COVİD-19’dan ölenlerin sayısının 92 olarak açıklandığı gün..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “bugün İstanbul’da 164 vatandaşımız virüs nedeniyle hayatını kaybetti” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile İmamoğlu’nun verdiği rakamlar birbirini tutmuyor.
Hem zaten baştan beri vaka ve ölüm sayılarının açıklandığı gibi olmadığı görüşü yaygın.
Öyle ya, Avrupa ülkelerinde, ABD’de hergün on binlerce vaka tesbit edildiği haberleri geliyor ajanslardan.. Koronavirüs nedeniyle öldüğü kaydı düşülenlerin sayısı, bizimkinin sekiz on katı.
“Biz tedbirliyiz, sistemimiz gayet iyi işliyor” diye avunuyoruz da..
Gerçekler galiba bambaşka.
***
GERÇEK rakamlar açıklansa gün gün..
Sokaklar bu denli dolu olmayacak.
Kalabalık ortamlar oluşmayacak.
Millet tedbirlere daha sıkı sarılacak.
Şimdi neden böyle?
Yani herkes sokakta; işi olan olmayan.. Kafeler, lokantalar, restoranlar, mağazalar, AVM’ler, caddeler, kaldırımlar her yer insan.
Birbirine sürtünen, herkesin herkesle temaslandığı ortamlar.
Parti etkinlikleri, kongreler, belediyelerin açılışları, temel atmaları, kalabalık organizasyonlar, toplantılar falan.
Normalin normali durumundayız.. Aşırı normalleşme!
***
BALIKESİR’de durum farklı mı?
Koronavirüsten ölenlerin gerçek sayısı açıklanmıyor.
Vaka artışından söz ediliyor ama, “şu kadar test, bu kadar vaka, şu kadar entübe, bu kadar ölüm” diye net sayılar verilmiyor.
Biliyoruz ki, vaka artışı korkunç.
Hastanelere ek yatak konulması durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyor.
Hem zaten Balıkesir Valisi Hasan Şıldak da sık sık yaptığı paylaşımlarla il çapında salgının korkunç boyutlara ulaştığını belirtiyor.
..ve sık sık vatandaşı uyarıyor.
***
VALİ Hasan Şıldak, “ev ziyareti yapmayın, misafirliğe gitmeyin” uyarısı yapıyor meselâ.
Bu meret ev ziyaretleriyle ciddi biçimde yayılıyor.
Ev ziyareti yapmıyorsun, akrabaya, komşuya misafirliğe gitmiyorsun tamam da.
Çocuğu okula gönderiyorsun; kendin çarşıya pazara çıkıyorsun, çalışmaya gidiyorsun.
Ya da “gezeyim tozayım” modundasın. Çarşıda üç beş arkadaş buluşup bir kafede çay kahve içiyorsun.
Akşam herkes evde bir araya geliyor.
Birinden birinin temaslı ya da pozitif olma olasılığı yüksek.
Evdekilerin hepsi karantinaya alınıyor haliyle.
Altmış beş yaz üstüne yönelik tedbirler yoğunlaşıyor meselâ.
Tamam; yaşlı amca veya teyze sokağa çıkmıyor, kimselerle görüşmüyor, kendini fena halde izole ediyor.
Ne ki evdekilerden birinden virüs kapma olasılığı var.
Yani sadece “komşu ziyareti yapmayın, misafirliğe gitmeyin” demekle olmuyor.
2021’de de uzun süre boğuşacağımız söylenen pandemiyle mücadelede daha katı tedbirler almak gerekiyor.
Yaşlıları korumak adına saat 16.00’dan sonra sokağa çıkma yasağı getiriliyor.
Saat 16.00’ya kadar virüs uyuyor; akşam üstü mesaiye başlıyor öyle mi?
***
SİGARA içilmeyecek noktalar açıklanıyor. Adres adres alt alta sıralıyorlar yasak bölgeleri.
Bilmem hangi cadde üzerinde sigara içemiyorsun; aynı caddedeki kaldırım kafesinde tüttürmek serbest!
Kafede içince virüs bulaşmıyor; kaldırımda içersen kesin pozitif oluyorsun…
Yasaklayacaksan her yerde yasaklayacaksın.
***
HEM sadece sokaktaki vatandaşı uyarmak, tedbirli olmaya çağırmak, kısıtlamalar koymakla olmuyor.
Kalabalık parti kongrelerinin yapıldığı salonlara virüs giremiyor mu?
Politikacılar meselâ.. Virüse karşı şerbetli mi?
Değil tabi.
Son günlerde politikacıların virüs kaptığına, yatağa düştüğüne, tedavi altına alındığına dair çok haber okuyoruz.
..ve bu arkadaşlar, sokaktaki vatandaştan daha çok insanla temas halindeler.
Kaldırımda sigara içmeyi yasaklıyorsun; parti kongreleri serbest!
***
BİR DE topluma örnek olması gerekenlerin, örnek dışı hallerine dair manzaralara tanık oluyoruz.
Hemen çoğunun örnek dışı halleri var; bir tanesi çok dikkat çekici.
Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş Facebook’ta bir paylaşım yapmış.. Ablasına ev ziyaretine gitmişler. Ekrem Yavaş selfi çekmiş; aynı odanın içinde, dip dibe oturuyorlar. Fotoğraf karesinde on bir kişi var.
Bu küçük bir örnek; daha nicesine rastlıyoruz.
Hani Vali Bey “ev ziyareti yapmayın, misafirliğe gitmeyin” diye uyarıyor ya hepimizi.
Şimdi bu fotoğraf karesine ne diyeceğiz?
***
HAFTA SONU AK Parti’nin Gençlik Kolları, MHP’nin İl kongresi vardı.
Çekilen toplu fotoğrafları gördünüz; temas ötesi halde herkes!
..ki, karantinada olması gerektiği halde salonda olduğu iddia edilen arkadaşlar varmış bu kongrelerde.
Demek ki sosyal medyadan “dikkatli olun, tedbiri elden bırakmayın” paylaşımlarıyla bu işin önüne geçmek olanaksız.
O halde kongreleri, etkinlikleri, parti toplantılarını, açılışları, temel atmaları, şunları bunları da yasaklamak lazım.
***
ÖZELLİKLE kırsal kesimde çok fazla vaka tesbit ediliyor.
Çok sayıda köy karantinada.
Geçenlerde Paşaköy’ü karantinaya aldılar. Köyün hemen yanındaki Kağıt Fabrikası’na dokunmadılar.
Oysa Paşaköy ile fabrika komşu.. Köyde yaşayıp fabrikada çalışanlar var.
Fabrikadan köye giriş çıkışlar da yoğun.
“Aman üretim durmasın, fabrikalar çalışsın” tamam da..
Kabaklı köyünü karantinaya aldınız meselâ.. O köye gidiş geliş Organize Sanayi Bölgesi üzerinden.
OSB’nin köyle teması çok.
Peki Sanayi Bölgesi’nde ne önlem aldınız?
