DEREÇİFTLİK yolu asfaltlandı. Yaz başından beri OSB – Kabaklı üzerinden, toprak yoldan köye ulaşılıyordu.
Savaştepe yolundan Dereçiftlik’e dönen asfalt yolu gidin görün.
Yolu öyle bir yükselttiler ki, havada gidiyormuşsunuz hissi oluşuyor.
Son geçişimizde yol çizgileri çizilmişti.
Peki yükselen bölümlerde koruyucu barıyer falan olmayacak mı?
Yolun eski virajları daha bir keskinleşmiş.. Hızlı girdiğinizde tarlalara uçabilirsiniz maazallah.
Asfaltlama, köyün girişine kadar.. Peşi sıra Karamanlar var; iki köyü ayıran köprüden geçiyorsunuz, sonra yine asfalt başlıyor.
Karamanlar’ın çıkışından Macarlar’a giden güzergah asfaltlanıyor.
Dereçiftlik’ten Kozören’e giden bölümde ise asfaltlama yok.
Yine aynı güzergahta Karakavak tarafında da asfalt çalışması yapılmıyor.
Bu sezon olmayacakmış.
Sonraki sezonlara kalmış.
***
KOZÖREN, AK Parti İl Başkanı Hasan Demiraslan’ın köyü.
Asfalt işini yapan Büyükşehir Belediyesi.
Anladınız siz onu.
***
DEREÇİFTLİK’e kadar olan bölümün aşırı seviyede yükseltildiğini söylemiştik.
Yoldan tarlalara hiç basamaksız inmek mümkünken..
Yükseltilen yol nedeniyle her parsele iniş yeri yaptılar.
Yol boyunca bu inişleri görebilirsiniz.
Bu kadar doldurmadan, mevcut haliyle asfaltlansa ne olurdu?
Daha iyi olurdu.
Yol biraz genişlediyse bile, keskin virajları ve yükseltileri nedeniyle tehlike arzediyor şimdi.
***
BU denli yükselince yol, haliyle dolgu malzemesi gerekiyor.
İşi yüklenen şirket dolgu malzemesini nereden temin ediyor?
Kozören – Karakavak güzergahından!
Demiraslan’ın köyü sınırlarındaki Milli Emlak’a ait meralık yerlerden.
***
GİDİN görün demiştik.. Evet, gidin görün.
Karamanlar’dan sonra Kozören’e giden güzergahı delik deşik ettiler.
Hem öyle böyle değil, delik deşik ifadesi az kalır.
Yol boyundaki doğal tepelikleri nar gibi yardılar kepçelerle.
Hiçbir düzen, intizam, özen olmadan..
Yağmalar gibi bir nevi.
Öyle derin çukurlar açtılar ki, içleri su dolu.
Tam da yol kenarında.. Yarın yağmurda karda bir çökse yol, bittin…
***
BÜYÜKŞEHİR’in Genel Sekreteri geçen haftalarda asfalt çalışmalarını yerinde incelemiş, bu incelemesiyle ilgili haber bültenleri hazırlatmıştı.
Altyapı malzemesi için talan edilen bölümlere dönüp bakmadı herhalde.
Tabi, sadece asfalta odaklanınca insan, mıcırı, zifti falan görüyor.
Güzergahın doğal güzelliğinin mahvedildiğini göremiyor.
Zaten çöple, molozla dolu güzergah şimdi taş ocağı ortamına dönüşmüş durumda.
***
BUNA nasıl izin veriliyor?
Kim veriyor?
“Dolgu malzemeni buradan al” diyenler, hiç mi gidip bakmıyor?
Yol boyunca tek bir aydınlatma yok.
Zifiri karanlıkta malzeme için hoyratça kazılan çukurlara düşse birisi çıkamaz.
Kaza riski de yüksek.
Doğal ortamın tahrip edilmesi de cabası.
Bu işin sorumluları, köy yolunu asfaltlamakla övünüyor.
Yol boyunca oluşan tahribat pek umurlarında değil.
Sorumlu arkadaşlar, sorumluluklarının gereğini yapsınlar.
“Yol yaptık, işlem tamam” olmaz.
***
BİR DE, bu işler için izin falan var mı?
Yoksa, neresi denk gelirse orası mı?
Altyapı dolgu malzemesini yüklenici firma temin eder” koşulu mu var şartnamede?
Yoksa, “Büyükşehir yer gösterir, orası yarılır” diye mi yazıyor?
“Kafamıza göre” durumları olmasın yani.
