Doğaya verilen zararın faturası

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Balıkesir, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehir. Ancak ne yazık ki son yıllarda Balıkesir’de çevre kirliliği sorunu artarak devam etmektedir. Çevre kirliliği, doğal kaynakların aşırı kullanımı, atıkların kontrolsüz bir şekilde bertaraf edilmesi ve sanayi tesislerinin çevreye verdiği zararlar gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bu yazıda, Balıkesir’deki çevre kirliliği sorununa dikkat çekerek, bu durumun doğaya ve canlıların sağlığına olan olumsuz etkilerini ele alacağım.

Balıkesir, verimli tarım alanları, doğal parklar ve su kaynaklarıyla çevrili bir şehirdir. Ancak tarım ilaçları, sanayi atıkları ve evsel atıkların kontrolsüz bir şekilde doğaya bırakılmasıyla çevre kirliliği önemli bir sorun haline gelmiştir. Tarım alanlarında kullanılan kimyasal gübreler ve zararlı ilaçlar, toprak ve su kaynaklarına yayılarak doğal ekosistemi bozmaktadır. Bunun sonucunda tarım ürünlerindeki kalite düşmekte, su kaynakları kirlenmekte ve biyolojik çeşitlilik azalmaktadır.

Balıkesir’deki sanayi tesislerinin de çevre kirliliği sorununa katkısı büyüktür. Fabrikalardan çıkan atık gazlar, hava kirliliğine neden olmakta ve solunum yoluyla insan sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca, fabrikalardan akan atık sular, nehirler ve denizlerde su kirliliğine yol açmaktadır. Bu durum, su kaynaklarının kullanılamaz hale gelmesine ve sucul canlıların yaşamını tehdit etmesine sebep olmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Simav Çayı’nın kızıl bir renge bürünmesi, devamında Kepsut Hotaşlar deresindeki balık ölümleri bu duruma örnek verilebilir. Bu nehirlerden sulanan arazilerde üretilen mahsüller de olumsuz etkilenerek sofralarımıza gelmektedir.

Bu sorunun çözümü için tüm paydaşların işbirliği yapması ve çevre dostu uygulamaların yaygınlaştırılması gerekmektedir. Tarım alanlarında organik tarım yöntemlerine geçiş, sanayi tesislerinin çevreye zarar vermeyen teknolojilere yönelmesi ve atıkların geri dönüşümü gibi adımlar atılmalıdır.

Ayrıca, çevre bilincinin artırılması ve halkın doğal kaynakları koruma konusunda bilinçli davranması da önemlidir. Eğitim programları, bilinçlendirme kampanyaları ve cezalarla desteklenen denetimlerle çevre koruma bilincinin yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.

Balıkesir’in doğal güzellikleri ve çevresinin korunması, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakma sorumluluğumuzun bir parçasıdır. Hepimiz bu sorumluluğu taşımalı ve çevre kirliliği ile mücadele etmek için harekete geçmeliyiz. Ancak daha da önemlisi mesire alanlarını kirleten, nehirlere moloz yığınları, kimyasal atıklar döken, doğayı kendi malı zanneden zihniyetle mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, doğayı korumak geleceğimizi korumaktır.

Bu yazımı, doğanın felsefesini iliklerine kadar işlemiş bir halkın lideri olan, kızılderili şefi, Şef Seattle’ın sözleriyle tamamlamak istiyorum.

“Doğa insana değil, insan doğaya aittir.”

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Doğaya verilen zararın faturası
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!