Kemal Kılıçdaroğlu’na açık çağrı

 

Sayın CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin kaçınılmaz, acil ve zorunlu değişim ihtiyacına rağmen ‘tarihi seçimde’ bu değişim sağlanamamıştır. Türkiye’deki değişimin öncüsü ‘Cumhuriyeti kuran’ CHP olmalıdır, değişim öncelikle CHP’den başlamalı ve bunun öncüsü de siz olmalısınız.

Liderliğinizde Millet İttifakı ve tüm muhalefet bileşenlerinin ifadesiyle ülkemiz tarihi seçimin ikinci turunu geçtiğimiz Pazar günü tamamladı. Bu tarihi seçimden ittifak bileşenlerine inananlar, laik demokratik cumhuriyetten yana olanların beklediği gibi bir sonuç alınamadı, 21 yıllık iktidar toplumdan bir 5 yıl daha ülkeyi yönetme yetkisini aldı.

Türkiye özellikle sistem değişikliğinden sonra, son 5 yıllık dönemde otokratik bir anlayışla yönetilmektedir. Kuvvetler birliği anlayışıyla ülke bir kişinin iradesine bırakılmış, kurumlar fonksiyonsuz hale gelmiş, devlet parti devletine dönüşmüş, devlet aklı ortadan kalkmıştır. Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, hayat pahalılığı, enflasyon, açlık yoksulluk artmıştır. Barınma en yakıcı sorun olurken, milyonlarca sığınmacı ülke demografisi için tehlike oluşturmaktadır.

Yaşanan ağır şartların yani sorunun parçası olan iktidarın var olan sorunları çözeceğine olan inancımız elbette yoktur. 21 yıllık uzun iktidar döneminde ağır tahribata uğrayan cumhuriyet değerleri ve demokratik kazanımların daha da aşınacağı, otokratik anlayışın demokratik kanalları kapatacağı, farklı sesleri susturacağı kuvvetle muhtemeldir.

Otoriterleşen yönetimin devam edecek olması ülkenin yarısının gelecek kaygısını daha da artırmış, gençler ve nitelikli kadrolar umudunu başka ülkelerde aramaya başlamıştır. Ülkenin bu anlayışla varlığını sürdürme riski her geçen gün artmaktadır.

Cumhuriyeti kuran CHP’nin Genel Başkanı olarak, 2018’den beri uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ülkenin yararına olmadığı iddiasıyla Millet İttifakı’nı büyük emek ve çabalarla oluşturarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş projesi, 2400 maddelik ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ ve birçok proje ile toplumun karşısına çıkılmıştır. Elbette yarış demokratik eşit bir yarış değildi. Karşımızda devlet haline gelen bir parti, devletin tüm olanaklarını haksız ve hukuksuz bir biçimde kullanmaktan çekinmeyen bir iktidar vardı.

Bu iktidar kuralsız bir iktidar olduğu gibi, seçim kazanabilmek için gerçekle ilgisi olmayan montaj kasetlerin arkasına sığınmaktan çekinmeyen bir iktidardı. İnsanımızın ağır sorunları vardı ama bu sorunlar yerine montaj, kurgu, yalan ve karalama siyasetiyle yol alındı. Muhalefet terör örgütleriyle işbirliği suçlaması ne yazık ki karşılık buldu.

Bütün bunlar doğrudur ama toplumun yarısı buna ikna edilememiş, inandırılamamıştır. Seçim öncesi şartların eşitsiz olduğu, iktidarın her türlü aracı kullanmaktan çekinmeyeceği biliniyordu ve buna rağmen kazanılacağı iddia edildi. Her türlü önlemin alındığı söylenen sandık güvenliğinde yine sorunlar yaşandı!

Tüm imkansızlıklar ve zor şartlara rağmen cumhuriyeti kuran CHP’ye büyük görev düşmektedir. CHP bu tablo karşısında hiçbir şey olmamış gibi devam edemez, etmemelidir.

Sayın Genel Başkan,

Türkiye’ye vadettiğiniz demokratik miras bırakma sözünü yerine getirme imkanını elde edememiş olmanız, bu sözünüzü yerine getiremeyeceğiniz anlamına gelmez. Değişimi, dönüşümü, demokratikleşmeyi CHP’den başlatabilirsiniz. CHP’ye getireceğiniz demokrasi Türkiye’yi de etkisi altına alacak, Türkiye’yi özlenen modern çağdaş ülkeler seviyesine çıkaracaktır.

Tarihi seçimlerde istenen sonuç elde edilememiş olmasının getirdiği doğal parti içi tartışmanın CHP’ye zarar vermemesi adına değişimin, dönüşümün öncü rolünü üstlenerek yeni bir dönemin başlangıcını yapabilirsiniz. Seçimlerde milyonlarca gence verdiğiniz sözü CHP’de gençleşmenin önünü açarak başlatabilirsiniz.

Şimdiye kadar olduğu gibi ‘hiçbir şey olmamış gibi, eski alışkanlıkları tekrar ederek farklı sonuçlar’ bekleyerek yolumuza devam edemeyiz.

Sayın Genel Başkan, Türkiye’ye vadettiğiniz demokratikleşme sürecini 13 yıldır yönettiğiniz CHP’den başlatmanız toplumsal bir talep ve gerçekliktir. Her seçim sonrası klasikleşen sorumluluğu üstlenmeme, hiçbir şey olmamış gibi devam etmek yerine, ihtiyaç olan değişimin öncüsü olarak, örgütsel değişim ve politik değişiminin önünü açabilirsiniz.

Türkiye’nin CHP’den beklediği kurultay çekişmeleri, sen ben koltuk kavgaları değil; değişimin, dönüşümün öncülüğüyle umutsuz durumları yok edip, umutlu kitleler yaratmaktır.

Exit mobile version