DURSUNBEY Belediyesi bir açıklama yaptı dün. İlçedeki 127 adet mezarlığın bakımı ve temizliğinin Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olduğunu duyurdu.
Bunu neden yaptı?
Bayram yaklaşıyor.. Vatandaş ölmüşlerini ziyaret edecek. Mezarlıkları ot bürümüş durumda. Her ne kadar basın açıklamalarıyla mezarlık temizliklerinin yapıldığı duyuruluyorsa da, il genelindeki yüzlerce mezarlığın temizliğine erişmek zor iş.
Yasa ve yönetmelikler gereği, ilçe belediyelerinin de yapabileceği pek çok işin Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi, yetki, sorumluluk ve hizmet hızı açısından sıkıntılar doğurabiliyor.
Salt mezarlık temizliği değil olay.. İlaçlama işlerinde de böyle.
Belediyeler, “ilaçlıyoruz” duyuruları yapıyor, sosyal medyadan ilaçlama görselleri paylaşıyor, basın bültenleri yolluyor.. Böylece il – ilçe merkezleri ve kırsal kesimde ilaçlama işlerinin sorunsuz yürüdüğünü düşünüyoruz.
Gerçekten sorunsuz mu yürüyor peki?
***
ŞU anda Büyükşehir Belediyesi’nin ilaçlama işlerini kim yürütüyor meselâ?
Şirket mi, Belediye kendi bünyesinde mi hallediyor?
Kullanılan ilaçlar ne derece etkili? Bunun kontrolünü kim yapıyor?
İlaçlama işi için kaç kişi çalışıyor, kullanılan malzemeler ne durumda?
Ciddiyetle mi yapılıyor bu iş, üstünkörü mü?
“Haşereyle mücadeleye devam” başlıklı haberler okuyorsunuz medyada.
Bir personel, sırtında plastik bidon, elinde püskürtme aleti, mazgallara, sulak alanlara, çayır çimenlik yerlere bir sıvı püskürtüyor. Fotoğrafa bakınca, haşereyle mücadele edildiği anlaşılıyor.
Püskürtülen sıvının niteliği ne?
Azıcık ilaç, gerisi su mu?
Hani o dronlu ilaçlama görüntüleri falan.. Öyle ya canım, sosyal medyada paylaşılan videolarda havada dronlar uçuyor. Ama nerelerde uçuyor, her zaman uçuyor mu, görüntü mü yapılıyor?
Meselâ ben hiç dronlu ilaçlama görmedim canlı canlı.
Ara sıra mahalle aralarında ilaçlama araçları dolaşıyor. “Belediyelerimiz çalışıyor” diye düşünüyorsunuz.
Ama ortalık sivrisinekten, börtü böcekten geçilmiyor!
Zamanında yapılması gereken ilaçlama işlerinin geciktiği için bu püskürtmelerin bir işe yaramadığını söylüyorlar. Larva dönemindeyken halledilecekmiş; yoksa bir işe yaramazmış, öyle diyorlar.
***
SON günlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle yaşanan ölüm olaylarına dikkat çekiliyor medyada.
KKKA dedikleri bu hastalığın kaynağı keneler.
Kırsal kesimde kene popülasyonu çok yoğun. Sinekle mücadeledeki ağırlık, keneler için de geçerli.
Bir ilçe belediyemizden ilaçlama yapılması için ricacı oluyoruz meselâ..
“On beş personelle nereye yetelim” yanıtını alıyoruz.
Kırsalda yol boylarındaki yabani otların temizlenmesini falan hiç istemeyin; personel az, teçhizat yeterli değil, kırsal mahalle çok.. Hangi birine yetsinler?
Yağışla birlikte insan boyunu aşan otlar, sıcak havanın etkisiyle kupkuru şimdi.
Yoldan geçen bir denyonun yanık sigara izmaritini arabanın camından fırlattığı anda, o otların tutuşup yangına sebep olma olasılığı yüksek.
Ya da rüzgarın etkisiyle kopan bir elektrik telinin kıvılcımıyla tutuşup ortalığı kavurması mümkün.
Biz bunu yaşadık geçen yıl.
Tepemizde helikopterler onlarca sorti yaptı. İtfaiye ve Orman ekipleri saatlerce yangına müdahale etmek için çabaladı.
Yangın sezonundayız; sağdan soldan küçük büyük arazi, orman yangını haberleri geliyor.
Bu sezon hepimizin üzüleceği bir olay yaşanmasın istiyoruz.
O sebeple, şu yabani ot temizliği işine ağırlık verilmeli.
Haşereyle mücadelede lafla yapılmamalı.
Bir de bayram geldi; millet arife günü, bayramın birinci günü ölmüşlerini ziyaret edecek mezarlıklarda. Her yanı ot bürümüş, içinde yılan çıyan dolaşan alanlarda korka korka yürümek zorunda bırakmayın vatandaşı.
***
BİR ricamız daha var.
Savaştepe yolunda, tam da Gümrük Müdürlüğü’nün önünde, yaklaşık üç hafta önce bir köpeğe çarpmışlar; hayvan ölmüş. Günlerce yol kenarında öylece kaldı.
Hergün temizlik ekipleri geçiyor oralardan; alalım götürelim demediler!
Asfaltta eriyip kokan köpeğin üstüne bir çuval attılar, görünmesin diye.
Geçen gün yine gördük; bu kez toprak atmışlar üstüne.
Yani oradan kaldırmak, götürmek bu kadar mı zor?
Yazıyı okursa bir başkan, bir belediye yetkilisi, bir sorumlu kişi..
Gereğini yapar diye umuyoruz.
Selam ederim.