CESARET Mİ, CEHALET Mİ?

Dr. ALİ İHSAN GÜLER

 

Korku, insani bir duygudur. Korkulması gereken bir şeyden korkulur. Bir şey hakkında bilginiz ne kadar az ise; o şeyden  o kadar az korkarsınız. Bir anlamda cesaret; bilgisizliğin hatta cehaletin pompaladığı bir şeydir. Küçük bir bebek, dünyanın en zehirli yılanını kucaklayıp onunla oynamak isteyebilir. Çünkü onun hakkında hiç bir bilgisi ve fikri yoktur. Bir de bilmediği, göremediği şeylerden korkar insanlar. Örneğin kapkaranlıktan korkarız. Sebebi; etrafımızı orada neler olup olmadığını, neler olup bittiğini görememektir. Bizi bir tehlikenin bekleyip beklemediği hakkında en ufak bilgimiz olmamasıdır.

 

Buraya kadar her şey normal. Korku insani bir duygu. Daha doğrusu tüm hayvanlar için geçerli. En vahşi ve yırtıcı hayvanın bile korkuları vardır. Bu korkunun derecesi kişiden kişiye değişen bir şey olduğuna göre hiç kimseyi; korkak  diye suçlamak ya da zaman zaman alaya almamak gerek. Çünkü; “Can, tatlı” derler adama.

 

Durup dururken; niye  korkuyu irdeleyerek başladık söze. Devletin, uzmanların EVDE KAL uyarılarına rağmen; çarşı meydanında elini kolunu sallayarak gezenleri gördükçe delleniyorum. Evet delleniyorum. Kendileri yetmiyor bir de küçük yaşta çocukları yanlarında.

 

Heeeeeyt .! Kim tutar Kuvayı Milliye Şehrinin çocuklarını. Cesaret ve kahramanlık genlerimizde var diyeceğim demesine de; ama bu konu cesaret ve kahramanlığın yeri değil bence. Dünya telaş içinde. Salgın almış başını gidiyor. İlerlemiş ülkelerde bile, hastalar koridorlarda yatıyor. Yoğun bakım odalar dolmuş. Solunum cihazları yetersiz. Ama Çay Ocağının önünde bir arada ve bitişik bile değil yapışık  nizam muhabbete devam.

 

Kuvayi Milliye Şehri Balıkesirliler: sizlere bir önerim var. Elinize bir kağıt kalem birde hesap makinesi alın ya da cep telefonunuzdaki uygulamayı açın. Büyükçe bir kağıda bir kare çizin. Bu büyük kareyi 64 küçük kareye bölün. İlk kareye 1 rakamını yazın. Bir sonraki kareye bir önceki karenin 2 katı kadar sayı yazın. Yani ikinci kareye 2, üçüncü kareye 4, dördünü kareye 8 gibi. Sonra, 64 üncü karedeki sayıya kaç tane dünya nüfusu ettiğine bir bakın. Korona virüsü taşıyan bir kişi ile hesaba başladık. Her hastanın bir kişiye bulaştırdığını varsaydığımızda;  64 gün sonra dünyada insan kalmaz. Hatta 64 güne bile gerek yok. 34. günde 8-9 milyar insan hastalanır. Yani dünya nüfusunun tamamı.

 

Şu an en çok ölümüm gerçekleştiği İtalya’da 17. günde ki ölüm sayısı; 460 idi. Bizde kaç biliyor musunuz? Bizde de 425. Evet yanlış duymadınız 425.  Üstelik biz bir hastanın sadece bir kişiye bulaştırır gibi hesap yaptık. Sağlık Bakanımız açıkladı: İstanbul’da bir hastanın bulaştırdı ortalama kişi sayısı 16.

 

Hiç kimsenin sağlığını, yaşamını tehlikeye atmaya hakkınız yok. Şaka pazarı değil bu. Can Pazarı.

 

Devlet rakamları açıklamıyor; saklıyorlar diye evham ve panik yapılıyor. Evde Kal çağrısına kimse uymuyor. Devlet rakamları açıklıyor: ooo ölü sadece beş. Hasta sayıda 100 civarında. Abartılacak bir şey yok, atalım kendimizi sokağa. Bre gafil. Bu 100 hastanın her biri; 1 kişiye bulaştırsa, bu logaritma ile 1 milyon 200 bin nüfusun tamamı,15 gün sonra hasta olur.

 

Yapmayın, etmeyin. Benim meslektaşlarım, benim hocalarım hastalanıyor, ölüyor. Onların her biri ulusal değer, her biri yurtdışında da saygı duyulan bilim adamları.

 

Bir de işin ülke ve vatandaş ölçeğinde ekonomik boyutu var. Çalışma hayatı nerdeyse durmuş durumda. Evine ekmek götürme derdi var insanların. Bu salgın ne kadar uzun sürerse sağlık harcamaları o kadar fazla olacak, üretim ve ihracat azalacak, ülke ekonomisi bozulacak. Yalnız bedensel değil, toplumun ruhsal sağlığı bozulacak.

 

Korku insani bir duygudur. Korkmaktan korkmayalım. Korkmanın utanılacak bir yanı da yok. Durum ciddi. Panik yok, tedbirlere uymak var. Sağlık ordusu can siperane çalışıyor. Bize düşen EVDE KALMAK. Çünkü: salgın ile mücadelenin en iyi ilacı izolasyon. Yani Bulaşmaya engel olmak.

 

Ben korkuyorum. Çünkü biliyorum ki: salgın ciddi. Durum tehlikeli. Yoksa bende Balıkesirliyim. Benim genlerimde de vardır herhalde kahramanlık. 41 Bayrak Adamdan birisi; Susurluklu Leblebici Deli Raşit’tir. Bende Susurluklu olduğuma göre; durum bu kadar ciddi olmasa. Kim korkan hain kurttan.

 

Lütfen  EVDE KAL BALIKESİRLİ. VATANINI EN ÇOK SEVEN; YURTTAŞLIK GÖREVİNİ EN İYİ YERİNE GETİRENDİR.

 

Exit mobile version