Sizin yaşam alanınızda da cadde isimleri, sokak ve hane numaraları değişti mi? Adres tanımı, sadece size ulaşmanın tarifini yapmakla kalmıyor aslında, kültürel ve sosyal anlamlar da taşıdığı için herkes tarafından önemseniyor. Bunların çok sık değişmesi de pek istenmiyor haliyle. Zira sıkça olunca, hem bireysel ve hem de kamusal alanda, bazı hizmetlerin temininde epeyce karışıklıklar yaşanıyor. Ancak diğer yandan da köyümüz, kentimiz sürekli büyüyor, yeni haneler ve yaşam alanları ekleniyor. İdari olarak değiştiği de oluyor tabii ki. Hatırlayın, vaktiyle ayrı bir belde olan Altınoluk, büyükşehir sürecinde Edremit’e katılınca idari yapısı da değişmiş, yeni mahallelere bölünmüştü.
Yine Burhaniye’nin sahil kesimindeki siteleri kapsayan ve merkeze uzak kalan doğu bölgesinde de Ali Çetinkaya Mahallesi oluşturulmuştu. Kısacası, ihtiyaç doğdukça elbette bazı düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bazen de vaktiyle yapılmış olan ama karışıklık yaratan mükerrer isim ve numaraların kaldırılması, yeni baştan düzenlenmesi lüzumu çıkıyor ortaya. Fakat bu işin farklı kültürel anlamları da olduğu için, son yıllarda isim yerine sokaklara daha ziyade numara verilmesi tercih ediliyor. Bilgi işlem sistemlerine de daha uyumlu oluyor bu yöntem muhtemelen. Hane numaratajı ise, yeni açılan kentsel alanlar için yapılıyor veya daha önce yapılmış olan kimi hataların düzeltilmesi yoluna gidiliyor.
CADDEYE İSMİNİN VERİLMEMESİ EBRAR’I DEĞERSİZLEŞTİREMEDİ!
Caddelerdeki durum ise biraz daha farklı. “Dönemin ruhuna” göre ve aslında oldukça da sık değişiyor cadde isimleri. Dönemsel ve siyasi reflekslerin belirlediği değişiklikler yapılıyor daha ziyade. Her yerel yönetim de bu yoldan gidiyor bir kere. Sonuçta aynı caddenin isminin defalarca değiştiği, pek çok karışıklığa yol açıldığı da oluyor. İşin bir diğer yönü ise, bu tür isim değişikliklerinin zamanla kamuoyunun genel kabulünün dışına çıkması oluyor. Mesela vaktiyle hemen her yerleşim biriminde bir “Kenan Evren Caddesi” vardı ama artık hiçbir yerde görülmüyor bu isim. Kültürel bir anlam taşıyan bazı cadde isimlerinin ise, içinde “sakıncalı” bir kelime olduğu gerekçesiyle değiştirildiği de oluyor. Cadde isimlerinin verilmesi, değiştirilmesi hep bir çekişme konusu olarak kamuoyuna yansıyor. Son günlerde Susurluk’ta yaşanan “Ebrar Karakurt adının yeni açılacak bir caddeye verilmesi” önerisinin Meclis’te ortak kararla reddedilmesi, bu anlamda ilgi çeken bir konuydu. Buna benzer bir teklifin Büyükşehir Meclisi’nde mikrofonsuz ve alçak sesle önerilip de, dikkate bile alınmaması ise daha da garip oldu doğrusu. Kadın voleybol “milli” takımının iftiharı olan ve sert smaçlarıyla tanınan, halen de Japonya’da yenilerini çakmaya devam eden 23 yaşındaki Ebrar’ı hiç değersizleştirmedi elbette bu tutumlar. Fakat cadde isimleri konusunda tercihlerin nasıl kullanıldığına dair reel durumu, herkesin görmesine de vesile oldu.
