COVİD-19 testleri Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılıyor.
Rektör İlter Kuş son test rakamlarını açıkladı.
Kırk beş bin yüz üç test yapılmış.
Rektör Bey’e göre başarı.
Merkezde üç yüz elli bin, il genelinde bir milyon iki yüz bin insan yaşıyor.
Mart ayından bu yana yapılan test sayısına bakarsak..
Başarı diyebilir miyiz?
Bir de sadece test sayısını veriyorlar. Kaçta kaçı pozitif, kaçta kaçı negatif çıktı onu bilmiyoruz.
Açıklamıyorlar.
İl Sağlık Müdürü açıklasın diye bekleriz.
O da açıklamadı şu ana kadar.
Kanka olduğu bir iki gazeteci arkadaşa zaman zaman çeşitli rakamlar veriyor, hepsi o.
Balıkesir’de Tıp Fakültesi dışında başka yerde test yapılıyor mu, yapılıyorsa başlangıçtan bu tarafa kaç test yapıldı, kaçı pozitif, kaçı negatif bir açıklayıversinler.
Şu anda karantinadaki insan sayımız nedir?
Yine baştan bu yana teşhis konup tedavi altına alınan hasta sayısı nedir?
Kaçı iyileşti, kaçının tedavisi devam ediyor, yoğun bakım ünitelerinde durum nedir, kaç kişiyi kaybettik?
Bu soruların yanıtını Balıkesirliler bekliyor.
***
BALIKESİR, küresel salgınla mücadelede ne durumda?
Yeni normale geçişle birlikte kamu kurumları olsun, yerel yönetimler olsun, vatandaş olsun, herkes ipe un serdi.
Girişlere bol sulu göstermelik dezenfektanlar koyup, sosyal mesafe bantları çekmekle salgınla mücadele görevi ifa edilmiş mi oluyor?
Olmuyor elbet.
“Tedbirinizi alın, maskesiz çıkmayın, sosyal mesafeyi koruyun” uyarıları o kadar klişeleşti ki, kimse dinlemiyor.
İnsan sirkülasyonunun olduğu mekanlar, yiyecek içecek işletmeleri, kafeler, restoranlar, kahvehaneler tıklım tıklım. Sandalye ve masalara öylesine iliştirilen ‘sosyal mesafe’ yazıları hikaye.
Denetim çok sağlıklı yapılmıyor, bunu herkes görüyor.
Marketlere, AVM’lere, mağazalara girişte bir eleman ateşinizi ölçüyor.
Müşteri, “tansiyonumu da ölçer misiniz” diye dalga geçiyor!
***
KURBAN Bayramı tatilcilerinin hem geçiş noktası, hem tatil bölgesiyiz.
Kaç yüz bin tatilci giriş yaptı bayramda?
Trafiğin halini gördük.
Balıkesir trafiğinde saatte on kilometre hızla ilerlenebildiğine göre..
Tatil yörelerinde tesisler, oteller, moteller, pansiyonlar falan ful çekti o zaman.
O kaç yüz bin tatilci her yere girip çıktı.. Alışveriş yaptı, büfeden sigara aldı, dondurmacı kuyruğunda bekledi, içtiği sigaranın izmaritini yere attı, denize girdi, plajda dip dibe güneşlendi. Hepimizle temas halindeydiler ayrıca. Gözlerimizle gördük, çoğu maskesiz, tedbirsiz, salgın yokmuş havasındaydı.
Adam benzinliğe girdi; depoyu fullerken tuvalete yollandı, hacetini giderdi. Girerken çıkarken klozetin kapağına, lavaboya, kapıya, aynaya, her yere dokundu. Benzin parasını ödemek için kasiyere kartını uzattı, ya da nakit verdi. Sonra bir başkası girdi benzinliğe.. Her yere dokundu. Kasiyer, bir önceki müşterinin bıraktığı parayı, size para üstü olarak ödedi.
Kaptın mı virüsü?
***
KAPIYA “maskesiz girilmez” uyarısı koyuyorlar ama maskesiz giren müşteriyi uyarmıyorlar.
Adam minibüse biniyor maskesiz; şoför uyarıyor.. Sen misin uyaran; bam güm. Hızını alamıyor, adamı bıçaklıyor bir de.
Yani sinir stres çok herkeste.. Uyarsan bir dert, uyarmasan bir dert.
Kibarca söylesen bile küfür diye algılayıp dalıyorlar yani.
***
ŞU anda rastgele test yapsalar Balıkesir’de, inanılmaz bir vaka sayısı ortaya çıkacaktır kesin.
O yüzden, “tedbirinizi alın” uyarılarının ötesine geçmek gerekiyor.
Denetimleri daha sıklaştırmalı, sokakta maskesiz dolaşanı affetmemelisiniz.
Çünkü hepimizin sağlığı tehdit altında.
