Açıklanan 21 maddelik pakette hangi kalemden ne kadar kaynak aktarılacağı tek tek açıklanmadı, genel olarak kamu alacaklarının ötelenmesi çokta bir kayıp sayılmaz.
Yüzbinlerce çalışanla ilgili tatmin edici önlemler olmasa bile emek gücünü kaybetmiş üretime katkısı olmayacak emekliler için açıklanan en düşük maaşın bin 500 TL olması ve her birine kolonya dağıtılacak olması oldukça sevindirici!
Emekliler sevindirilirken üretime ara veren işyerlerinde çalışanlara geçici gelir desteğiyle ilgili süre ve kapsamına ilişkin hiçbir detay verilmedi. Bugün itibariyle başvuruların başlayacağı kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarının nasıl kolaylaştırılacağı, sürelerin kısaltılacağına dair bir çalışma şimdilik yok.
Bir taraftan aman evden çıkmayın, evinizde oturun tavsiyesine karşılık iç hava yolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesinin amacının açıklayanların dışında anlayan olmadı.
Sadece o mu, 500 bin TL’nin altındaki konutlarda asgari peşinatın yüzde 10’a düşürülmesi, kredilendirilebilir miktarın yüzde 80’den yüzde 90’a çıkarılması da inşaata olan ‘aşkın’ bir sonucu olsa gerek!
Krizden etkilendiği düşünülen bazı sektörlerin Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerinin 6’şar ay ertelenmesi (vazgeçmek yok erteleme var ayrıca Mart ayında ödenmesi gereken Şubat SGK ve vergiler ertelenmedi. Zaten krizde, olan iki aydır iş yapamayan işletmeler bu ödemeleri nerden ve nasıl yapacak?)
Her ne kadar açıklanan paketin harcama kalemleri tek tek açıklanmamış olsa, denildiği gibi rakamın miktarının 100 milyar TL tutmayacağı hesaplansa da kaynak nereden karşılanacak sorusu en temel soru. İşsizlik fonu bugünler için var kullanılabilir deniyor. Açıklanan rakam-paket 100 milyar, işsizlik fonunda 130 milyarın üzerinde biriken para var ama o da likit değil önemli bir miktarı Hazine kağıtlarında.
Türkiye’nin salgın öncesi zaten bozulmuş olan mali dengelerinin bundan sonra nasıl düzeltileceği, açıklanan geçici önlemler bittikten sonra radikal yapısal tedbirler alınmadan var olan ekonomik yapının sıkıntılardan kurtulması mümkün değildir.
Ekonomiyi yönetenler her ne kadar neymiş bu yapısal tedbir-reform dese de, radikal yapısal tedbirler alınmadan, geçici palyatif tedbirlerle ekonominin düzlüğe çıkması mümkün gözükmüyor. Daha önceki krizlerde olduğu gibi bu krizin de teğet geçmesini beklemek, dünyadaki likiditenin Türkiye’ye gelmesini umut etmek yanıltıcı olur. Çünkü Türkiye 2008 de olduğu kadar güvenli liman değil.

 

İKTİSATÇILARDAN HÜKÜMETE ÜÇ ÖNERİ
Koranavirüs salgınının ekonomiye etkilerini azaltmak için çıkarılan önlem paketini yetersiz bulan bir grup iktisatçı, maliye politikalarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirterek ‘Acil ekonomi politikaları çağrı metni’ başlığıyla duyurulan öneriler sağlık sektörüne, hanehalkı için gelir yaratıcı politikaları ve KOBİ’ler ve pakette unutulan, hiç akla gelmeyen çiftçilerin korunmasını kapsıyor.
Evden çıkmanın sınırlandırıldığı koronavirüslü günlerde herkese akıl sağlığı diliyorum!

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
KORONAVİRÜSÜN YARATTIĞI YAŞAMSAL VE EKONOMİK KAYGILAR
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!