ERDEN KÖYBAŞI’DAN TALİHSİZ AÇIKLAMALAR…
Her parti yetkili organlardan oluşur. Sade parti üyesinden, Genel başkanına kadar herkes parti hiyerarşik yapı içerisinde konumlanmıştır.
Dikey örgütlenme olarak da adlandırılan ve aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya doğru şekillenmiş bu hiyerarşik yapı içerisinde her bir parti üyesinin ve yöneticilerin yetki ile sorumlulukları yazılı veya yazılı olmayan kurallarla belirlenmiştir.
Yazılı kurallar partinin tüzüğünde, programında ve yönetmeliklerinde kaleme alınmıştır.
Yazılı olmayan kurallar ise daha çok ahlaki değerler üzerinden parti bilincini, kültürünü ve disiplinini şekillendiren kurallarıdır.
Parti terbiyesi ise bu yazılı veya yazılı olmayan kurallara uyduğunuz/uyguladığınız oranla doğru orantılıdır.
Parti içi hukuku, kuralları, temayülleri yok saymak ve sınırların dışına çıkarak bir yönetim sergilemek bir anlamda parti içinde uygulanan bir tiranlıktır.
Bir partinin İl Başkanı elbette o İl Örgütünün de başıdır. Ancak partinin örgütsel yapı içerisinde o İl Başkanın da yazılı veya yazılı olmayan kurallarla sınırları çizilmiş yetki ve sorumluluğu vardır.
Cumhuriyet Halk Partisinin en yetkili organı kurultaydır, ikinci yetkili organı ise Parti Meclisidir (PM) ki bunlar Genel Merkez organlarıdır. Bunların dışında Genel Başkan, MYK, Yüksek Disiplin Kurulu da Genel Merkez organları içerisinde yer alır.
Yaklaşık 4 ay sonra yerel seçimler gerçekleşecek. CHP’de adaylık başvurusu için 5 Aralık son gün. Yani hala işleyen bir süreç var.
Aday belirleme yönteminin nasıl olacağı henüz netleşmiş değil. Netleşen ise sadece yargı denetiminde ve gözetimde gerçekleşen önseçimin olmayacağı.
İster anket, ister memnuniyet anketi, isterse temayül yoklaması olsun adaylıkların tespit yönteminin ortak adı Merkez Yoklamasıdır.
CHP tüzüğünün 55. Maddesinde, Merkez Yoklaması ile adayların nasıl belirleneceği açık ve net bir şekilde yazar.
Ve Adaylar PM tarafından belirlenir der…
Şöyle bir esneklik de vardır…
PM Kararıyla, İlçe adaylarını belirleme yetkisi İl’e, Belde adaylarını belirleme yetkisi İlçeye verilebilir de der…
Burada önemli olan ayrıntı şudur; İl Belediye Başkan Adayını belirleme ve dolayısıyla ilan etme yetkisi İl Başkanlığına verilmiş değildir.
Tüzükten bahsettik, yazılı ve yazılı olmayan kurallardan bahsettik, örgüt bilincinden, parti disiplininden, parti terbiyesinden bahsettik, hiyerarşik yapı ve işleyişten bahsettik.
Nasıl olur da görülmemiş bir şekilde tüm bu değerleri bir il başkanı yok sayarak ve çöpe atarcasına hareket edebilir?
Üstelik tehditkâr bir dille ve genel merkeze ayar verircesine…
CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, değişik platformlarda defalarca dile getirdiği şekilde en son basın mensuplarıyla bir araya geldiğinde saygı sınırlarını aşan derecede aynı ifadeleri kullanmakta ısrar etti.
Gazetecilerin sorduğu soruya verdiği cevap aynen şu şekilde;
“Büyükşehir aday adayımız değil adayımız Ahmet Akın’dır. Bu nettir. Bu tartışılmaz. Bir önceki seçimde de adayımız o’ydu. Daha sonra adaylıktan çekildi. O zaman VAR yoktu şimdi var. O gol olmaz. Ben masayı yumruklayıp devirmem, gereğini yaparım. Öyle bir şey yok. Adayımız Ahmet Akın’dır. Onunla yola çıkıyoruz, onunla yol yürüyeceğiz, net.”
Burada konu Ahmet Akın değil. Seçimi onunla kazanılacağı konusunda parti tabanında ve kamuoyunda güçlü bir algı da var. İl başkanının yaptığı bu açıklamanın ve kullandığı dilin Ahmet Akın’a hiçbir faydası yok. Hatta zarar verme ihtimali bile var.
Üstü kapalı diyeceğim ama değil. “Ahmet Akın aday gösterilmezse gereğini yaparım” diyerek, açık açık üst yönetime adeta gözdağı veriyor. Üstelik “geri çekilirse” vurgusuyla sanki resmiyette aday gösterilmiş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor.
Üstenci, meydan okuyan, tehditkâr bir dille böyle açıklamalardan uzak durulması gerekiyor.
Parti üst yönetimi ve parti tabanıyla daha uyumlu, verimli bir çalışma ortaya koymak, ipleri gererek değil, sağduyu ve hoşgörüyü ön planda tutarak sağlanabilir.
Bir il başkanına yakışan da budur…
Bir de Edremit Belediyesi ile ilgili sorulan soruya “CHP Belediyeciliğinin kötü örneği” cevabını bir il başkanı olarak vermeseydi; iyiydi…
Partinin kurumsal kimliği açısından uygun olmamış…