DİJİTAL ÇAĞDA İLKEL FESTİVALCİLİK

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Türkiye’nin 2007 yılının sonlarına doğru başlayan dijitalleşme serüveni günümüzde hız kesmeden devam ediyor. Özellikle 2008 yılında E-devlet adlı sitenin açılışından bu yana çok ciddi bir ilerleme kat edildi. İyi bir yazılım ve dijital tasarım alt yapımız oluşmuş durumda. Hatta belki de dünyadaki sayılı dijital aplikasyonları yapıyoruz. Kullanışlı, kolay, anlaşılır ve en önemlisi işlevsel. Dijital bankacılık uygulamaları olsun, devlet dairelerinin, kurumlara gitmeden internet üzerinden sağladığı imkan ve belgeler olsun, hemen hepimiz rahatlıkla kullanabiliyoruz bunları. Ancak gel gelelim bazı oluşumlar yerelde sıkışıp kalmış vaziyette. Kültür ve Turizm Bakanlığı, belediye ve valilikler aracılığı yapılan festivallerin duyurularına pek rastlayamıyoruz. Yani sadece belediye ve valiliklerin sosyal medya hesaplarını takip edenler görebiliyor bu tür etkinlik programlarını ve birçoğu parça parça bilgi içerip asıl amaca hizmet etmiyor. Biletli olan festivaller hariç tabi. Onlar direkt olarak bilet satın alınan mecralarca pazarlanıyor. Ancak kültür ve turizm tanıtımı içeren festivallerin pazarlaması çok iyi yapılamıyor. Tabi ki burada ‘’Gaziantep Gastronomi Festivalini’’ ayrı tutmak gerek. Gerek plan programlama, gerek ulaşım,gerekkonaklama, gerekse program kalitesi bakımından kaliteli işlere imza atıyorlar.

Gaziantep Belediyesinin iletişim departmanı bir hayli iyi çalışıyor. Program biter bitmez hemen bir sonraki yılın planlamasına başlıyorlar. Geçmiş yıllardaki iletişim hatalarını tekrarlamamak adına uzun uzadıya toplantılar ve çalışmalar yapıyorlar. Bu sayede Gaziantep Gastronomi Festivali tüm ülkeye mal olmuş hatta ülke sınırlarını aşıp yurtdışından epey ziyaretçi ağırlıyor. Seminerler, konferanslar, yöresel ürün tanıtım ve tadımları, çeşitli gösteriler ve yemek yarışmaları festivalin katılımcılarına keyifli günler yaşatıyor.

Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı, ‘’Festival Atlası’’ adı altında bir proje yayınlayabilir.

Ülkemizde olan festivallerin birçoğunun pazarlama ve iletişim işleri, alanlarında uzman üçüncü firmalar tarafından yapılıyor. Yani festivallerin pazarlanması için başka bir firmadan hizmet satın alınıyor. Bu iş modeli bazı durumlarda iyi olabiliyor. Bazı durumlarda ise üstlenen firma ile düzenleyici kurumlar arasında iletişim problemleri olabiliyor. Taraflar birbirini anlamaya biliyor. Haliyle festivalin duyurulmasından uygulanmasına kadar olan problemler zinciri yaşanabiliyor.

Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı, ‘’Festival Atlası’’ adı altında bir proje yayınlayabilir. Hazır uygulama geliştirmede bu kadar iyiyken denenebilecek bir proje. Yıl boyunca olacak festivallerin isimleri, tarihleri, konuları, katılımcıları gibi birçok soruya cevap olabilir. Farklı bir il ya da ülkeden katılacak ziyaretçiyseniz şayet, uygulama size konaklama imkanlarını hatta rezervasyonları gösterebilir. Google, Yandex gibi harita ve navigasyon hizmeti sunan firmalarla çalışıp alternatif yol tarifleri ve güzergahlar sunabilir. Şayet bu bir yemek festivaliyse, ziyaretçi yorumları, diğer ziyaretçiler için belirleyici bir kriter olabilir. Belediyeler, Valilikler ve proje üstlenici firmalar, bakanlığın yayınladığı Atlas’a düzenli bilgi akışını sağlayabilir. Festival alanlarında ürünlerini tanıtan yerel üreticilerin bilgileri de bu Atlas’ta yer alabilir. Böylelikle ürün kendini tanıtırken üreticisini de tanıtmış olur. Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmasa dahi bu tür projelere destek verebilir, teşvik edebilir. Özellikle yabancı turistler tarafından epey kullanılacağını düşünüyorum.

