BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk’ün, Zeytinli arıtmasıyla ilgili söylediklerinden çıkardığımız sonucu, “Sakın Çıkrıkçı deme” manşetiyle sizlere duyurmuştuk.
Çıkrıkçı neydi, ona bakalım önce.
***
DALYAN sulak alanının devamında, Çıkrıkçı köyü mücavir alanı içinde 111 dönümlük bir tarla.
Önceki dönemin CHP’li Edremit Belediyesi, Meclis kararıyla bu tarlayı Çıkrıkçı köylülerine tahsis etmişti. 25 yıl süreyle köylüler kullanacaktı. Hâlen kullanıyorlar.
Hatırlarsınız; eski Başkan Hasan Arslan, tarladan topladığı sebzeleri kasalara doldurup ikide bir Ankara’ya götürüyor, o zamanki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, siyasilere, bürokratlara falan hediye ediyordu.
Böylece, CHP’li bir Belediye’nin tarıma verdiği önem ve destek ortaya konmuş oluyordu.
Hasan Arslan ve ekibi işin şovundaydı tabi.. Her yerel yönetim gibi, O da tarımsal faaliyetler üzerinden algı oluşturmanın derdindeydi.
Arka planda, tarlayı 25 yıllığına köylüye tahsis etmenin pişmanlığı vardı belki de.
Bunu nereden anlıyoruz?
Önceki Büyükşehir yönetiminin 111 dönümlük tarım arazisini mülkiyetine geçirip, Zeytinli arıtmasını oraya taşıma planına ‘havet’ yaklaşımından!
Diplomatik bir sözcüktür bu: Evet’le Hayır’ın birleşimi. Siyaset aleminde ve bürokraside de sıkça başvurulan bir yöntem.
Aslında planı destekliyorsun, ama kamuoyuna karşı çıkıyormuş gibi aktarıyorsun mevzuyu.
Kapalı kapılar arkasında başka, Belediye Meclisi toplantısında başka…
Edremit Belediye Meclisi, kamuoyu baskısını da hesaba katarak, Çıkrıkçı’daki tarlanın Büyükşehir’in mülkiyetine geçmesine onay vermiyor!
***
BÜYÜKŞEHİR, arazinin tapusunu istiyor. Buna karşılık Zeytinli’deki mevcut arıtma tesisinin kurulu olduğu araziyi Edremit Belediyesi’ne devretmiyor. Ortada takas yok.
Edremit’in kazancı ne?
“Zeytinli’ye ileri biyolojik arıtma tesisi kazandırıyoruz işte, daha ne istiyorsunuz?”
Oysa, konunun uzmanları mevcut arıtmanın bulunduğu yerde yenileme yapılabileceğini söylüyorlar.
Araziyi istemekteki maksat o zaman anlaşılıyor…
Hazine’den şerhli verilen Zeytinli’deki yüzlerce dönüm arazi için bakanlıkça çok tartışılan bir çevre düzeni planı yapılmıştı. Arıtma arazisini de işin içine katarak bu plan üzerinden müthiş bir imar rantı çıkarmaktı maksat.
Bunun böyle olduğunu çok yazdık. Karşı bir açıklama, yalanlama gelmedi.
Büyükşehir’in önceki yönetimi, “biz arıtma yapmak istiyoruz, Edremit Meclis üyeleri izin vermiyor” diye söze başlayıp, “hayır” diyen CHP’li meclis üyelerini neredeyse vatana ve hemşehrilerine ihanetle suçluyordu!
Bu da süsleme vitrin işleriyle Körfez’i güzelleştirmekle uğraşıp altyapıya bakmadığı için ağır eleştiri alan Yücel Yılmaz yönetiminin kaçış planıydı.
***
YÜCEL YILMAZ, arıtma işini çözemedi. Ülkü Yolu’nun bakım onarımıyla göz boyamak istedi. Kaynakları oraya aktardı.
“Süsleme vitrinle uğraşıyor” diye yazınca bize kızıyordu.
Makyajlama işlerine kaynak ve zaman ayırmak yerine, isteseydi arıtma sorununu çözebilirdi.
Şimdi bu işlerin ihalesi Büyükşehir’in yeni Başkanı Ahmet Akın’da kaldı.
Akın çözecek mi, çözemeyecek mi, nasıl bir plan uygulayacak, bunu bekleyip göreceğiz.
***
FAKAT BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk’ün açıklamalarından, arıtmayı Çıkrıkçı’daki araziye taşıma niyetinde oldukları anlaşılıyor.
