HANDE YENER dinlemem, izlemem. Şarkıları, sahnesi, sesi bana hitap etmez.
Seveni çok.
Öyle olduğu için, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi festival organizasyonuna Hande Yener konseri koymuş.
“Ören sahilinde doya doya Hande Yener dinlesin, izlesin ahali” diyerekten…
Sonra bir uyarı, bir ayar verme eylemi, radikallerden.
Konser anında iptal!
CHP Milletvekili Serkan Sarı’ya göre, Büyükşehir Belediye Başkanı tehdit edilmiş bu konseri iptal etmesi için. O da korkmuş, çekinmiş; daha önceki geri çekilmeler, iptaller gibi.
***
YÜCEL YILMAZ, muhafazakar ve dindar kadrolarla siyaset yapıyor. Ama herkes biliyor ki, seküler yaşıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı falan olmasa, dindarlığını tescillemek adına bu kadar atraksiyonla uğraşmaz. Ne bileyim işte, sabahın köründe Paşa Cami çevresinde görüntü vermeye gerek duymaz.
Siyasi baskı olmasa bıyık da bırakmayacaktı; Karesi’deki zamanları gibi parıl parıl parlayacaktı.
Ama şu siyasi baskı yok mu.. Siyaset sahnesinde kalmak istiyorsan, mensubu olduğun yapının jargonuna uygun davranacaksın.
Yine siyasi baskı olmasaydı, üçüncü çocuk için de uğraşmayacaktı.
O yapının jargonuna göre hareket eden topluluklarla uyum içinde sürdüreceksin ilişkilerini.
***
İŞTE ara sıra böyle arızalar çıkabiliyor.
Melek Mosso konserini iptal etmişti; bu kez Hande Yener konserini tedavülden kaldırdı!
Baskı azizim baskı… “Sen bizim safımızdasın, nasıl böyle bir yanlışa imza atarsın?”
Ama şu da var; Yücel Yılmaz her yere yetemez, işi çok. Hem Büyükşehir, hem Türkiye Belediyeler Birliği, hem UCLG görevleri, yurt dışı münasebetler, Ankara trafiği, kendi işletmeleriyle ilgili meşguliyeti falan…
Şenlik, festival gibi işlerin organizasyonunu oturup kendisi yapacak değil ya.. Bu işlere bakan ekibi, müdürü, amiri, daire başkanı var.
Zaten tüm programı onlar yapıyor.
O zaman da kabak Başkan’ın başında patlıyor!
E öyle olacak tabi.. Sokaktaki adam bilmez daire başkanı, müdür, amir, memur.. Başkanı bilir.
Doğru yapmışsa, Başkan yapmıştır. Yanlışı varsa, Başkan’ın yanlışıdır.
***
HANDE YENER konserini festivale dahil etmek bizce yanlış bir şey değil.
Yani, yüzde ellilik bir kesim için sıkıntı yok.
“Biz iktidarız” diyen diğer yüzde ellilik kesim sıkıntılı.
Yücel Yılmaz da o kesimin aktörü.
Bu durumda ne yapıyor Başkan; yüzünü kendi yüzde ellisine dönüyor.
***
O konser iptal edildi diye dertlenmiyoruz. Hani ben Belediye Başkanı olsam, konser için Hande Yener’le sözleşme yapmak aklıma bile gelmez.
..ve fakat Balıkesir özelinde yirmi yirmi beş kuruluşun ortak bir bildiriyle festivaller şenlikler üzerinden belediyelere ayar vermesinin hemen ardından bir konser iptali yaşanıyorsa memlekette..
Ne yaparız o zaman; “ne oluyor beyler” diye sormaz mıyız?
Muhalefet milletvekili çıkar, “tehdit ettiler, konseri o yüzden iptal etti” diye konuşur.
Yine muhalefet cephesinden birileri çıkar, anayasal haktan, hukuktan, özgürlükten, adaletten, demokrasiden dem vurur.
Böyle süreçleri iyi yönetme becerisi kazanmış olmasını bekleriz, dokuz yıldır belediye başkanlığı yapan Yücel Yılmaz’dan.
***
BU işlerin bir de parasal tarafı var. Kaşa göze, öpücüğe, gülücüğe gelmiyor sanatçı dediğin.
Konserin bir maliyeti var.
Öyle üç beş değil.. Hayat pahalılığı malum; her şeyin fiyatı yüksek artık. Konser rakamlarını duyuyoruz sağdan soldan, milyon milyon gidiyor.
Bir de, sözleşme yapıyorsun sanatçıyla, menajeriyle falan. Ya peşin ödüyorsun anlaşılan rakamı, ya da yüklü bir kapora veriyorsun.
“Konseri verdim, şarkımı söyledim, paramı altı ay sonra alırım” muhabbeti yok.
Çikolata çerez ihalesini kazanan esnafa, para pul olduktan sonra parasını ödemeye benzemez bu işler.
Yani şimdi bir ödeme söz konusu.
Yapıldı mı, yapılmadı mı?
Ödendiyse ne kadar ödendi?
İptal edince, “mevzu kapandı, para mara yok” diyemiyorsun öyle!
İşin bir de bu kısmı var yani.
Büyükşehir Meclis üyeleri çay ve çerez eşliğinde, film izliyor gibi izlemesinler olanı biteni.
Sorsunlar Başkan’a:
“İptal ettiğin konsere kaç para ödedin?”
Öyle ya, para çıktıysa, Balıkesir’in cebinden çıkıyor.
Balıkesirli’nin de yapılmayan konser için bir bedel ödenip ödenmediğini bilmesi lazım.