GÜNÜN birinde azıcık eleştirdik diye küstüydü bize.
Çok alıngan.
Orası ayrı mevzu.
Asıl mevzu, Haluk Ahmet Gümüş’ün Büyükşehir aday adaylığı.
E canım herkes aday adayı olabilir, engel yok.
Ama CHP’nin alışılmış, kanıksanmış, benimsenmiş bir adayı var zaten yıllardır.
Partinin, ‘kazanma şansı yüksek’ adayı hem.
Kime sorsan sokakta, hangi siyasi duruştan olursa olsun, ya Ahmet Akın diyor, ya da O’nu ikinci bir alternatif olarak görüyor.
Bu duruma kolay gelinmedi, yoğun emek var, mücadele var, azim var, halkla ilişkiler var.
Şimdi sen kalk, “ben de aday adayıyım” de; kafa karışıklığı yarat, kamuoyunda “demek ki Ahmet Akın’ı aday göstermeyebilirler” algısı oluştur falan.
Bir de sağda solda “benim adaylığım garanti” diye konuştuğu söyleniyor Gümüş’ün.
Bir derin parmak var sanki bu işin içinde.
Maksat, Ahmet Akın’ı ikinci kez çırak çıkarmak mıdır artık, gözden düşürmek mi, algı çalgı operasyonu mudur, bilemiyoruz.
CHP’yi çok seviyorsa Haluk Ahmet Gümüş, bir önceki genel seçimde niye İYİ Parti’den medet umdu sahi?
Balıkesir’i çok seviyorsa Haluk Ahmet Gümüş, niye o dönemde İzmir’den aday adaylığı başvurusu yaptı?
O da diyecek ki, “Ahmet Akın da İYİ Parti’ye geçtiydi ama…”
Geçtiydi de, Genel Merkez’in talimatıydı o.. İYİ Parti’ye Meclis’te grup kurdurmak için yapılan bir manevraydı.
Haluk Ahmet Gümüş’ünki tamamen kişisel.
Arada fark var.