UKRAYNA’DA SAVAŞ BÜYÜYECEK ANCAK ABD’NİN BUNA KARŞI DURMAK YERİNE İRAN’A YÖNELİK BÜYÜK BİR HAVA OPERASYONUNA YÖNELMESİ EN OLASI DURUM. UKRAYNA İÇİNDE NÜKLEER PATLAMA İHTİMALİ…
Haluk Ahmet GÜMÜŞ
Avrupa Ukrayna müdahalesinin ekonomisine açacağı büyük yaraları ve siyasetin büyük depreminin kaygısına düşerken; ABD, İngiltere ve İsrail “haydi bu savaş başlasın bir an önce” izlenimi veriyor.
Batı’nın, Ukrayna’nın olası bir işgali durumunda devreye sokacağı yaptırımları sıralarken “Ukrayna’nın içinde Rusya’ya karşı direnişe katılırız” söylemini duymuyoruz. Bütün askeri önlemler savaşın Doğu Avrupa’nın diğer ülkelerine sıçraması olasılığına karşı alınmış.
Rusya’nın batıya doğru yürümesi veya bir nükleer savaşın çıkma olasılığına karşı Doğu Avrupa da ön hedefler ve direnç noktaları yaratılmış.
NÜKLEER SAVAŞ İHTİMALİ ; UKRAYNA İÇİNDE DENEMESİ YAPILABİLİR
Herkes biliyor ki nükleer savaşın kazananı olmayacak ve böyle bir durum kuzey yarı kürenin önemli bir bölümünü yaşanmaz hale getirecek.
O halde batı Dünyası nükleer bir savaşı ancak Rusya’nın Avrupa’ya doğru yürümesi durumunda gündeme getirebilir. Bu durum bile tartışmalıdır.
Endişemiz; Rusya’nın Ukrayna’yı topyekun hinterlandına alması, savaşın kısa sürmesi veya Rusya’nın kararlılığını ve büyük savaşın riski göstermek amacıyla nükleer silah kullanılmasıdır. Umarım böyle bir gelişme olmaz.
Endişemize bakımı eksik veya gecikmiş nükleer santrallerin düzmece bir kaza ile patlama ihtimali de dahildir. Bu yolu savaşın değişik aşamalarında her iki tarafın düşünebileceğini akılda tutmak gerekir.
Uzayan savaş Rusya aleyhine olacaktır bu yüzden savaşın çok sert ve kısa zamanda sonuçlandırılması istenecektir.
Savaşın, Ukrayna ‘nın orta kesiminin hemen batısında Rusça konuşanların çoğunlukta olduğu bölgeyle Ukraynaca konuşan çoğunluğun temas ettiği bölgelerde büyük boyutlarda gelişmesi olasılığına dikkat çekmek isterim.
Askeri bir harekata bu kadar büyük güçle girmiş Rusya’nın hedefi bağımsızlığını ilan etmiş Donbas’la kalmayıp Ukrayna coğrafyasının nedeyse üçte birini oluşturan ağırlıkla Rusça konuşanlar bölgesini işgal etmek isteyeceğidir kanaatindeyim. Tabiki böyle bir gelişme durumunda tüm Ukrayna’nın Rusya interlandına girmesinin de hesaplara dahil olduğunu tahmin etmek zor değildir.
UKRAYNA’NIN TÜM DÜNYAYI YARDIMA ÇAĞIRDIĞI BİR ORTAMDA ABD İRAN’A YÖNELEBİLİR
Hatırlatırım; TRUMP Pentagon’un İran’a sadece tesislere ve stratejik hedeflere yönelik sivillerin fazla kayıp vermeyeceği bir müdehale istediğinden sözetmisti. Ancak Temsilciler Meclisi İran’a yönelik müdehaleye yeşil ışık yakmamıştı.
Yine de İran’a yönelik acil müdahale hazırlıkları ABD ve İsrail de yapıldı.
