Genel kabul görmüş uygulamalardan oluşan ekonomi politikasına Ortodoks ekonomi, geleneksel görüşlerin ve yaklaşımların dışındaki uygulamalara heterodoks ekonomi adı verilir. Ortodoks ekonomide daha serbest ve girişimci teşvikin öne çıktığı bir sistem mevcutken heteredoks yaklaşımda böyle bir durum söz konusu değildir. Aksine heteredoks uygulama daha çok enflasyonu baskılamak ve bütçe açıklarını oluşturmayı hedefler. Heteredoks para politikasının ana amacı fiyatları kontrol eltında tutmaktır. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati; ‘’ekonomi gözlerdeki ışıltıdır’’ söylemiyle hayatımıza sokmuştu heteredoks ekonomi modelini…
Özellikle geçiş dönemlerinde ve kriz anlarında normalleşme için kısa süreli heteredoks ekonomiler denese de bu tür uygulamaların uzun süre devam etmesi pek mümkün olmaz. Heteredoks ekonomi modelinin Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olmasıyla son bulacağı mutlaktı. Nitekim Bakan Şimşek Bakanlığın devir teslim töreninde ‘’rasyonel politikalar’’ uygulayacağını dile getirmiş yani Ortodoks politikalara döneceği sinyalini vermişti.
Uzun zamandır baskılanan döviz fiyatlarının serbest bırakılacağı öngörülüyordu. Dolar kurunun roket hızında yükselmesiyle barajın kapakları açıldı. Nerede kapatılacağı bilinmez ama Dolardaki yükseliş demek enflasyon demek, alım gücünün düşmesi anlamına geliyor. ‘’Ben ekonomistim’’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’faiz sebep, enflasyon neticedir’’ tezinin aksine Borsayla birlikte döviz kurlarının yükselmesi yabancı yatırımcının yeniden Türkiye’ye çekilmesi adına faiz artırımı tüm ekonomistlerce ön görülüyor.
Uzun süren ikna çalışmaları sonucunda Bakanlık koltuğuna oturan Mehmet Şimşek’in politikaları tartışılacak gibi duruyor. Döviz kurundaki ani yükseliş beklenen faiz artırımı ekonomide ‘’tek adam olurum, işime kimseyi karıştırmam’’ dedikodularının gerçek olduğundan anlaşılıyor. Nereden mi anlıyoruz? Ekonomistler ve İktidar kanadının açıklamalarından. Bakan Şimşek’in doğru yolda olduğu ve ‘’dolardaki yükseliş kötü bir şey değildir’’ yorumlarından.