DALYAN İÇİN YENİ PLAN VE PERDE ARKASINDAKİ GELİŞMELER

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Edremit’te bir zamanlar oldukça geniş bir alanı kaplayan doğa harikası Dalyan’dan geriye kalan bölümlere yönelik rant gayreti bitmek bilmiyor. Bu arazileri insan ve diğer tüm canlıların ortak geleceğini düşünerek özenle korumak yerine, mümkün olan her yöntemi kullanarak paraya dönüştürmek, seçilmişlerin ana hedefi oldu günümüzde. Bu “kazanç” hayallerine, şimdi bir yenisi daha ekleniyor. Edremit Çayı’nın denize ulaşmadan hemen önceki bölümünde, kuzey tarafında bulunan büyük sazlık alan ile güney tarafında bulunan daha ufak bir alanı da içine alacak şekilde, toplam 1.065.354,31 m2 arazi için, bir imar planı tadilatı hazırlandı. Balıkesir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde işleme giren bu plan şu günlerde askı süresinde.

Bu tadilatın tam adı “Balıkesir ili, Edremit ilçesi, Zeytinli Mahallesi 1812 ve 1708 Adalar, Çıkrıkçı Mahallesi 106 Ada Çevresinde, Edremit İlçe Sınırları İçerisinde Doğal SİT Kararı Alınan Kısımları ve Civarı İçin Hazırlanan 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı” olarak belirlenmiş. Fakat adına bakarak, ortada gerçek bir “koruma” gayreti bulunduğu sanılmasın. Yasal zorunluluklar nedeniyle adı böyle. Zaten “Plan Açıklama Raporu” okunduğunda, “bunca gerçeğe rağmen, yine mi beton?” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Planın toplam alanı epeyce geniş ama özellikle bu bölgedeki Hazine arazileri kapsıyor. Bunların tümü hızla imara açılmak isteniyor.

 

Malum seçimler yaklaşırken her tarafta “sıcak para” ihtiyacı tavan yapmış durumda. Ana neden bu sanırım. Plan kapsamında, 2020 yılı Şubat’ında yapılan bir protokol çerçevesinde Hazine’den Balıkesir B. Belediyesi’ne “şartlı ve süreli” olarak devir edilmiş olan 380 dönümlük arazinin yanı sıra yine Hazine’ye ait Zeytinli Atıksu Arıtma Tesisi’nin kurulu olduğu 57 dönümlük arazi ve aradaki 169 dönümlük arazi de bulunuyor. Esas hedeflenen bunların satılması.

Büyükşehir önce sadece bu 380 dönüm araziyi satmayı hedeflemişti. Zaten o bölge için 1999’da onaylanan bir imar planı da vardı. Buna dayanarak 4-5 katlı yapılaşmalara imkan veren bir pazarlama düşünülmüştü. Fakat arazinin zemin yapısı buna asla imkan vermiyordu. Üstelik sivil toplum kuruluşları da, böyle bir yapılaşmaya karşı olduklarını ısrarla ifade ettiler. Alanda büyük bir Doğal Yaşam Parkı olarak yapılmasını talep ettiler. Etmekle de kalmadılar, uğraşıp bir de proje hazırladılar bunun için.

Projelerini 2021Haziran’ında 33 bini aşkın imzayla birlikte Yücel Yılmaz’a teslim ettiler. Geri dönüş olmayınca, bu sefer Belediye Meclisi üyelerinden 18’inin imzasıyla bu proje bir önerge olarak Meclis gündemine sokuldu. Ancak ilgili komisyondan imza sahibi üyelere hala nihai bir bildirim yapılmadı bu konuda.

 

 

Büyükşehir Meclisi’nde genel olarak beklenen sonuç, bu 380 dönüm arazisinin süresi içinde gereği yapılıp satılamaması nedeniyle Hazine’ye geri iade edilmesiydi. Nitekim Yücel Yılmaz da bu olasılığı pek çok Meclis bileşiminde dile getirdi. Söylediği “ben burayı geri veririm ama sonra TOKİ gelir” mealinde bir korkutmaca oluyordu.

Sanki, TOKİ halkın taleplerine rağmen beton döken bir kurum olmalıymış ve onun uygulamalarına karşı itiraz etmek de çok olanaksızmış gibi bir edayla söylenen bu sözlere, kimse itibar etmedi.Fakat bu “satış fırsatına” odaklanmıştı Yücel bey ve şimdi daha büyük bir bölümde imar planını değiştirmek suretiyle istediği çözümü bulmaya çalışıyor.

Bunu da Bakanlık ölçeğinde değil, kendi hazırlattığı bir değişiklik planını İl Müdürlüğü ölçeğinde onaylatarak yapmayı tercih ediyor. 380 dönümü satmak için 1.065 dönümün planı değiştiriliyor.“Plan bütünselliği” için böyle büyük bir alanın çalışıldığı söyleniyor ama sonuç istedikleri yönde olursa, Büyükşehir de, Bakanlık da, Edremit Belediyesi de “kazançlı” çıkacak bundan. Sanırım “herkes kazansın, herkes bu işin içinde olsun” anlayışı hakim. Zira bu imar değişikliğinin kritik noktaları da bulunuyor. Asla bina yapılamayacak zeminler var. Ayrıca bölge halkının fiilen kokusu ve kirliliğiyle yıllardır yaşamak zorunda kaldığı “Arıtma Tesisi” gerçeği de var. Yücel Yılmaz bunları da kendince yoluna koyarak amacına ulaşmak istiyor.

