Seçimlerden buyana ‘değişim’ ve kongre tartışmalarıyla gündemden düşmeyen CHP, eski İstanbul şimdiki Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun telefon bağlantısıyla katıldığı bir TV programında TSK’ya yönelik ‘ağır, suçlayıcı’ ifadeleriyle gündemin esas konusu yine CHP oldu.
Dikkat edilecek olursa tarihi seçim kaybının muhasebesini yapmış, buralardan yeni dersler çıkararak yeni bir anlayışla, yeni bir bakış açısı vizyonuyla topyekûn geleceğe, Mart/2024 de yapılacak yerel seçimlere hazırlanmış, umut-seçenek olabilecek bir CHP tartışılmıyor…
Ya ne tartışılıyor? CHP’li olamayan CHP’lilerin, CHP’ye zarar veren açıklamaları-eylemleri üzerinden; CHP’nin halktan, toplumdan, toplumsal değerlerden ne kadar uzaklaştığı tartışılıyor! Efendim, iktidar medyası ülkenin esas yakıcı ekonomik ve sosyal sorunlarının üzerini örtmek için bu tartışmaları yaptırıyormuş. Yaptırmayın! Bunlara zemin oluşturmayın!
Öncelikle bugüne kadar birçok açıklaması CHP’yi tartışmanın merkezine oturtan Sezgin Tanrıkulu’nun son açıklamaları tartışmaya çok müsait, sorunlu açıklamalar.
Birkaç gün önceki TV100 programında Tanrıkulu ‘’Bu ordu değil mi 15 Temmuz’da darbe girişimi yapan, onlarca köyleri yakan, onlarca faili meçhul cinayet, 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi?’’ stüdyoda bulunan Şaban Sevinç’in ‘’15 köylüyü helikopterden TSK’mı attı?’’ sorusu üzerine Tanrıkulu ‘’kim attı? AİHM kararı ortada; Bolu Jandarma Tugayı. Bu kadar köyü kim yaktı? Daha yeni, Roboski, Uludere ne oldu? Kuşkonar köyünü kim bombaladı; Rusya’dan gelen uçaklar mı, Ermenistan’dan gelen uçaklar mı? TSK eleştirilerden azade değil.’’
Sezgin Tanrıkulu’nun dediği gibi elbette TSK dahil hiçbir kurum eleştirilerden azade değildir olmamalıdır. Geçmişte olan ve olmaması gereken ‘yöneticilerin yetki aşımlarından kaynaklı’ görev kusurlarını kurumsal kararlar olarak bakarak ‘kurumsal suçlamalar’ yapmak ne kadar doğru ve sağlıklıdır. Bu demek değil ki geçmişte ve gelecekte yapılacak hatalar görülmesin üzeri örtülsün; mümkünse bu hatalar hiç yapılmasın, üzeri de hiçbir zaman örtülmesin. Ama özellikle uzun yıllardır ülkenin başına bela olan terörle mücadele eden kurumlar görev yapamaz hale getirilmemeli.
Gelelim en hassas noktaya! TSK’ya eleştirel yaklaşılmalı diyen Tanrıkulu stüdyodakilerin ısrarlı ‘’hiç PKK eleştirisi yapmıyorsunuz, PKK eleştirilerden azade mi’’ sorularını duymazlıktan gelip PKK ile ilgili tek bir söz sarf etmemesi Sezgin Tanrıkulu’nun ne kadar objektiflikten uzak, sübjektif ve taraflı olduğunun çok açık bir göstergesidir.
Sezgin Tanrıkulu’nun TSK’yı doğrudan hedef alan açıklamaları günlerdir tartışılıyor. Bu sözler üzerine CHP sözcüsü Faik Öztrak’ın ‘’kabul edilemez, bu konu parti yetkili organlarında görüşülecektir.’’
CHP yetkili organlarında görüşülür mü, görüşülmez mi, görüşmelerden ne çıkar kamuoyu çıkacak sonucu dikkatle takip edecektir.
Peki kamuoyu CHP’nin Sezgin Tanrıkulu’nun sözlerini kabul edilmez bulup, yetkili organlarda görüşülecektir dedikten sonra Tanrıkulu’na destek açıklamaları yapan CHP’nin tartışılan diğer isimleri Eski CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve İzmir milletvekili Yüksel Taşkın ile ilgili ne düşünür acaba?
Bekaroğlu ‘’Sezgin Tanrıkulu TSK’na hakaret etmemiş, sadece düşüncesini ifade etmiştir. Tanrıkulu bu ülkede halkı kin ve nefrete tahrik edecek son kişidir. Dava açılması kabul edilemez.’’
‘’Kemalizm ırkçılıktır’’ diyen, Mehmetçik’e ‘’katliamcı’’ dediği iddia edilen, CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın attığı twitte ‘’Sezgin Tanrıkulu kimseye hakaret etmeden eleştirilerde bulundu. Onu hedef alan samimiyetsiz linç kültürü ise iktidar trollerinin eseridir. Bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatının Erdoğan’ı bir davada savunurken dediği gibi, ‘İfade özgürlüğü bazılarına şok edici gelen söylemleri de kapsar.’’
Evet şok edici eleştiri başka doğrudan suçlamak başka…
Şok edici eleştiri yapan Tanrıkulu ısrarlı sorulara rağmen neden bir kez olsun PKK ile ilgili ‘şok edici’ değil ‘gerçek’ bir eleştiri yapmaz. PKK, terör örgütü değil midir, PKK’nın hiç eleştirilecek tarafı yok mudur; PKK, kanarya sevenler derneği midir, insan hakları derneği midir, nedir? PKK değil midir 40 yıldır ülkeyi kan gölüne çeviren, on binlerce canı katleden, yerleşim yerlerini yakan-yıkan. TSK’ya bu kadar ağır suçlamalar yönelten eleştirel akıl bir cümle olsun PKK ile ilgili kuramaz mı?
Sözde CHP’yi dönüştürmek için CHP’ye çöreklenen toplumsal değerlerden uzak bu akıl yüzünde ‘’CHP, terörle ilişkilendiriliyor, işbirliği yapmakla suçlanıyor’’ onun için gidilen her yerde CHP, terörle iltisaklı olmakla suçlanır hale geldi son seçimlerde…