Geçen hafta üç yüz altmış beş gün Edremit ve havalisinde yaşayanları es geçip, sadece yazlık sitelerin sakinleriyle toplantı yapan Erdoğan Öztürk ve Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’ın ifadeleri, Çıkrıkçı planının işleyeceğini düşündürtüyor insana.
Yakın zamanda, Büyükşehir ve BASKİ’nin Çıkrıkçı talebi, Edremit Belediye Meclisi’nin gündemine gelebilir. Önceki dönem “hayır” diyen CHP’li Meclis üyeleri, bu kere “evet” der mi?
O zaman bu plana küllüm karşı çıkanlar CHP’li üyelerdi. AK Parti cephesi planı destekliyordu. Hâttâ kavga gürültüsüyle Meclis’in tozunu attıran AK Partili Murat Tuna, “hayır” diyen Meclis üyelerini ihanetle suçluyor, üzerlerine yürüyordu.
***
BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, “nedir bu Çıkrıkçı meselesi” diye merak eder, azıcık bizim arşivleri kurcalarsa.. Yakın geçmişte yaşananları, gelişmeleri, kavgaları öğrenecek ve benzer bir kaosun içinde yer almaktansa, yeni bir arıtma planı hazırlayacaktır.
“Yapacağız, edeceğiz, halledeceğiz” oyalamalarıyla geriye kalan 4.5 yılı doldurmak da var.
Uzun soluklu, ağır maliyetli ve çok tartışmalı bir yatırım neticede.
***
EDREMİT Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, ilçesini en iyi bilen, tanıyanlardan biridir. Siyaset ve belediyecilik geçmişiyle tecrübeli bir yerel yönetici olduğunu söylemek mümkün.
“Nasıl olsa yerelde iktidar bizde; Büyükşehir her istediğimizi yapıyor, veririz tarlayı, kurarız arıtmayı” modunda götürürse işi, sıkıntı…
Geçen dönem bu plana karşı çıkan CHP’nin, yeni dönemde “evet” demesi beklenebilir mi?
Boy boy “karşıyız” açıklamaları yapanların, bu dönem Meclis sıralarında kabul oyu vermeleri söz konusu olabilir mi?
Bu işlere siyasi değil bilimsel yaklaşmak lazım.
***
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Ahmet Akın, CHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, önceki Büyükşehir yönetiminin Çıkrıkçı hevesiyle ilgili bir karşılığı, bir açıklaması oldu mu?
Olmadı… Bu konulara girmedi.
Şimdi de Zeytinli arıtması ve Çıkrıkçı meselesi özelinde bir beyanatı yok. Bu işlere girmiyor; BASKİ Genel Müdürü’nü ortaya atıyor.
Ama CHP’de Genel Başkan Özgür Özel’in en yakınındaki isim, Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin bir tavır koymuştu. Ne demişti bu konuda:
“Edremit Körfezi’nde Büyükşehir’in Belediyesi’nin yapamadığı ve halkın karşısına çıkıp ‘biz bu arıtmayı Çıkrıkçı ve Bostanlı köylülerinin tarım arazilerine el koyup yapacağız’ diyemediği arıtma tesisinin faturasını Edremit Belediyesi’ne kesmeye çalışan zihniyet…”
Ensar Aytekin de Edremitli.. Orada yaşıyor. İlçenin iciğini ciciğini bilir. Çıkrıkçı meselesine bakış açısı bizimkinden farklı değil.
“Verelim tarlayı, arıtma işini çözelim” düşüncesinde olanlara, “bir dakika, ne yapıyorsunuz” karşılığını verebilir.
Bu konu niyet ve heves ekseninde, bir süre sonra siyasi kavgaya bile dönüşebilir!
BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk’ün başı ağrır… Ağrı kesici fayda etmez.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın tarafından bakarsak, daha büyük sıkıntı.
BASKİ’nin patlak haberlerinin çoğaldığı şu günlerde, “önceden şu kadar patlak oluyordu, şimdi azaldı” açıklamalarıyla kolay algı oluşturmaya da benzemez bu iş.
Başkan Akın bu konuda ne düşünüyor, ne hedefliyor, ne planlıyor, açıklasın öğrenelim.
Dalyan Sulak Alanı’nın ‘doğal yaşam parkı’na dönüştürülmesi talebiyle ilgili düşüncelerini de öğrenmek isteriz.
Selam ederim.
