Siyasal Bilgilerde İktisat dersimizin hocası Ahmet Güner Sayar’dı. Zarif bir İstanbul beyefendisi idi. O dönemde 17 yaşın verdiği umursamazlık ve iktisattan hoşlanmamama rağmen Ahmet Güner hocayı saygıyla hatırlarım.
Kendisi Birmingham Üniversitesinde Devlet bursu ile yüksek lisansını yapmıştı. O dönemde özel üniversiteler yeni açılmıştı ve hocalar birer ikişer bu okullara geçiyorlardı. Ahmet Güner Hoca bir derste “bu devlet bana hayatımın en güzel yıllarını İngiltere’de geçirme imkanı sundu, ben de bu ülkeye borcumu onun üniversitelerinde çalışarak ödemek zorundayım.” demişti.
Bu ifadesi aklımda çıkmaz.
Birinci sınıftan sonra hocayı bir daha görmedim. Onu ince hatları, beyaz saçları ve İngiliz usulü takımıyla ve elbette sorumluluk ve sadakat bilinciyle hatırlıyordum. Yıllar sonra Ötüken’in yazarı olunca Ahmet Hoca ile Milli Mecmua’da karşılaştık. Ben Garipname üzerine bir makale kaleme alırken o Şeyh Bedreddin’e dair bir makale ile oradaydı. Onun da eserlerinin birçoğu Ötüken yayınlarında basılmıştı.
Hocamla aynı dergide kalem oynatmak, aynı yayınevinde yazmak benim için çok değerliydi. Sonrasında 1. Sınıfta bence yarım kalan derslere devam etme kararı verdim ve hocanın kitaplarını edindim. Hocamızı tanıdıkça onun çok daha büyük ve geniş bir çevrenin bir parçası olduğunu gördüm. Türk İktisat düşüncesinin abide isimlerinden ve ekonomi ve zihniyet arasındaki ilişkiyi irdeleyen Sabri Ülgener, Hocamızın Londra’da tanışıp dostluk kurduğu ve aralarındaki mektuplaşmaların kitaplaştığı Sosyolog Şerif Mardin, yakın sohbetlerine devam ettiği ve rahle-i tedrisinden geçtiği , aralarında manevi bir münasebet bulunan, Hattat, Doktor, Sanat Tarihçisi, Tıp Tarihçisi, Bilim Tarihçisi Arapça, Farsça ve Fransızca’ya vakıf Ordinaryüs Profesör Süheyl Ünver, yine aralarındaki mektuplaşmaların basıldığı İngiliz İktisat Profesörü T.W. Hutchison Ahmet Güner hocanın çevresindeki isimlerden bazılarıydı.
Hocamızın babası Yılkı Atları adlı kitabıyla meşhur Türk şair ve Romancı Abbas Sayar’mış onu da sonradan öğrenmiştim. Hocamız Süheyl Ünver’in sohbet halkası ve derslerine devam ederken tanıştığı Mevlana’nın torunlarından Nesli Pir Çelebi Hanım’la da bizzat Süheyl Ünver’in şahitliğinde evlenmişler.
Ben hocamızın neşrettiği Süheyl Ünver’le sohbetler kitabını okurken onun çevresinden ve onu besleyen kaynaklardan haberdar olmuş oldum. Onun Süheyl Ünver Hoca ile kurduğu rabıtayı kendileriyle de kurmak böylelikle İstanbul’da geçen tahsil yıllarımı çok daha verimli kılmak mümkündü belki ama benim o dönemlerdeki halim böyle akıllı uslu bir münasebete elvermiyordu ve kendi yolumu izledim. Şimdi yıllar sonra hocanın dersleri kitapları ve hatıratıyla devam ediyor. Biz hala talebeyiz ve öğrenecek çok şeyimiz var.
Öğrenmeyi terk etmek manen ölmekle eşdeğer. Zaten maddi ölüm de bu ataleti takip ediyor çoğu zaman.