KONUK YAZAR / Ali İhsan Güler
Her şeyi bilen ama işine gelenleri söyleyen Sayın Bülent Arınç, HAMAS TERÖR ÖRGÜTÜ için diyorki: “Senin yiyeceğini bile biz karşılıyoruz. Senin gücün ne?“
Babasından kalan mirasından karşılamadığı kesin. Türkiye Cumhuriyeti’nin yardım ettiğini söylüyor açıkça. Bu durumda benim aklım karışıyor.
ONE MİNUTE noktasından geri çark ederek, Türkiye tarafsızlığını ve Amerika’nın bu konudaki politikalarına bağlılığını açıklıyor devletin en yetkili ağızları. Aklıma delice sorular geliyor? Hani Müslüman din kardeşliğimiz?
***
Bu taraf böyle. Ya karşı taraf?
HAMAS terör örgütünün kurucusu ve hamisinin Amerika olduğunu bilmeyen var mı?
Yiyeceğini bile Türkiye’nin sağladığını söylüyor Bülent Arınç. Peki bu füzeleri nereden buluyor bu örgüt?
Hadi buldu diyelim. MOSSAD gibi bir teşkilata sahip İsrail’e sızarak, bu savaşı başlatacak hamleleri nasıl yapıyor?
***
Sakın İsrail ve Amerika’nın Hamas ile birlikte senaryosu olmasın? Sonuç; Filistin haklı olduğu bağımsızlık davasında haklı iken, haksız duruma düşüveriyor.
Müslüman ülkeler sus pus. Gözleri ama, dilleri lal olmuş; elleri de armut topluyor.
1970’li yıllara bir göz atın lütfen. CHP ve Merhum Bülent Ecevit’in aynı konudaki tutum ve davranışlarına bakın.
Hatta İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’in, Filistinli militanları ABD Büyükelçiliğinden bizzat olay yerine gelerek; onları Bağımsızlık Savaşçıları gibi kucaklayarak çıkardığını anımsayın.
***
Şimdi niye CHP sorusunu sorup yanıtını vereceğim.
Çünkü CHP’nin kurucusu Yurtta Barış, Dünyada Barış diyendir.
Çünkü CHP’nin kurucusu Bağımsızlık Karakterimdir diyendir.
Bize başka bir “..izm “ gerekmez. KEMALİZM bize yeter. Çünkü Kemalizm; ..izmlerden öte büyük bir idealdir. ULUSALCI olduğu kadar da HÜMANİST, EŞİTLİKÇİ ve ADALETÇİ’dir.
***
Dünyada, özellikle bizim coğrafyamızda ilginç senaryolar sahneye konmaya başlandı yeniden.
Çok dikkatli olmalıyız.
Atatürkçüler ve CHP bu ülkenin çimentosu olmalıdır.
***
Bu kritik dönemeçlerde At İzi ile İt İzini birbirinden ayırmak zorundayız.
Şöyle bir baktığımda bir ayrıntı fark ettim. Değişimcilerin tamamı; 20 yıldır hiç değişmeyenler. İnanmazsanız bakın siz de. Her defasında hatta Baykal zamanından beri hep milletvekili olmuşlar. Parti Meclisi’ne girmişler. Grup Başkanvekili olmuşlar. Yani Genel Başkan’a hep çok yakın olmuşlar. Alınan bütün kararlarda Genel Başkanla aynı düşüncede olmuşlar.
***
Yani birileri şu ya da bu amaçla arı kovanına çomak sokana kadar.
Şimdi vız vız da vız vız.
Edep biraz, biraz da ar namus.
Bugüne kadar neredeydiniz? Niye hiç itirazınız olmadı? Oturduğunuz o koltukları, kırmızı plakalı arabaları kaybetmekten mi korktunuz?
Hepinize tek tek sormaktansa bu soruyu Sayın Özgür Özel’e sormuş olayım.
***
İstanbul İl Kongresinde değişimcilerin adayını destekleyen 7 dönem milletvekilliği yapan bir arkadaş açıklama yapıyor: İstanbul İl Kongresinde değişimcileri, Genel Başkanlıkta Kılıçdaroğu’nu destekliyorum.
Yani hala garantiye oynuyor. Art arda 7 dönem milletvekilliği kesmemiş. Hala devam diyor. İstanbul il kongresinde delegeleri Değişimciler kazandı. Kurultayda sen Kılıçdaroğlu’nu nasıl destekleyeceksin?
***
Dere geçerken, at değiştirmeden hele bir Yerel Seçimleri geçelim. Kendini Atatürk ve Cumhuriyet aydınlanmasına resetlemiş, 1968 kuşağının inanç ve coşkusuyla dolu bir CHP Türkiye’nin yarınlarını aydınlatacaktır.