Jeopolitik denge hesaplarıma göre; ABD her durumda, Rusya ile büyük bir savaşa girmekten kaçınmasının oluşturabileceği zaafiyet görünümünün oluşmasını kabul etmeyecek ve karşı saldırısını başka bir coğrafyada gerçekleştirebilecektir. Bu durumun yüksek bir olasılık olarak yaşanması mümkündür.
ABD’nin karşı ayağının tam da Trump’ın önüne gelen teklif olması ihtimali üzerinde önemle durulmalıdır.
İran’ın, Ukrayna’da savaşın büyüdüğü bir günü takip edecek bir gecede, bir saat içinde, harekete geçebilecek binlerce füze ve hava aracının saldırısına dayanma gücü henüz yoktur. Olmasına da izin verilmek istenmemektedir.
İran silah depoları ve stratejik tesislerinin vurulması durumunda en az 15 yıl bu durumu telafi edemeyecektir.
BÜYÜK PLAN TEMEL TAŞLARI
ABD ve hatta batı Dünyası için en büyük tehlike Çin’dir.
Dünya dengelerinin kökten değiştiği bir sürecin içinde olduğumuzdan; Uzak olmasına rağmen ikinci bir tehlike Ortadoğu, Asya’nın büyük bir kısmını ve hatta Afrika’yı kapsayacak ülkeler arası işbirliği şartlarının oluşmasıdır(Ahmedi Nejat bu konuyla ilgili çağrıyı geçtiğimiz günlerde yapmıştır).
Bu sözü edilen şartları sağlayabilecek silah gücünün ortaya çıkmasını işbirliği potansiyeli olan sözkonusu coğrafya dışındaki günümüzün hiçbir büyük devleti istemeyecektir. Buna Batı dünyası kadar Çin, Hindistan ve Rusya’da dahildir.
Noam Chomsky’in sözettiği gibi; İran’ın nükleer programını tamamlaması durumunda açabileceği nükleer şemsiye altında oluşabilecek ekonomik güç Batı’nın bugün için katlanabilecegi bir gelişme olmayacaktır.
Ancak sözünü ettiğimiz İran’a yönelik bir büyük saldırı olasılığı gerceklekleşirse bugün için tezahür etmesi istenmeyen gelişmeler 2040 yılına doğru yeniden Dünya gündemini meşgul edebilecektir.
Dönelim bugüne; ne demiştik? Bugün batı dünyası için en büyük endişe Çin’in büyümesidir. Bugün için SGG milli geliri ABD’nin kini çoktan aşmıştır. Yeni teknoloji ataklarına hazırlanmaktadır.
İran’a yönelik saldırı kararı alınırsa İran otomatik olarak zaten çok büyük anlaşmalar imzaladığı Çin’e daha da yaklaşacak, Pakistan ve İran’da Çin ekonomisinin etkisi ağırlıklı olacaktır.
Ancak bugün için Çin’le işbirliği görüntüsü veren Rusya’nın gelecekte jeopolitik endişelerinin yatıştırılması, bu ülkenin, batı ve bölge ülkeleri ile başka ittifakların ve yeni formüllerin önünü açabilir. Büyük ihtimalle de açacaktır.
Akla doğal olarak şu soru gelebilir; “Bütün bu gelişmeler büyük bir kurgunun ihtiyatlı uygulamaları olarak mı kabul edilmelidir?” Cevabımız; Artık hiç bir şeyin karşılıklı pazarliklar dışında kolay kolay tezahür etmediğidir.
Öngörülerimizin gerçekleşmesi durumunda bunun Irak Coğrafyasına ve Türkiye’ye etkilerini başka bir makalede ele almak gerekecektir.
Türkiye sadece bölgedeki ateşin büyümemesi için çaba göstermelidir. Türkiye’nin esas fonksiyonu tüm bu gelişmelerden sonra acılı ülkelerin yararlı işbirlikleri için elinden tutmak olmalıdır.
Barış içinde yeni bir Dünya umuduyla…