CHP-HDP ilişkilerinin incelenmesi analiz edilmeye çalışılması karşımıza bir sarmal çıkarıyor. Bu sarmalın analizi ile ilgili yapılan çalışmalar tatminkâr bir sonuç vermiyor.
HDP’nin aldığı altı milyon oyun yok sayılamayacağı, HDP’nin önderlerinin bölücü terör örgütü ile bağlantıları ve bunların demokrasi eksenin de değerlendirilmeleri yada resmi ideolojiye başkaldırı şeklinde yorumlanması, HDP’ye oy veren altı milyon yurttaşın milli irade ekseninde değerlendirilerek sonuca gidilebileceğini ait değerlendirmeler sonuca ulaşamamakta ve sarmal çözülememektedir.
Bu sarmal hangi bakış açısı ile değerlendirilip çözülebilir?
CHP-HDP, her iki parti sosyal demokrattır. Olayı sosyal demokrat bakış açısı ile inceleyelim, sorgulayalım:
Sosyal demokrasi Türkiye Cumhuriyeti’ni eksen alır mı?
Hayır.
Sosyal demokrasi cumhuriyetçi değildir. Sosyal demokrasinin etkisi olduğu ülkelerin hiçbirinde CUMHURİYET yoktur. İsveç, Norveç, Danimarka, Hollanda, Belçika’da KRAL vardır. İngiltere’de ise KRALİÇE vardır. Türkiye de 1918 yılında kurulan Sosyal Demokrat Parti ve uzantıları cumhuriyetçi olmamıştır, olamamıştır.
HDP’nin hapisteki genel başkanı Demirtaş Misak-ı Milli sınırları içinde Cezire ve Kobani kantonundan bahsetmektedir.
Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nde kantonal bir yapıya sosyal demokrasi geçit verir ama Kemalizm geçit vermez.
HDP Apo’nun heykelini dikme peşindedir. Apo’nun heykelinin dikilmesi nedir?
Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesi demektir. Cumhuriyetçi olmayan, Ulusçu olmayan, alt kimliklere öncelik tanıyan sosyal demokrasi için Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesi olmazsa olmaz şart değildir.
CHP-HDP andımızın okullarda okunması için hiçbir karşı duruş sergilemediler. Sosyal demokrasiye uygun hareket ettiler, CHP’nin programında, CHP’nin altı oka sahip olduğu yazılıdır. CHP altı oka sahiptir ama altı oka dayanmaz.
Peki, neye dayanır?
Sosyal demokrasinin evrensel kurallarına dayanır. Sosyal demokrasinin evrensel kurallarında Atatürk ilkelerinin hiç birisi yoktur. Yani bugünkü CHP Kemalist (ATATÜRKÇÜ) değil sosyal demokrattır. Sosyal demokrasinin evrensel kurallarının gereğini yapmaktadır.
Bu nedenle Ekmelettin İHSANOĞLU’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmıştır. Önümüzdeki dönemde kimsenin şüphesi olmasın Kılıçdaroğlu Abdullah GÜL’ü aday yapacaktır.
CHP Kemalist vekilleri ve tabanı bu iki ideolojinin ayrıcalığını öğrenmediği müddetçe Kılıçdaroğlu ve ekibi sosyal demokrat ideolojinin gereğini yapmaya devam edecektir. Kimsenin şüphesi olmasın.