 

 

Aslında bu “plan” işleri bir hayli garip ülkemizde. 2015’de Bakanlık tarafından onaylanmış olan 1/100.000 ölçekli bir Çevre Düzeni Planı var. Çok da isabetli bir plan değil bence. Hazırlayanların, kışın lodos fırtınası varken denizin Dalyan sazlıklarıyla birleştiğini görmedikleri anlaşılıyor. Derelerin taşıdığı alüvyonu ve sahillerdeki balçıklanmayı da bilmiyorlar muhtemelen.

Göndermişler yazılarını, almışlar ilgili kurumlardan yanıtları ve eski planlardan da yararlanarak yapmışlar yeni planı. Elbette planların hedefini, parayı veren ve yaptıranın arzusu da belirliyor. Sonuçta, hem Edremit’in ve hem de Burhaniye’nin kentsel gelişim aksı Dalyan’a yöneltilmiş bulunuyor böylece.

Şimdi bu durumda nasıl iştahı kabarmasın ki birilerinin? Nasıl sahillere yazlık siteler, çok katlı oteller kurmaya kalkmasınlar? İşte bu büyük plana göre, şimdi sözünü ettiğimiz alan da “Kentsel Yerleşik Alan, Turizm Bölgesi ve Atıksu Tesis Alanı” olarak belirlenmiş bulunuyor. Bu planın altında ise Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlaması gereken 1/5000 ölçekli bir Nazım İmar Planı olması lazım. O ortada yok ne yazık ki. Bir türlü hazırlayıp bitiremiyorlar o planı.

Hiyerarşiye göre en altta da 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı olmak durumunda ki, belediyeler imar taleplerine karşılık verebilsinler. İlçe belediyeleri bu nedenle olmayan Nazım Planı’na göre bir Uygulama Planı elde edebilmek için uğraşırlar yıllardır ve plan revize talepleri sürekli olarak Büyükşehir Meclisi’ne önerge olarak getirilir. Bu durum Büyükşehir tarafından sıkça da eleştirilir ama kusur kendilerinde olduğu için, genel olarak kabul edilir o talepler. Fakat işte şimdi, kendileri de 1/1000 ölçekli bir değişikliğin peşindeler. Ne kadar garip değil mi? Eleştirdiği işi kendisi de yapmak, üstelik bunu Belediye Meclisi’nde gerekçeleriyle konuşmak yerine, resen yapmaya kalkmak nasıl savunulabilir ki?

 

 

Şimdi gelelim plan raporunda yazılanlara. Bu raporda da, ilgili kurumlara sorulmuş uyarıları, onlar da yanıtlamışlar. Büyük kısmı bürokrat yanıt verenlerin ve üzerlerinde de bir siyasi koruma da olmadığı için, yarın hesap vermeleri gerekeceğini bilerek dosdoğru yazmışlar durumu. Buna göre, plan alanı 1. Derece Deprem Bölgesi’nde ve “Sıvılaşma Tehlikesi Açısından Önemli Alan”. Yani şiddetli bir depremde üzerindeki yapıların “batması” kaçınılmaz. Ayrıca “Yüksek Yeraltısu Seviyesine Sahip” ve “Deniz Suyu Girişine Açık” Sorunlu Alanlar içinde. Kasım 2021’de Cumhurbaşkanı Kararı ile “Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan edilen bölümle sahilde ve Bakanlık’ça “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak belirlenen bölümle de sahada çakışıyor. Yakın bir zamanda “Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan” ilan edilmesi beklenen Akçay Sazlıkları Sulak Alanı ile temasta olması nedeniyle de, üzerinde “kurutma yapılması” sakıncalı bulunuyor. Edremit Çayı’nın her iki kıyısında 100’er metrelik şeritlerin ise taşkın sahası olduğu belirtiliyor. Bu alanda Edremit Çayı ile birleşen küçük derelerin varlığına da dikkat çekiliyor. Fakat işte bütün bu belirleyici sakıncalara rağmen, alanda imar değişikliği isteniyor. Yapıp da planı bir kenara koymayacaklar. Satılacak orası ve üzerine konutlar yapılacak. Üstelik DSİ onaylı Dere Islahı ve Drenaj Projesi’ni de, bedeli Kentsel Dönüşüm Proje Hesabı üzerinden karşılanarak yapmayı da BASKİ taahhüt ediyor. O derece kararlılar yani.

 

 

Sonuçta bu tadilat planı onaylanırsa, ayrık nizam iki katlı villa arsaları ile etrafında geniş yeşil alanlar, ticaret alanları vb. çıkacak ortaya. Amaçlanan işte bu. Fakat o arsaların emekli öğretmen Ahmet bey’in veya esnaf Ayşe hanımın kesesine göre olmayacağı gayet açık. Bir hayli bol sıfırlı paralar ödenecek bunlar için. Peki o bedelleri ödeyebilecek olanlar, bölgedeki Arıtma Tesisi’nin kokusuna, derenin ve denizin kirliliğine razı olurlar mı? Ulaşım konusunda Edremit Çayı kıyısındaki yolun bozuk asfalt kaplamasına razı olurlar mı? Parası çok olanın aklı yok değil ya, haliyle olmazlar. O nedenle, şimdi bu plan değişikliğinin yanı sıra başka hazırlıklar yapılıyor. Burada bir kent alanı değil sadece; doğa, yaşam ve toplumsal yapıyı da tümüyle değiştirmek istiyorlar. Tabii o toplum da yarın “bizden esirgenen, niye başkalarına veriliyor?” diye soracak haliyle. Özetle, halen Arıtma Tesisi’nin bulunduğu parseli yeşil alan ilan etmekle bitmiyor bu işler. Uçacak değil ya o tesis, işin çok daha farklı yönleri de var. Devam edeceğim bu konuya.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
DALYAN İÇİN YENİ PLAN VE PERDE ARKASINDAKİ GELİŞMELER
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!