BÜYÜKŞEHİR MECLİSİ’Nİ GEMİDE TOPLAMAK…

TAMAM anladık; Belediye Meclisi’ni gemiye taşımaktaki gaye Mavi Vatan’a vurgu!

Yani aslolan Meclis gündemi değil, Mavi Vatan deklarasyonu.

Bunu ille de gemide mi yapmak lazım?

Sahilde, iskelede, limanda falan olmuyor mu?

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili, Grup Sözcüsü, Encümen Azası, Belediye atar gidercisi Mehmet Birol Şahin Bey meselâ..

Facebook’ta paylaşır bir deniz resmi.. Bizim Ayvalık’tan karşıdaki Midilli’yi gösteren bir fotoğraf meselâ..

Kor altına Mavi Vatan deklarasyonunu.

Olmaz mı yani?

 

***

BÜYÜKŞEHİR Meclisi’nin toplantı yeri, Büyükşehir binasındaki salondur.

Pandemi gerekçesiyle Avlu Kongre Merkezi’ne taşıdınız.

Pandemi bitmedi, daha da azdı şu günlerde.. Hergün elli – elli beş vatandaş yaşamını yitiriyor.

Toplantıyı gemiye taşımakla, Ayvalık’taki koronavirüs riskini de yüklenmiş oluyorsunuz sonuçta.

“Ayvalık’ta korona yok” diyemezsiniz.

Her yerde var.

Ayrıca turistik memleket.. Yerlisi, yabancısıyla turist kaynıyor.

Yazlıkçısı kışlıkçısına karışıyor.

Oteller, restoranlar, kafeler, çay bahçeleri, meyhaneler tıklım tıklım.

Al Büyükşehir Meclisi’ni, götür Ayvalık’a, doldur hepsini gemiye, çoluk çocuk hep beraber yani.

Korkmuyor musunuz?

 

***

OLAYA bir de bütçe açısından bakmak lazım.

Kendi yerinde yapılırsa toplantı, sıfır masraf.

Gemide yapılırsa..

Bir de dört güne yayılan bir tatile bağlanırsa..

Gemi, tekne, yat turları falan.

Bay Nihat’ta akşam yemekleri.

Otelde konaklama.

Kahvaltısı, öğle faslı, şusu busu.

Artı KDV’si de var.

Fatura ağır gelir.

Sonra CHP İl Başkanı Serkan Sarı başlar yine bağırmaya:

“Lale Devri çocukları bunlar…”

 

***

KÜÇÜK bir bilgi paylaşayım.

Büyükşehir Meclis toplantısı denizin üstünde yapılacak; abilerin ayakları toprağa basmayacak.

Ama gemi iskeleye bağlı olacak.

Yani, Meclis toplantısı süresince gemi hareket etmeyecek.

Hem manzara seyredip, hem gündemi görüşmeyecekler.

Yani gündemi görüşecekler de, manzara daha sonra.

 

***

PERŞEMBE gidip Pazar dönecekler.

Kalmak isteyen Meclis üyeleri, Pazar’a kadar program dahilinde hem görevini yapmış olacak, hem üç – dört günlük tatile hak kazanacak.

Meclis üyeliğinin de maddi karşılığı olsun değil mi ama.

 

***

AK Parti Grubu şimdiden havlusunu, mayosunu, güneş yağını falan ayarlamıştır.

CHP Grubu’nu serbest bırakmış Grup Başkanı.

Toplantıya katılım zorunlu, sonrası herkesin taktirine bırakılmış.

Öteki grupları bilmiyoruz.

 

***

BALIKESİR’de gemide Meclis toplantısı bir ilk.

Herhalde Türkiye’de de ilktir. Yani, Belediye Meclisi’ni gemide toplamak kimsenin aklına gelmemiştir.

İşte Yücel Yılmaz farkı, işte vizyon. Daha ne diyeyim?

“Yücel Baykan’ı hiç övmüyorsun” deyip duruyorlar; bundan daha güzel övgü mü olur?

 

***

BUNDAN sonra ilçelere yayılacakmış Meclis toplantıları.

İlki Ayvalık’ta, denizde..

İkincisi Gönen’in termal otellerinde, hamamda mı olacak?

Bir sonrakini Sındırgı Emendere’deki otelin havuzunda..

Ne bileyim işte, Edremit Güre’deki balıkçı iskelesinin üstünde..

Dursunbey Alaçam’da çam kokuları eşliğinde, dağ manzaralı falan.

Sırasıyla gidelim..

Erdek Kyzikos harabelerinde ya da Bartholomeos’un uğrak yeri Kirazlı Manastırı’nın kalıntıları arasında..

Bandırma’da Sonkurşun Anıtı’nın altında..

Kepsut Deresi’nde mangal dumanları eşliğinde..

Liste böyle sürer gider.. Yapmak istedikten sonra, yapacak çok mekan var memlekette.

Şu var ki, Belediye Meclisi’nin ciddiyetini korumak gerek.

 

***********

 

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN CEVAP DİLİ BU MU OLMALI?

 

BÜYÜKŞEHİR Başkan Vekili Mehmet Birol Şahin, siyasi bir sataşmaya, soruya, eleştiriye karşılık verirken neden her seferinde ağır, tahrik edici, kavgacı bir dil kullanıyor?

Meselâ CHP Milletvekili Ensar Aytekin’in BASKİ ve su sorunuyla ilgili açıklamalarına öyle ağır bir dille karşılık verdi ki…

Şöyle seslendi:

“Muhtarlar toplantısında keman dinleyip zurnayı kulağına üfleteceğine, muhtarlara mahallelerindeki değişimi, hizmetleri sorsaydın…”

Üslup hoş değil.

Edremit Belediyesi’nin muhtarlara verdiği yemekte keman, klarnet falan var mıydı bilmiyorum.

Ensar Aytekin de katılmıştı o yemeğe.

Herhalde bu organizasyona atıf yapıyor.

Peki ya keman dinlemenin, kulağa zurna üfletmenin sakıncası var mı?

Kemanı bilemem ama bu ifadede ‘zurna’, enstrüman anlamında kullanılmıyor.

Zurnanın karşılığı: ‘Sarhoş!’

Kafayı bulan için ‘zil zurna sarhoş’ denir ya.

Ensar Aytekin nasıl bir anlam çıkardı, orasını bilemem.

CHP Milletvekili Ahmet Akın için ‘avare kasnak’ ifadesini kullanmıştı.

Yine CHP Milletvekili Fikret Şahin’in havaalanıyla ilgili açıklamalarına, “zır cahil” hakaretiyle karşılık verdi. “Zır cahilsin Fikret Şahin, bırak siyaseti git doktorluk yap, hastalara faydan dokunsun” dedi.

Yine aynı karşılıkta Fikret Şahin için, “boş beleş, bankamatik vekil” ifadeleri de yer aldı.

CHP İl Başkanı Serkan Sarı’ya su borularıyla çektirdiği fotoğrafla cevap verdi.

Siyasi eleştirilere, siyasi nezaket çerçevesinde karşılık vermek gerekir.

Bu ifadeleri, bu üslubu Mehmet Birol Şahin kendisine yakıştırıyor olabilir.

Ama Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğine hiç yakışmıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz şu ana kadar Şahin’in verdiği karşılıklardan rahatsız olmadı.

Nereden biliyoruz?

Aynı üslupla devam ediyor çünkü.

Belli ki Yücel Yılmaz bu durumdan memnun.

Büyükşehir Belediyesi’nin eleştirilere vereceği kurumsal cevap bu mu olacak her seferinde?

Öyle gibi görünüyor.

 

 

 

 

Exit mobile version