Hofstede’nin güç mesafesi kuramı, toplumların hiyerarşik düzenlerindeki güç mesafesi algısını ölçer. Bu kurama göre, bazı toplumlarda güç mesafesi yüksektir, yani o toplumlarda insanlar arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar daha belirgindir ve toplumsal hiyerarşi daha sıkı bir şekilde kontrol edilir. Diğer toplumlarda ise güç mesafesi daha düşüktür, yani insanlar arasındaki farklılıklar daha az belirgindir ve hiyerarşi daha esnektir.
Türkiye, Hofstede’nin güç mesafesi indeksine göre, yüksek güç mesafesi olan toplumlardan biridir. Bu durum, Türkiye’deki siyasi ve sosyal yapıda güçlü liderlik ve otoriter yönetim anlayışının önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
Türk seçmeni de bu güç mesafesi algısını yansıtmaktadır. Türkiye’deki siyasi partilerin liderlerine verilen güçlü liderlik pozisyonları, Türk seçmeninin bu liderleri sorgulamadan kabul etmesine yol açabilir. Aynı şekilde, Türk seçmeninin bazı siyasi partilere daha fazla güven duyması ve onları diğerlerinden daha üstün görmesi de bu yüksek güç mesafesi algısının bir yansımasıdır.
Ancak son yıllarda, Türkiye’de güç mesafesi algısında bir değişim gözlemlenmektedir. Özellikle genç nesiller arasında, otoriter yönetim anlayışına karşı bir tepki ve demokratik değerlere daha fazla önem verme eğilimi gözlemlenmektedir. Bu nedenle, Türk seçmeninin güç mesafesi algısı da zaman içinde değişebilir ve daha düşük bir güç mesafesi algısı benimseyebilir.
Sonuç olarak, Türk seçmeninin Hofstede’nin güç mesafesi kuramına göre değerlendirilmesi, Türkiye’deki siyasi ve sosyal yapıdaki güçlü liderlik anlayışının etkisiyle yüksek güç mesafesi algısına sahip olduğunu göstermektedir. Ancak genç nesiller arasındaki değişim eğilimi, bu algının zaman içinde değişebileceğine işaret etmektedir. Özellikle genç nesiller arasındaki değişim eğilimi, Türkiye’nin güç mesafesi algısında gelecekte olası bir düşüşü işaret etmektedir.
Ancak, Türk seçmeninin güç mesafesi algısındaki değişim süreci zaman alacak ve çeşitli faktörlere bağlı olarak şekillenecektir. Örneğin, ekonomik gelişmeler, eğitim seviyesi, siyasi partilerin politikaları ve liderlik tarzları gibi faktörler, Türkiye’nin güç mesafesi algısındaki değişim sürecinde etkili olabilir.
Not : Geert Hofstede, kültürlerarası farklılıkları inceleyen ve karşılaştıran bir araştırmacıdır. 1928 yılında Hollanda’da doğan Hofstede, IBM’de çalışırken farklı ülkelerdeki çalışanların işyeri kültürleriyle ilgili gözlemlerini yapmıştır. Bu gözlemler sonucunda kültürlerarası farklılıkların sınıflandırılmasına yönelik bir araştırma projesi başlatmış ve sonunda “Kültürlerin İşleyişi” (Culture’sConsequences) adlı kitabını yayımlamıştır.
Hofstede, kültürlerarası farklılıkları incelerken 5 boyut tanımlamıştır: Güç Mesafesi, Bireycilik/Kollektivizm, Erkeklik/Yumuşaklık, Belirsizlikten Kaçınma ve Uzakdoğu/ Batı. Bu boyutlar, kültürlerin özelliklerini ve birbirleriyle karşılaştırılabilirliğini açıklamada kullanılır ve hala kültürlerarası farklılıkların analizinde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.
Ps Bu yazı yapay zeka desteği ile yazılmıştır.