Ağustos böceği karınca hikayesini bilmeyen yoktur sanırım. Burada sizlere hikayeyi anlatmak niyetinde değilim. Ama hikayenin aynı sonu gibi Balıkesirspor’un geldiği son durum!
Karanlıktan Aydınlığa sloganıyla yola çıkan, transfer yasağını kaldırma dahil borçlardan kurtulma vaadiyle geldiğimiz yere yani üst lige çıkma hedefiyle yönetime talip olup kazanan; sezon başlangıcı sözlerini öteleyip devre arasındaki ara transfer dönemini işaret gösterip sayılı günleri çar çur edip daha yolun yarısında lige havlu atan, asrın depremi diye tabir edilen Kahramanmaraş depreminde ligden çekilen takımlarla birlikte grubundaki düşen takım sayısında yapılan değişikliklerle tükenen umutların tekrar yeşermesiyle fırsat yakalayan, çıkan her krizde hakem polemiğiydi, hoca değişikliğiydi, ekonomik krizdi algısıyla hayata tutunup, ite kaka gelebildiğimiz Uşakspor maçında yolun sonuna geldiğimizi hep birlikte gördük ve yaşadık.
Matematiksel olarak şansımız devam ediyor gibi görülse de maalesef düştük. Ne acıdır ki düşmeyi bile onurlu olarak beceremedik.
Lige havlu attığımız Uşakspor deplasmanından dönüşümüz Türkiye gündemine damga vurmamıza neden oldu. Futbolcularını döven kulüp olarak haber bültenlerine, spor programlarına konu olduk.
Sorun ne olursa olsun şiddetin her türlüsüne herkes gibi biz de karşıyız. Günah keçisi olarak seçilen futbolcular ve teknik heyet yukarıda anlatmaya çalıştığım sebeplerden ötürü geldiğimiz bu noktada en masum olanlardır.
Sorumluluğu kabul etmeleri belki zorlarına gidiyor olabilir ama yaptıkları, yapamadıkları, verdikleri tutamadıkları sözlerle hak etmediğimiz ama mecburen kabullendiğimiz düşmenin tek sorumluları Balıkesirspor Başkanı ve yönetimidir.