İmamoğlu’nun seçim şarkılarından: Ben derim Ekrem, Sen de İmamoğlu, Yeniden Ekrem, Bir daha İmamoğlu…
Haliç Kongre Merkezinde adaylığı daha önce Parti Meclisi tarafından ilan edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday tanıtım toplantısı iktidarın medya karartması nedeniyle yeteri kadar yer bulmadı biz, gözlemlerimizi kısmen de olsa paylaşalım. İktidar medyası toplantının içeriği ve İstanbul’un geleceğinden çok; CHP ile İmamoğlu arasında kriz üretmenin derdinde!
Şimdiye kadarki eleştirilerin aksine, Cumhuriyet Halk Partisi de ‘kusursuz’ organizasyonlar yapabiliyormuş! Katılımın yoğunluğu nedeniyle planlanandan 20-25 dakika geç başlaması dışında organizasyon, konuşma içerikleri her şey ‘kusursuz’ denilebilecek bir boyutta aday tanıtım toplantısıydı. Salonun görsel hazırlıkları, mesajlar hepsi yerli yerinde. Davetli protokol ve herkesin oturacağı yerler planlanmış, herhangi bir kargaşa yok…
Salona İl Başkanı özgür Çelik, Genel Başkan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu birlikte giriş yaptılar. Açılış seremonisinden sonra ilk olarak kürsüye Özgür Çelik ardından il başkanının davetiyle Özgür Özel, genel başkanın davetiyle de Ekrem İmamoğlu kürsüye çıktı. İktidarın medyadaki siyaset yapıcıları bu siyasi incelikten bile kriz çıkarma gayreti için girdiler!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel 35 dakikalık konuşmasında, Ekrem İmamoğlu’nun 4,5 yıllık süre içindeki başarılarından, halkçı-kamucu çalışmalarından ve pandemi sürecini iyi değerlendirerek İstanbullunun yıllarca maruz kaldığı sel-afet felaketlerinden nasıl kurtarıldığını anlattı. Özgür özel aynı zamanda iktidarın yargı eliyle yarattığı anayasal krize vurgu yaparak bütün siyasi partilerin davet edildiği adalet mitingine davet etti. Yargı krizinin yol açtığı anayasal darbe gündemiyle Meclis’i olağanüstü toplantıya davet ettikleri bilgisini verdi.
Özgür Özel CHP Genel Başkanı olarak Ekrem İmamoğlu’nu kürsüye davet ederek, kürsüyü sahibine bıraktı. İmamoğlu, içeriği çok iyi hazırlanmış zengin, kapsayıcı konuşmasında tabiri caizse ‘siyasi gösteri’ ile bilinen rakibinin yüreğine korku saldı. Konuşmanın ilerleyen bölümünde gençlerin yoğun isteği üzerine malum ceket çıktı, kollar sıvandı, yola koyulundu ‘’İstanbul’a hizmette tam yol ileri’’ 6 Mayıs’ta çıkardığımız ceketi Türkiye’de iktidar olana kadar hiç giymeyeceğiz dedi.
Birazda konuşmanın içeriğine, verilen mesajlara bakalım…
Ekrem İmamoğlu konuşmasına Atatürk’ün sözüyle ‘’Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Fakat asla yaptıklarımızı kafi görmeyiz. Çünkü çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.’’ Topal ördek dediler, atom karınca olduk diyerek başladı. Evet, 4,5 yıllık süre içinde bütün engellemelere rağmen, engelleri mazeret olarak görmeden kendi çözümümüzü bulduk, hizmet ürettik. Belediyeyi, belediyenin bir saatlik gideri olan sadece 6 milyon TL ile devraldık. İkinci seçimden 16 gün önce hesaba yatan 1 milyar 650 milyon lirayı kayyum olarak atanan vali (Ali Yerlikaya) ikinci seçime kadar tamamen dağıtmıştı. Tarihte ilk kez belediye payları biz görevi almadan önce erken ödenerek, bize kalmasın diye de harcandı. Kaynak ürettik, projelerin finansmanlarını bulduk, kısa sürede altyapı sorunlarını hallettik, durma noktasına gelen raylı sistemlerde dünya rekoru kırdık. Dünyada aynı anda 10 metro yapan tek belediyeyiz. Yılda ortalama 13 km, bizden önceki dönemin 4 katı metro yaptık, ulaşımda büyük mesafe kat ettik. İktidar kendi 25 yıllık dönemiyle bizim 4,5 yılımızı kıyaslar hale geldi.
Halkçı ve emekçi dostu belediyecilik, Halkçı-kamucu sosyal belediyeciliğe önem verdik. İlk kez bizim başlattığımız halk süt uygulamasıyla 257 bin çocuğa 24 milyon litre süt dağıttık. 388 bin dar gelirli aileye nakit desteği verdik. İlk kez bizim başlattığımız 0-4 yaş çocuğu olan 614 bin anneye ücretsiz ulaşım hakkı verdik çocuklarıyla birlikte. İlk kez bizim dönemimizde 300 bin üniversiteliye burs, 350 bin ilk ve ortaöğretim öğrencisine eğitim desteği verdik. Onlar çok şanslı insanlara burs verdiler. Bazı insanlara 150-200 bin dolar verip sonra onları parti yöneticisi ve milletvekili yaptılar. Biz ise sadece bu yıl 100 bin kişiye kişi başı 7 bin 500 liradan 750 bin lirayı anasını ak sütü gibi milletin evlatlarına verdik.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’ne yazık ki biz bu güzelim İstanbul’a ihanet ettik ve halen de ihanet etmeye devam ediyoruz’’ sözlerine atfen ‘’İstanbul, İstanbul’a ihanet edenlere bir daha asla bırakılamaz’’ diyerek…
İstanbul’a hizmette tam yol ileri, kadınları, gençleri, esnafları, iş insanlarını bu tarihi yolculuğa destek olmaya davet ediyorum. Her yaştan, her sektörden çalışanları, üreticileri, emekçileri, kadınları ve gençleri bir kez daha tarih yazmaya davet ediyorum, sözleriyle yaklaşık 1,5 saatin üzerindeki coşkulu konuşmayla tamamladı.
İstanbul’da sadece adaylar yarışmayacak, İstanbul seçmeni sadece belediye başkanını seçmeyecek. İstanbul’da adayların şahsında siyasetin nasıl şekilleneceği, siyasetin, Türkiye’nin geleceğinin ne olacağı, ülkenin nasıl yönetileceğine karar verilecek. Ya anayasanın bile tanınmadığı, keyfi yönetim anlayışına uygun yeni anayasanın yani tek akla dayalı yönetim anlayışının anayasal hale getirildiği bir yönetim. Ya da, kuvvetleri ayrılığının egemen olduğu çağdaş demokratik yönetimin önü açılacak.
Ezcümle muhalefet partileri arasında çekişmenin, parti içi sen-ben kavgasının yapılacağı seçim bu seçim değildir. Bu seçim kazanacak aday üzerinde birleşmenin sağlanması gerektiği seçimdir.