Verilen cadde isimlerinin değişmesi hali, siyasi ve toplumsal nedenlere dayanıyor elbette. Yaşam alanınızda 2016’dan sonra kaç yerin adı değiştirilip 15 Temmuz yapıldı acaba, saydınız mı? Dönemler etkiliyor bu tercihleri ve siyasetin hiç de dışında olmayan yerel yönetim meclisleri, bu duruma uyumlu kararlar almayı kendileri için bir mecburiyet olarak algılıyorlar. Bir dönem o Meclis’ten “Ülkü Yolu” ismi çıkıp da bir caddeye verildiyse, onu değiştirmek artık Meclis’in çoğunluk dengeleri açısından önemli bir hale geliveriyor.
37.500 SOKAK TABELASI, 570 BİN NUMARATAJ LEVHASI
Bu konudaki genel çerçeve böyle. Şimdi baştaki soruya dönelim. Son değişikliklerin sebebi neydi? Geçtiğimiz seneden itibaren, Balıkesir’de sokak ve han numaralarını yeniden düzenleme çalışmasının işaretleri ortaya çıkmıştı. Kamuoyunun küçük bir kısmı zaten biliyordu bu durumu ama geri kalanlar DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) poliçelerinin yenilenmesi sürecinde haberdar oldular bu çalışmalardan. Çünkü eski poliçe adreslerini söylediklerinde, karşılarına bambaşka yerler çıkmaya başlamıştı. Haliyle belediyenin ilgili bölümüne gidip bu durumu sorgulamaları gerekti. Daha sonra basında çıkan “yeni numerataj çalışması” haberleri, konunun iyice öğrenilmesini sağladı. Nitekim Balıkesir B. Belediyesi’nin 13 Mart 2023’de yaptığı açıklamayla da “20 ilçenin kare kodlu numarataj uygulamasının seçimden önce bitirileceği”, “işlemler tamamlandığında toplam olarak 37.500 adet sokak tabelası ve 570.000 numarataj levhasının montajlanmış olacağı” ifade edildi. Nitekim sözü edilen levhalar pek çok yerde de görülmeye başlandı. Artık kamu kuruluşlarında işlem yaparken, kimlik bilgisi verildiğinde hemen yeni sokak ve hane numaraları da çıkıyor ekrana. Sistemin büyük ölçüde hayata geçirildiği, Balıkesir B. Belediye Meclisi toplantısında bir sunum yapan ilgililer tarafından da açıklandı geçtiğimiz ay. Kalan çok az bölgenin de yakında tamamlanacağı, bundan sonra sistemin oturması ve zamanla uygulamanın zaafları kalmayacak hale getirilmesi için çaba gösterileceği de ifade edildi.
ADRES VE NUMARALAMAYA YÖNELİK YÖNETMELİK GEREĞİ…
Peki, bu uygulama nereden çıktı, Büyükşehir kendiliğinden mi yaptı bunu? Elbette ki hayır, bu konu yerel değil ulusal ölçekte uygulanıyor. 25 Nisan 2006 tarih ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, “Ulusal Adres Veri Tabanındaki adreslerin oluşumu ve güncel olarak takibini” zorunlu kılıyor. 31 Temmuz 2006 tarih ve 26245 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Adres ve Numaralamaya İlişkin Yönetmelik” ise yetkili idarenin sorumluluklarını etraflıca açıklıyor. 5216 sayılı Kanun “meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek” görev ve yetkisini Büyükşehir Belediyelerine veriyor. 5393 sayılı Belediye Kanunu da bu hususu destekleyen hükümler içeriyor. Balıkesir B. Belediyesi işte bütün bu yasal yükümlülükleri dikkate alarak ve “akıllı şehir” projesiyle uyumlu hale getirerek, bu çalışmaları başlattı. Şimdi hanelerimizin üzerine montajı yapılan o kırmızı levhalarla, sadece eski kapı numaralarının kare kodlu numarataj sistemine dönüştürülmesi ve yönetmeliklere uygun hale getirilmesi sağlanmıyor. Mahalle, sokak ve hane numarası, posta kodu, kare kodu ve coğrafi tanımı da bulunuyor. Şimdi bu kodu vererek bir kargo firmasını yönlendirmek de, imal ve ruhsat tarihi gibi binanın öz niteliklerine ulaşmak da mümkün. Özetle 2024’de tamamen kullanımda olacak bu sisteme geçmekle, çok yararlı bir uygulama yapıldığı ortada.
