DALYAN PLANI’NA DEVAM…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Dalyan için işleme konulan ve şu günlerde de askı süresinin sonuna yaklaşan “yeni imar planı” hakkında, daha önce iki yazı paylaşmıştım. Bu son yazıyla konuyu şimdilik kapatacağım. Bundan sonrasını itiraz dilekçeleri, düzeltmeler ve belki de hukuk belirleyecek. Fakat “kapatmak” sadece lafın gelişi elbette. Kenara bırakılacak türden bir mevzu değil Dalyan. “Güzellik başa bela” derler ya, Dalyan için sonuna kadar geçerli bu söz. Birilerinde bu rant inadı, arazi toplama gayreti, doğayı yok sayma hali ve talan için sürekli yeni taktikler arayışı sürdükçe; duyarlı vatandaşlarda ise, doğayı koruma ve tüm canlıların haklarını savunma direnci devam ettikçe, haliyle bu konuya tekrar dönmek zorunda kalırım ileride.

 

O KADAR KÜÇÜK BİR DETAYIN KUSURUNA BAKILMAZ!

Başlangıçta askıya çıkan çalışma “Balıkesir ili, Edremit ilçesi, Zeytinli Mahallesi 1812 ve 1708 Adalar, Çıkrıkçı Mahallesi 106 Ada Çevresinde, Edremit İlçe Sınırları İçerisinde Doğal SİT Kararı Alınan Kısımları ve Civarı İçin Hazırlanan 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı” adını taşıyordu. Sonradan, ekranda bir evrim geçirdi ve “Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Çıkrıkçı Mahallesi, 106 ada 3, 4 parseller ile Zeytinli Mahallesi 1708 ada 3 parsel, 1812 ada 4, 5, 6 parseller ve civarına ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’’ oldu adı. Yani epeyce ilaveler gördü ve “mütekamil” hale getirilmeye çalışıldı. 1/1000 plana, 1/5000 plan da eklendi, raporu da konuldu yanına. Kim demiş ki 5000’likler yok diye? Alın size 5000 planı.! Özetle bir hayli uğraşıldı. Fakat nedense, hala ekteki birçok paftaların üst başlığında “EDREMİT”  yerine “AYVALIK” yazıyor. Latife olsun diye değil tabii ki, sanırım daha önce çalıştıkları paftaların başlığını unutup, üstüne yeni planı çalışmışlar. Yoksa parseller, sokaklar falan doğru yeri gösteriyor. Fakat “bu kadar küçük bir detayın, kusuruna bakılmaz” diyeceğim izninizle, zira planda öyle büyük uygunsuzluklar var ki, söylediklerim çok masum kalıyor yanında.

 

MAHALLİ SULAK ALAN KARARI VE İNŞAAT RUHSATLARI

Bunların bir kısmına önceki yazıda değinmiştim. Dikkat çeken bir başka husus ise Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü’nün talep edilen hususlara verdiği yanıtta değindiği “sulak alan tescili” konusudur. Kurum üzerinde çalışıldığı ve yakında biteceği belirtilen“Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan” konusuna atıfta bulunulmakta ve yazı ekinde buna dair sınırların da gösterildiği bir harita konulduğu ifade edilmektedir. Fakat bu Sulak alan ile Plan alanını birlikte değerlendiren bir harita Plan raporuna eklenmediği gibi, durumu açık hale getirecek bir ifade de yoktur. Dolayısıyla yakın bir tarihte ilan edilecek olan Mahalli Sulak Alan’ın bu Plan alanı ile çakışıp çakışmadığı ve çakışıyor ise ileride ne tür sorunlara yol açacağı anlaşılamamaktadır.

Bu nedenle kuruma ikinci bir yazı daha yazıldığı görülmektedir. Cevaben söylenen “plan yapın ama süreç tamamlanana kadar yapı inşasına izin vermeyin” şeklinde özetlenebilecek bir yaklaşım olmuştur. Yeni Dalyan planını yaptıranlar, bu uyarıyı dikkate alırlar mı bilemeyiz ama anlaşılan yerel belediyenin bu husustan hiç haberi bile yoktur. Zira bu bölgede verdiği inşaat ruhsatlarıyla başlayan inşaatlar mahkemelik olmuş ve durdurulmuştur ama parselin diğer ucunda yeni ruhsatlar verilerek inşaat faaliyetinin sürdürülmesine olanak tanınmıştır. Peki, ya yakında belirlenip ilan edilecek olan Mahalli Sulak Alan o inşaat alanlarını da kapsıyorsa ne olacak? Neden öncelikle Akçay Mahalli Sulak Alanı’nı tespit edip de, ondan sonra iş yapmaya girişmiyor ki ilgililer? Çok mu zor, yoksa bizim bilmediğimiz başka gerekçeler mi var?

 

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU’NUN KARARI

Daha ilginç durum da, DSİ’nin ifade ettiği şekilde burada “yapılaşmanın düşünülmesi durumunda, gelişen inşaat sektöründe farklı çözümler bulunabileceğinden hareketle, bu konuda sahanın hidrolik parametreleriyle, yeraltından ve yerüstü sularından gelebilecek su miktarının hesaplanıp buna göre bir drenaj projesinin, imar uygulaması yapmak isteyen kişi ya da Kurum tarafından geliştirilmesi ve bu projede önerilen drenaja yönelik tedbirlerin Belediyesince alınmasının gerekli görüldüğü” hususunun açıkça belirtilmesidir.

