Atatürk, 5 Eylül 1938’de Dolmabahçe’de vasiyetini yazıyor ve 6 Ekim 1938’de İstanbul 6. Noteri İsmail Kunter’e veriyor.
Atatürk vasiyetinde; Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi, Halk Partisi’ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum… Nakit ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır, diyordu.
Atatürk’ün vasiyetine göre; İş Bankası’ndaki yüzde 28,09’luk hisselerinin geliri, manevi kızlarına yaşadıkları sürece miktarları belirtilen aylıklar verildikten sonra, TTK (Türk Tarih Kurumu) ve TDK (Türk Dil Kurumu) arasında paylaştırılacaktı.
Atatürk’ün vasiyetine göre; CHP’ye herhangi bir gelir kalmıyor, parti sadece Atatürk’ün hisselerinin yönetiminden sorumlu, bu sorumluluğu 11 kişilik yönetimde CHP’nin önerdiği 4 üyelerle temsi ediyor.
1950 seçimleriyle iktidara gelen Andan Menderes Başkanlığındaki DP iktidarının aklına Atatürk’ün tüm mal varlıklarına el koyma fikriyle, 14 Aralık 1953 tarihli ve 6195 sayılı kanunla Hazine’ye devrediliyor.
Anayasa Mahkemesi, on yıl sonra, 11 Ekim 1963 tarihli bir kararla bunun, ‘’Atatürk’ün vasiyetinin iptali’’ anlamına geldiğinden bu varlıkları CHP’ye iade ediyor.
İkinci el koyma kararı 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle oluyor. 12 Eylül’de tüm siyasi partilerle birlikte CHP’yi de kapatıyor, İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerinin yönetimi Hazine’ye geçiyor.
CHP’nin 9 Eylül 1992’de yeniden açılmasıyla, CHP tarafından açılan davalarla İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerinin yönetimi tekrar CHP’ye geçiyor.
Temsil edilen gelirlerden CHP’nin tek kuruş gelir almadığı yıllardır anlatıldığı halde başta Erdoğan; siyasi partinin bankası mı olur eleştirisiyle karşı karşıyadır.
İş Bankası’nın yüzde 40.12’si banka çalışanlarına ait Munzam sandık vakfına, yüzde 28.09’u Atatürk’ün vasiyeti gereği CHP’ye, yüzde 31.79’u da İş C, İş B, İş A gibi halka açık hisselerdir. Patronsuzdur, dünyada başka bir örneği yoktur. Şu anda dünyanın en saygın bankaları arasındadır.
İktidar kamu bankaları üzerinden ekonomiye yön vermektedir. Ziraat Bankası 2.3 milyar, Halk Bankası ise 1.3 milyar TL üçüncü çeyrekte zarar etmiştir.
El koyma iştahlarını kabartan İş Bankası ise aynı dönemde iki kamu bankasının toplamından daha fazla 4.6 milyar TL kar etmiştir.
Sadece buda değil İş Bankası’nın doğrudan 23, dolaylı 95 şirketi-iştiraki vardır. Ekonomik büyüklükleri, ekonomiye etkisi ve istihdamdaki gücü iktidarın iştahını kabartmaktadır.
ATATÜRK ORTAK DEĞERİMİZ; SAHİP ÇIKACAĞIZ
Kim diyor bunu; bugüne kadar kendileri dışında herkesin ortak değer olarak kabul ettiği Atatürk’ü ‘değer’ olarak görmeyen AKP sözcüsü Ömer Çelik.
Yani CHP Atatürk’ün vasiyetine yeterince sahip çıkamıyormuş, vasiyet gereği TTK ve TDK’ya hisse gelirlerinin aktarmada aksaklıklar oluyormuş, o nedenle hisseler Hazine’ye aktarılarak, hisselerin gelirleri vasiyet gereği TTK ve TDK’ya aktarılacakmış! Sanki Hazine’yi kendi özel bütçeleri gibi kullanan kendileri değilmiş gibi! Hazine’yi yöneten kendilerine güvenilmesini bekliyorlar!
Ne kadar masum bir gerekçe değil mi? Siz inandınız mı? Buna AKP’nin militan taraftarları dışında inanan başka biri çıkar mı?
GELELİM İŞTAH KABARTAN GEREKÇEYE
Bugüne kadar el koydukları varlıkları-kurumları nasıl partizanca yönetmişler, keyfi kararlarla istedikleri yerlere harcamışlarsa el koyduktan sonra İş Bankası’na yapacakları da odur.
Önce CHP’nin atadığı 4 üyenin yerine militan AKP’liler atayacaklar. Sonra İş Bankası çalışanlarına ait Munzam vakfının yönetimini-hisseleri bir şekilde ele geçirecekler, (Vakıfbank’ın ‘Vakıf’ hisselerine el koydukları gibi).
Sonra mı, banka iştiraklerini iç edecekler. Ve tabi ki kendilerinin başkan, damadın yönetici oldukları Varlık Fonu’na İş Bankası ve iştiraklerini devredecekler.
AKP MKYK’sında istedikleri kadar toplanıp dağılsınlar; yasal engel, anayasal engel var. Daha önce deneyenler sonuç alamadı, bugün deneyenlerde alamazlar. Anayasa’ya aykırı olduğu halde biz yaparız, AYM’de bizim kontrolümüzde, bizim isteğimize göre karar verir diye düşünüyorlarsa; vay bu ülkenin haline!
Vasiyet hukukunu, mülkiyet hakkını, anayasal hakları yok sayan siyasal anlayışın olduğu bir ülkeye bırakınız yabancı yatırımcının güven duyarak yatırım yapma isteğini, yerli yatırımcı bile ileride başıma her an her şey gelebilir endişesi ile o bile yatırım yapmaz.
Derdiniz, Atatürk ortak değerimiz onun vasiyetine sahip çıkmak istiyoruz bahanesi ile İş Bankası ve iştiraklerine çökmek. Bugüne kadar ‘değer’ olarak görmediğiniz Atatürk’ün ‘ortak değer’ olduğu bugün mü aklınıza geldi.
Yoksa ekonomik olarak ÇARESİZ Mİ kaldınız?
