
Ukrayna’dan sonra İsveç ve Finlandiya da ABD’nin tuzağına düştüler.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin sonuçları:
ı) NATO sevdasına düşen/düşürülen Ukrayna’nın başına gelenleri gördükten sonra İsveç ve Finlandiya da “Rusya’nın hedefi” olurlar.
ıı) Rusya’nın hedefi olmak bu ülkeler adına risk almaktır.
ııı) İsveç ve Finlandiya’nın savunma ve silahlanma harcamaları artar. Ağırlıklı olarak ABD ile birlikte AB’nin savaş sanayiine pazar yaratılmış olur.
Soru: İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olmayı kendileri mi yoksa ABD ve AB mi istediler?
ıv) Türkiye’nin bu üyeliklere ‘hayır’ diyebilmesi çok zor ve zayıf ihtimaldir. Bir şekilde! ikna edilir ve ‘evet’ der. (Kıbrıs harekâtı sırasında NATO’dan çıkan Yunanistan’ın tekrardan NATO üyeliğine kabulü ve NATO Genel Sekreterinin (Danimarkalı) bu göreve getirilişi sırasındaki itirazları ve ‘ikna edilişleri’).
- v) Türkiye ‘evet’ derse Rusya ile ilişkileri olumsuz etkilenir. ‘Hayır’ derse de ABD ile…
vı) ABD’nin bunları hesaplamamış olması düşünülemez.
vıı) İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği Türkiye’nin ‘NATO için vazgeçilmezliğini’ zayıflatır. ABD, Türkiye’den -başta Suriye- Ortadoğu’da yeni tavizler ister.
Dış politikada “monşerlere” en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde Dış İşlerinde yirmi yılda, çok yönlü dış politikaya çok uygun yirmi altı ‘non monşer’ büyükelçi yaratılmış ve önemli merkezlerde görev başındalar. TSK bitti sıra bürokraside. Devletin değil, hükümetin bürokrasisi. “Vesayet rejiminin” kalıntılarına tahammülleri yok!
Düşünen Adam