CADDE İSİMLERİ NEDEN DEĞİŞİYOR?
Fakat aksayan bir yanı var bu işin. Çünkü tipik bir AKP uygulaması yaşandı bu konuda da. Bir taşla birkaç kuş vurmaya girişildi yine, “hazır bu işimizi hallederken, aradan şunu da çıkartıverelim” dendi. Sistemi devreye almadan önce Balıkesir B. Belediyesi yeni cadde isimleri için her ne kadar “katılımcı bir anlayışla, şehrin hemfikir olacağı ve üzerine uzlaşacağı isimlerin belirlenmesi amacıyla; dernek, oda, sivil toplum kuruluşları, muhtarlıklar ve vatandaşlardan gelecek önerileri değerlendirme” sözü verdiyse de, uygulamadaki tercihi bu yönde olmadı. “Benim yetkimde, öyleyse bildiğim gibi yaparım” denildi bir kere daha. Özellikle eski beldeler döneminden devralınan ve haliyle birden çok aynı ismi taşıyan caddenin de bulunduğu Körfez bölgesinde, yeni isimler kendi kafalarına göre oluşturuldu. Bu konuda ilçe belediyeleriyle koordineli çalışılmadı, hatta görüşleri bile sorulmadı. Yapılanı vatandaşlar da zamanla fark etmeye başladılar şimdi ve hızla sosyal medyada kendi tespitlerini paylaşıyorlar.
Yıllardır “Cumhuriyet” olan caddelerinin adı “Hakimiyet”, “Bülent Ecevit” olanın adı “Ali Rıza Efendi”, “Tuncel Kurtiz” olanın adı “Süleyman Demirel” oluvermiş. Haliyle vatandaşlar tepki gösteriyorlar bu yapılana. Muhtarlar veya ilçe belediyelerinden de tatminkar bir cevap alamıyorlar. “Tamam, bir iş yapılmış ama bizim rızamız ve onayımız alınmadı” diyorlar. Hiç de haksız değiller doğrusu. Sadece teknik bir işlem değil ki numerataj ve yeniden isimlendirme işi, kültürel ve toplumsal değerlerin, bazı hassasiyetlerin de mutlaka dikkate alınması gerekiyor.
Peki, gelinen bu noktadan dönüş imkanı var mı? Var elbette ama öyle bir çırpıda alınacak bir yol da değil bu. 5216 sayılı Kanun’a göre, aynı isimli olmaları nedeniyle yapılan cadde adı değişikliklerinin, tekrar ve başka bir isimle değişmesini sağlamak için Büyükşehir Belediyesi’ne başvurmak gerekiyor. Bunun bireysel veya o sokağın sakinleri tarafından topluca yapılması mümkün. Ayrıca, Büyükşehir Meclisi’nin üyesi olan yerel yönetim temsilcileri vasıtasıyla da talep edilebilir. Orada ise, önce talebin ilgili müdürlük veya komisyonun incelemesinden geçmesi ve sonra da Meclis’in onayını alması gerekiyor. Bulvar, cadde ve sokaklarda durum böyle. Yasa sadece parklara verilecek isimleri seçmeyi yerel belediyeye bırakmış ama onun da mülki idare amiri tarafından onaylanmasını şart koşmuş. Hal işte böyleyken, bu şehirde “festival yapma, o sanatçıyı çağırma, herkes bizim gibi yaşasın ve giyinsin, herkes aynı düşünüp bizim siyasi partimize oy versin’ diyen bir kitlenin varlığı da biliniyor. Şimdi kamuoyunun konuştuğu, onların bu sefer de cadde, sokak isimleri dayatma noktasına mı geldikleri oluyor halile? Bu nedenle cadde isimleri konusu daha epeyce tartışılacak Körfez’de sanırım.