Yani “illa da yapılaşma istiyorsanız, drenaj altyapısını belediyesi yapabiliyorsa yapsın, bana gelmeyin” diyor DSİ. O kadar müşkül ve maliyetli bir yatırım buradaki drenaj altyapısı. Hani “Allah akıl versin” dediklerinden. Fakat bu gösterilen yolu da engelleyen bir gelişme daha oldu, 9 Aralık 2022 tarihinde önemli bir karar açıklandı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 1. Maddesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi. TMMOB tarafından sunulan itiraz dilekçesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu yaptığı değerlendirmede, “yönetmelikte yer alan ‘altyapı projeleri’ ifadesinin neleri kapsadığının ve zorunluluk halinin ortaya konulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında, düzenlemenin hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkesine aykırılık taşıdığı, takdir yetkisinin keyfi uygulamalara yol açabilecek şekilde kullanılmasına imkan sağlayacağı ve sürdürülebilir kullanım alanlarının ekolojik yapısının bozulmasına neden olacak uygulamalara yol açabileceği, bu durumun da ilke ve esaslarıyla bağdaşmadığı, uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkansız zararların doğmasına yol açacağı sonucuna varılmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Bu durumda, ortada “belediyesince” hazırlanmış bir drenaj projesi olmadan, bu proje Plan alanına oturtulmadan, bir “plan” hazırlanamayacağı ve imar uygulamasına da gidilemeyeceği ortadadır.  

 

PEKİ YA ZEYTİNLİ ARITMASI NEREYE TAŞINACAK?

Son olarak, Plan alanında halen yaşamlarını sürdüren Altınkum sakinlerinin ümitle bekledikleri arıtma konusu da imar planı değişikliğinde net olarak açıklanmamıştır. Ortada bir niyet vardır: “Arıtma buradan kaldırılacak”. Zira planda Zeytinli Arıtma Tesisi’nin yeri “yeşil alan” olarak revize edilmiştir. Peki, tesis nereye gidecek? Bununla ilgili bir plan notu yok. Gideceği yer, nasıl gideceği, ne kadar zaman alacağı da belli değildir. Vaktiyle sıkça dile getirdikleri “çok derin deniz deşarjı” aldatmacası da artık müsilaj nedeniyle gündemden düştüğüne göre, hiç kimse tesis olmadan bir süre durumu idare edecek bir Edremit hayali falan kurmasın.

Dolayısıyla, arıtma tesisi konusunda gerçek bir taahhüt olmadan, sadece temenniler üzerinden yapılan bu planın bir geleceği olacağını düşünmek çok zordur. Anlaşıldığına göre BASKİ, daha önce Edremit Belediye Meclisi tarafından reddedilen Çıkrıkçı’daki tarım alanını alıp, arıtma tesisini burada yeniden inşa etme teklifinde ısrar edecektir. Bu konuda pek çok bilinmeyen var. 111 dönüm bir tarım arazisinin mülkünü alıp, karşılığında OSB altyapısını bedelsiz yapmayı öneren BASKİ, konuya “işadamı gibi” bakıyor. Hizmet esaslı bir yerel yönetim kuruluşu gibi değil. Bu “kazan-kazan” teklifinin önce artılara bakalım: Edremit Belediyesi kazanacak, Büyükşehir önemli bir sorununu çözecek, BASKİ işini yapmış olacak, vatandaş kokudan kurtulacak, Edremit bir “İleri Biyolojik Arıtma Tesisi” kazanacak.

Peki sonra da eksilere bakalım: Büyük bir tarım arazisi yok olacak, yeniden tesis kurulana kadar ne olacağı belli değil kanalizasyon denize mi dökülecek, mevcut tesis 110 bin kişi kapasiteliyken yenisi sadece 300 bin kişi kapasiteli olacak yani çok yetersiz, imalat süresinin ucu açık yani ne zaman biteceği belirsiz. Bunlar da çok önemli. Böyle yola çıkılır mı? Edremit’teki vatandaşlara böyle bir teklifle çıkıp kabul göreceğini mi düşünüyor siyasetçiler?

 

“YAPARIM” DİYEN ÇIKARSA SANDIKTA CEVABINI ALIR…

Bu türden yerel politikalar üretenler, muhtemelen karşılarında sadece “verdiklerinize şükürler olsun” diyen bilinçsiz bir topluluk olduğuna inanıyorlar. Onlara şunu hatırlatmak gerekiyor: Elbette, Edremit’e (ve bütün Körfez’e) en modern ve yeterli kapasiteye sahip arıtma tesisleri istiyor vatandaşlar. Elbette, Edremit ile Altınkum arasına da en güzel ve geniş ulaşım hatları gerekiyor. Bunları yapmak Büyükşehir’in görevi. Fakat bunlar yapılsın diye, Edremit halkının bir bedel ödeyerek Dalyan arazilerinin imara açılmasına razı olması da gerekmiyor..! Bu işler, “o olursa, bu yapılır”,“bunu verirsen, şunu alırsın” türünden pazarlıklarla veya “diyet” ödetmek suretiyle yapılamaz. “Yaparım” diyen çıkarsa, sandıkta cevabını alır.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
DALYAN PLANI’NA DEVAM…
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!