ENKAZDA kalanları kurtarmak için gerçekten canla başla çırpınan da çok..
Tek toz zerresi değmemiş ‘görev kostümleri’ ile “bir hayat daha kurtardık” pozu veren de!
Depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için oraya buraya koşuşturan da çok..
Kamyon kasasına iki hafif karton koliyi yerleştirirken fotoğraf çektiren de!
Bölgede inceleme yapan devlet erkanının, siyasi liderlerin falan yanında, yamacında öne çıkmak, görüntü vermek, “ben de oradaydım” demek adına kalabalıkları yarıp kadraja sığmaya çalışanları mı ararsın..
Arka planda enkaz görüntüsü eşliğinde üzgün bir ifade takınıp sosyal medyada video üstüne video paylaşanı mı…
Kalabalık yapmaktan başka bir işe yaramıyorlar!
Bir faydaları yok.
Otuz binden fazla insanın yaşamını yitirdiği büyük felaketten, kendi paylarına PR çıkarma derdindeler.
Arama kurtarmacılar çalışıyor, enkaz kaldırmacılar çalışıyor, hastaneler, sağlık çadırları çalışıyor.
Belediyeler, STÖ’ler, mülki idareler, gönüllü kuruluşlar, vatandaşlar yardım malzemesinden temizlik işlerine, odunundan sobasına, ekmeğine, suyuna kadar her şeyi taşıyorlar bölgeye.
Çadırkentler, konteynerkentler kuruluyor, depremzedeler oralara yerleştiriliyor.
Yetmiyor, tüm il ve ilçelerde ‘bir ev bir aile’ kampanyaları düzenleniyor.. Afet bölgesinden canını kurtarmaya başaran vatandaşlara geçici yaşam alanları sağlanıyor.
Yardım kampanyaları düzenleniyor. Toplanan nakit paralar ihtiyaçların karşılanması için değerlendiriliyor.
Depremin vurduğu her ilde, ilçede başka illerin valileri, belediye başkanları, kamu görevlileri koordinasyon görevi üstlenmiş; herkes işin bir ucundan tutmuş yani.
Bu PR’cılar ne yapıyor?
Tek dertleri reklam!
***
Sosyal medyada enkaz görüntüsü eşliğinde kendini gösterdiği yetmiyor; adam WhatsApp’tan fotoğraf, video, açıklama falan gönderiyor özelden.
“Haber yap” diyor yani!
Üzüntüsünü dile getiriyor açıklamada, yoldan çevirdiği iki vatandaşı da alet etmiş pozuna; “çok üzgünüm, buralarda acı büyük, ölenlere Allah’tan rahmet, kalanlara sağlık dilerim…”
Yarın seçim olacak, bu abimiz mebus adaylığına soyunacak.. Bu pozlar, bu görüntüler lazım olacak!
Yine aynı format ve familyadan bir başka abimiz, giymiş hekim önlüğünü, boynunda steteskopla yaralı, hasta depremzedelerle ilgileniyormuş pozu veriyor.
Gönülden koşup gittiysen ne alâ.. Poz vermekse niyet, bir keder üzerinden siyasi çıkarım sağlamanın günahı, vebali üzerinden yürür gideriz yani.
***
CUMHURBAŞKANI, deprem bölgesinde açıklama yapıyor. Arka planda heyet-i umumiyesi eşliğinde.
Tam konuşmaya başlamış, arkadan Maliye Bakanı Nurettin Nebati kendine koridor açarak öne çıkıyor.
Milleti iktire kaktıra en öne geçip, Cumhurbaşkanı’nın yanında mantar gibi bitiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını yarıda kesiyor, soluna dönüyor, ters ters Nebati’yi süzüyor.
Nebati durumun farkında.. Yaramazlık yaptığı için öğretmenin tek ayak üstünde durma cezası verdiği mahcup öğrenci pozunda.
Aynı görüntüde, ikinci bir öne çıkma hadisesi daha…
Bu kere Balıkesir Milletvekili ve AKP MKYK Üyesi Belgin Uygur kalabalığı yarıp Cumhurbaşkanı’nın yanında, omuz başında falan yer almanın derdine düşmüş.
Erdoğan’la Emine Hanım’ın arasına yerleşip görüntü verme telaşı…
Ön plana çıkmasanız ne olur… Ucunda ölüm yok. Seni görmeyince bu millet, hele de o kaos ortamında, “nerede bizim vekil” falan diye sormuyor.
***
YANİ, yapmayın böyle şeyler.