Turizm ve Gastronomide 4.0

Gastronomi ve Turizmde 4.0 özellikle pandemi sonrasında iyice hayatımıza entegre olmaya başladı. Online sipariş platformları çoğaldı, yiyecek içecek siparişleri dijital ortama kaydı, restoranlardaki basılı menü sayısında da ciddi bir azalma var. Birçok mekan dijital menü kullanmaya başladı. Otel rezervasyonları ve ödemeler artık internet üzerinden kolaylıkla yapılabiliyor. Gastronomi ve turizm sektöründe dijitalleşme bu denli artmışken, festivaller gibi bölge ve kültürü tanıtan organizasyonlar için sadece sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar ve caddelerdeki billboardlara reklam vermek yetmiyor.

2022 yılı içinde ülkemizi 26 milyondan fazla turist ziyaret etmiş.

Kültür ve Turizm Bakanlığının sitesindeki güncel verilere göre 2022 yılı içinde ülkemizi 26 milyondan fazla turist ziyaret etmiş. Geçtiğimiz 2 yıldaki pandemi süreci ve turizm sektöründeki daralmayı hesaba kattığımızda ziyaretçi sayısı bir hayli yüksek gibi gelebilir. Özellikle son yıllardaki döviz kurlarının da bunda büyük katkısı var elbet. Ama bizim gibi her şehrinde farklı bir kültür, farklı bir lezzet, ve farklı coğrafya barındıran bir ülke için 26 milyon ziyaretçi pek de fazla değil. Hırvatistan’da Split adında küçük bir sahil kasabası var. Kasabanın geçim kaynağı turizm. 12 ay sürekli turizme açık bir yer. Yazın ayrı kışın ayrı bir doğası var. İrili ufaklı eski taş binalar, bozulmadan günümüze gelmiş taş yollar, 200 yıl öncesiyle birebir aynı olan sahil şeridi, eski taş binalarda hizmet veren küçük restoranlar ve birkaç eski kilise.  Split kasabası bunlardan ibaret olmasına rağmen yılda ortalama 30 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlıyor. Sosyal medya platformlarında boy gösteren büyük seyahat sayfaları sürekli olarak kasabanın fotoğraflarını paylaşıyorlar organize bir şekilde. Girip biraz incelediğinizde ise karşınıza hemen Split kasabasındaki otellerin, restoranların reklamları çıkmaya başlıyor karşınıza. Yani burada organize bir pazarlama stratejisi var.

Kuzey Kıbrıs’ta mesela, hemen her gün bir festival ya da bir şenlik var. Şehirlerin ya da köylerin muhtelif noktalarında sürekli bir aktivite var hem yerel halk için hem de ziyaretçiler için. Orada da aynı problem var mesela. Bu tür festival ve şenliklerin tanıtımında yeterli etkiyi sağlayamıyorlar. Örnekleri artırmak gerekirse, Brezilya Rio de Jenerio’daki Rio Karnavalı tüm dünyaya mal olmuş bir festivaldir. Ülkenin en büyük turistik geliri bu dönem oluşur. Aynı şekilde İspanya’daki Domates Festivali yine tüm dünyaya mal olmuş bir festivaldir. Ya da yine İspanya’daki San Fermen Festivali hani şu boğa güreşlerinin açılışı olan sokaklarda boğa koşturulan festival. Bunlar hep belli planlamalar ve operasyonlar sayesinde güncel mevkilerindedir. Arkasında ciddi bir iletişim ve pazarlama stratejileri vardır. Örnekler çoğaltılabilir.

Sonuç olarak varmak istediğimiz nokta, başarılı festival ve dijital hayat konularında başarılıyız. Bu ikisini birleştirerek daha güzel, daha canlı festivallere imza atabiliriz. İçinde bulunduğumuz çağın gerekliliklerine göre hareket etmeliyiz.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
DİJİTAL ÇAĞDA İLKEL FESTİVALCİLİK
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!