ULAŞ SÜRMELİOĞLU
Dünya Bankası açıkladığı Gıda Güvenliği raporunda ülkelerin gıda enflasyonuna göre sıralamasını yayınladı. Bu sıralamaya göre Zimbabve birinci sırada. Zimbabve’yi takip eden ülkeler; Venezuela, Lübnan, Arjantin ve Türkiye oldu. Türkiye, %77 ile Dünya’nın en yüksek gıda enflasyonu olan beşinci ülkesi konumunda.
2022 ve 2023 yılı seçimin arifesinde, vaatlerle geçen bir yıl olacak. İktidarı hedefleyen her parti her dönem olduğu gibi bir sürü vaat sunacak. ‘’Dünya’nın en iyi ekonomisi olacağız’’, ‘’Enflasyon tek haneli rakamlara inecek’’, ‘’Vatandaşlarımızın refah seviyesini yükselteceğiz’’, ‘’Avrupa standartlarında yaşam imkanları sunacağız’’, ‘’İşsizliği bitireceğiz’’ gibi bir sürü vaat seçim arabalarından, miting alanlarından, gazete ve televizyonlardan yankılanacak. Bu vaatler her dönem aynıdır. Pek değişmez. Demek ki buradan şu sonucu çıkarabiliriz; olmuyor. Yıllardır açıklanan her iyi raporda Türkiye biraz daha geriliyor. Açıklanan kötü raporlarda ise bizim gibi yükseliş gösteren yok. Gıda Güvenliği raporlarında geri gidiyoruz, Halkın Refah düzeyi raporlarında geri gidiyoruz. İşsizlik raporunda zirveye koşuyoruz, Enflasyon raporlarında zirveye koşuyoruz. Bazı noktalarda hata yapıyoruz demek ki. Bu sorunları da her yıl seçim ertesine bırakıyoruz. ‘’Siz bize oy verin biz bunları çözelim’’ Şimdi çözün. Metot belliyse, yapılabilecek bir şey varsa şimdi yapın. Çünkü bu seçimden sonra da bir sonraki seçim çözüleceğini söylüyorsunuz.
Sağı, solu, muhalefeti, iktidarı ayırmaksızın siyasetin yalanlar üzerine kurulu olduğunu biliyoruz artık. Ancak bunun bir sınırı duru durağı olmalı. Her dönem çözeceğiz dediğiniz durumları daha da geriye götürmek dışında ekstra bir çalışma yapılmadı.
Hollanda %8 yıllık enflasyon açıkladı. Bakanlar kurulu sürekli toplanıyor nasıl önüne geçeriz nasıl sabit tutarız diye. Biz açıklanan %76’ya maşallah diyoruz. Ürün fiyatlarına zam yapan işletmelere marketlere ceza kesiyoruz. Böyle böyle bitireceğiz enflasyonu. Zam mı yapıldı? Kes cezayı. Neden zam yapıldı? Hammadde maliyeti mi arttı? Ambalaj maliyeti mi arttı? Sorgulamadan kes cezayı. Bu durumu fırsata çeviren yok mu? Elbette var. Ülkemizin geçim kaynağı vergiler ve cezalar olmuş durumda.
Günümüzde enflasyon tüm Dünya’yı ilgilendiren problemli bir konu. Ancak ülkelerin derhal çözüm arayışına başladığı, çeşitli yaptırımlar uyguladığı enflasyon oranları %10 civarında. %10’larda bile aksiyon alma hızı takdir edilir cinsten. Biz aksiyon alamıyoruz. Kendiliğinden çözülmesini umut ediyoruz. Üretime teşvik edemiyoruz insanları. Metropollerden kırsallara göçü sağlayamıyoruz. ‘’Her çiftçiye bir traktör’’ gibi akıl almaz stratejilere danışıyoruz.
Üretim maliyetleri her geçen gün artıyor. Suya zam geliyor, yakıta zam geliyor, elektriğe zam geliyor. 3 gün önce tarladan çıkan domatesin fiyatı bugün ile aynı olmuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı karar aldı bugün. ‘’iki yıl işletilmeyen tarım arazileri üretime kazandırılacak’’ diye. 2 yıldır ekilmeyen tarlalar kiralanacak ve işlettirilecek. Vatandaş belki ekonomik koşullardan dolayı ekemiyor. Yakıt, su, elektrik, tarla giderleri, hayvancılık giderleri pahalı diye ekip biçemiyor. Neden halkın malı üzerinden siyaset yapıyorsunuz? Devletin tarım arazisi yok mu? Çok düşük bir bedelle, çiftçi belgesi olanlara Devletin arazileri kiralansa,
Bakanlık personeli ziraat mühendisleri arazi neye uygun belirlese, çiftçilere bu imkanı sunsa daha iyi olmaz mı? İlla vatandaşın toprağı üzerinden mi yapılması gerek? Hazine’ye ait tarım arazileri belirlensin. Çiftçi belgesi olan çiftçilere kiralansın. Sulama, sürme, ekme gibi işlemler teşvik edilsin. Boşta duran araziler böyle üretime kazandırılsın. Tarım arazisi statüsünde milyonlarca dönüm arsa var Hazine ve Belediyelerin elinde. Önce bunlarla başlayın işe. Vatandaşın elindekine dikmeyin gözünüzü.