Virüsten etkilenmemiş, bağışıklık sistemi güçlü olduğu için ateşi bile çıkmamış, ama pozitif durumda olanlar var. Sokakta dolaşıyorlar. Farkında olmadan başkalarına virüs bulaştırabilirler; ihtimal yüksek.
Bu durumda yönetenlerin, yetkililerin, güvenlik güçlerinin yapacağı bir şey yok. Kendinizi koruyacaksınız.
Test sayısını çok gibi gösteriyorlar; siz de bu algı seline kapılıp “Balıkesir’de durum sakin” diye düşünüyorsunuz ve rahat hareket ediyorsunuz.
Hayır; test sayısı çok değil.
Kırk beş bin küsur testin kaçı pozitif, kaçı negatif bunu bilmiyoruz.
Hele de bayram tatilindeki yoğunluğu yaşadıktan sonra..
Şu günlerde çok daha dikkatli davranmanızı öneririm.
***
BİR DE Balıkesir’in en yüksek mülki amiri Vali Hasan Şıldak’ın, yanına Sağlık Müdürü’nü ve sorumlu yetkilileri alıp ‘Balıkesir’in durumu’na ilişkin bir basın toplantısı yapmasında yarar var.
Balıkesir’de son durum nedir, rakamlarla falan koronavirüs durumunu net şekilde açıklasınlar.
Basın mensuplarının soruları olacaktır; onları yanıtlasınlar.
*****************
Merkez havaalanımız potansiyel ziyanıymış!
CHP Milletvekili Fikret Şahin, merkez havaalanının durumuna ilişkin soru önergesi vermişti.
Ulaştırma Bakanlığı’ndan yanıt gelmiş:
“10 Şubat 2020 itibariyle merkez havaalanı hizmete verilmiştir. Fakat havayolu şirketleri tercih etmiyor.”
Bakanlıktan gelen cevapta, “Havalimanlarına düzenlenen seferlerin çeşitliliği, fiyat uygulamaları ve zamanları, bölgenin yolcu potansiyeline bağlı olarak havayolu kuruluşlarının filo büyüklükleri ve ticari tercihleri doğrultusunda havayolu kuruluşlarınca belirlenmektedir.”
Yani dünyanın parasını harcayıp havaalanı yapıyorsun. İnisiyatifi havayolu şirketlerine bırakıyorsun.
Onlar da “potansiyel yok” diye bizim havaalanına yüz vermiyor.
Bu durumda ne oluyor?
Altmış milyon lira para harcanarak yenilenen ve seferlere hazır hale getirilen havaalanı atıl durumda kalıyor.
Bu durumda o altmış milyon lira boşa harcanmış mı oluyor?
Yatırım üzerinden iktidar milletvekilleri hava atıyor.. Oranın müdürünü, amirini falan ziyaret edip pozlar veriyor.. Hâttâ yöneticisinden personeline kadar tercihte bulunuyor. Gazetelere haber yollayıp “havaalanımızı açıyoruz” açıklamaları yapıyor.
Bakanlık, “potansiyel yok” diyor!
Bu cevabı okuyunca, merkez havaalanıyla ilgili eski zamanda yaşananlar aklıma geldi.
Havayolu şirketleri yine yüz vermiyordu. Balıkesir’de mülki idare, siyasi irade, meslek örgütleri, odalar borsalar falan bastıra bastıra, haftada iki gün ve kimsenin işine yaramayacak saatlerde Balıkesir – Ankara seferi koydurmayı başarmışlardı.
Borajet mi, Atlasjet mi hangisiyse işte, istemeye istemeye iniş kalkış yapıyordu.
Uçaklar boş uçmasın diye odalar borsalar toplu bilet alıyor, okullardan seçilen öğrenciler uçakla Anıtkabir ziyaretlerine taşınıyordu.
Balıkesir – Ankara seferleri el yordamıyla bir süre bu yöntemle devam etti. Sonra mevzu bitti.
Kaç yıldır kullanılmayan havaalanı şimdi yepyeni bir görünüme kavuştu.
Ama “potansiyel yok” açıklaması, o altmış milyon liralık harcamanın neden yapıldığı sorusunu akıllara getiriyor.
Türkiye’de buna benzer çok fazla atıl yatırım var.
Madem bu yatırımı yaptın, havayolu şirketlerinin portföyüne Balıkesir’i de dahil etmelerini zorunlu tutacaksın. Balıkesir – Ankara arasına hiç kimse için uygun olmayan gün ve saatlerde sefer koydurmayacaksın.
Balıkesir’den Türkiye’nin çeşitli illerine direkt ya da aktarmalı seferler konmasını sağlayacaksın.
Bunları yapın, o zaman görün Balıkesir’deki potansiyeli.
Vatandaşa, “altmış milyon lira çöpe gitti” dedirtmeyin.
