BURHANİYE YAYLALARI – 2
Kırtık Köyü yaylaları
Kırtık köyü Burhaniye’nin güneydoğusuna düşer. Burhaniye merkeze 29 km uzaklıktadır. Rakımı 415 m’dir. Ekonomisinde fıstıkçamı yetiştirme önemlidir. Kırtık’ın bir yaylası ikigüzlesi vardır.
6-Sinekli yayla:
Kırtık köyünün yaylasıdır. Rakımı 943 m dir. Kırtık’auzaklığı 8 km kadardır. İşlek bir yayladır. Granit bir arazi üzerindedir ve Madra dağı yaylasıdır. Suları bol havası temiz manzarası güzeldir. Sinekli yaylada 32 hane yer alır. Yaylada yaşayanların her birinin ayrı bahçesi vardır. En çok yerli domates türleri ve beyaz barbunya fasulyesi yetiştirilmektedir. Yaylada hayvancık ikinci plana düşmüş durumdadır. Son zamanlarda gerilemiş olsa da Sinekli yaylada küçükbaş hayvancılık hala ekonomik bir faaliyet olarak sürdürülmektedir.
7-Kırtık köyü güzlesi:
Kırtık köyünün 4 km doğusuna Sinekli yaylaya giden yol üzerindedir. Rakımı 850 m’dir. Granit arazi üzerinde ve karaçam ormanları zonundadır. Havası, suyu ve manzarası fevkalade hoş ve güzeldir.Kırtıkgüzlesinde 20 kadar ev bulunmaktadır. Ancak, sürekli güzlede yaşayan hane sayısı ise 10 civarındadır, Küçükbaş hayvancılık yapılır.
8-Terkedilmiş güzle:
Kırtık köyüne aittir. Köye 4 km mesafede olup, Sinekli yaylanın güney yakınındadır. Rakımı 950 m’dir.
Eskiden çok sayıda üzüm bağının yer aldığı Kırtık köyünün bu eski güzlesinde yayla evlerinin temellerine ait kalıntılar görülmüştür. Bir fıstık çamı ormanı içerisinde kalmış olan bu eski güzle de korunmaya değer ölçülerde fıstık çamlarına rastlanmıştır.
Zaten bu havali fıstık çamı ve bağ alanıdır.
Diğer Yaylalar
9-Kozaalan (Kozalan) Yaylası:
Kurucaolukköyüne ait bir yayladır.Köye 4.5 km uzaklıkta ve 700 m rakımındadır. Küçükbaş (keçi) hayvancılık yapılır.Yaylada tek bir hane yaşamaktadır. Ancak bu mevkide bir mezarlığın varlığı eskiden bu yaylada çok daha fazla hanenin bulunmuş olabileceğini işaret etmektedir. Bu hane de geçimini küçükbaş hayvancılıktan sağlamaktadır. Yaylanın doğusunda Kaz Tepe’nin eteğindeki kaynaklara bağlı olarak sebze bahçeleri yer almasına rağmen bu bahçe sahipleri Kurucaoluk köyünden işleri için günübirlik olarak gidip gelmektedirler.
10-Kuurucaoluk Yaylası:
Adından da anlaşılacağı gibi Kurucaoluk köyünün yaylasıdır. Rakımı 680 m’dir. Köyün 9 km uzağındadır. Yaylacık yaylasına ve Karaderegüzlesine aynı mesafede (3 km) olan Kurucaoluk yaylasının çevresinde çok sayıda çeşme ve pınar yer almış durumdadır. Bunların başlıcaları arasında Yololuk, Rüstemin, Kıroluk, Kocapınar, Ağlarca, Sıra, Kuzu, Çatal ve Çayırtarla çeşmeleri ile Yaylaalan ve Almalı pınarları sayılabilir.Burhaniye ilçesinin en büyük yaylalarından birisi olan Kurucaoluk Yaylası’nda 40 hane yaşamaktadır. Çevresinde su kaynaklarının bolluğu ile hayvancılık için son derece uygun koşullara sahip bu yayla kurulduğu kesimde kısmen genişleyen vadi tabanı ile de tarım faaliyetlere de imkân tanımaktadır.
Bu yüzden yaylada çok sayıda küçükbaş hayvan sürüsü bulunmaktadır. Meyve ve sebze tarımı da yaylada ilk bakışta dikkati çeken ekonomik faaliyetler arasında yer almaktadır. Domates, biber, patlıcan ve fasulye başlıca yetiştirilen sebzeler arasındadır. Böyren yaylası başlığı altında ifade edildiği gibi burada yetiştirilen domatesler “yerli türler”dir. Yine yetiştirilen fasulye türü de “beyaz barbunya” olarak adlandırılan ve Burhaniye pazarında en fazla tercih edilen bir türdür. Meyvelerden ilk bakışta ceviz ve kestane dikkat çeker. Bunların dışında elma, dut, erik ve kiraz da yetiştirilmektedir. Bu yaylada da kestaneler toplanarak, ekonomik olarak değerlendirilir.
Kurucaoluk yaylası Madra zirveye, altın madenine ve rüzgar enerji santrallerine en yakın yayladır. Dolayısıyla söz edilen tesislerin yan etkilerinden en çok zarar gören ve görecek olan bir yayladır.
11-Yaylacık Yaylası:
Yaylacık köyünün yaylasıdır.Köye 8 km uzaklıktadır. Bu yaylaya ulaşmak için sırtlardan Kurucaoluka inilir ve Söğütlüalan vadisi takib edilir. Burası aynı zamanda Kurucaoluk yaylası yoludur. Yaylacık yaylası da bu yol üzerindedir. Rakımı 810 m’dir. Granit arazide karaçam ormanları arasında, suları bol, havası temiz ve sağlam, manzarası fevkalade bir yayladır.
Bugün Yaylacık yaylasında 5 hane yaşamaktadır. Ancak bu yaylanın da ilçedeki diğer yaylalar gibi eskiden daha fazla hane sayısının olduğu şu anda boş olan ve kullanılmayan yayla evlerinden anlaşılmaktadır. Bu yayla da sebze ve meyve tarımının yanında küçükbaş hayvancılık da önemli ekonomik faaliyetler arasında yer alır. Koyun ve keçinin genellikle sütünde faydalanılır. Peynir ve yoğurt en çok üretilen ürünlerdir.
12-Gölcük Yaylası:
Kuyumcu köyüne aittir. Köye 10 km uzaklıktadır. Yolu Kaplansivrisi tepenin kuzey kenarından geçer. Burhaniye merkeze ise uzaklığı 29 km, rakımı 1100 m’dir. Yaylacık dağında yer alır. Burhaniye’nin en yüksek rakımlı yaylasıdır. Karınca Çayı bu yayladan doğar. Yaylanın uzun ekseni kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda 1 km kadar olup, genişliği de ortalama 500 metredir.
Jeolojik olarak granit anakaya üzerinde bulunan Gölcük yaylasının çevresi karaçam ormanları ile kaplıdır. Tabanında nemli dönemlerde geçici ve sığ bir göl oluşmaktadır. Manzara olarak etkileyici güzel ve geniş bir yayladır. Doğallığını büyük ölçüde korumuştur. Su kaynakları bakımından zengindir. Yaylada kullanılan 12 çeşme vardır.
Geniş bir alana yayılmış olan Gölcük yaylası Hacıbozlar köyü ile Bergamanın Tekkeköy (Güneşli ) ve Yukarıcuma köyleri tarafından da kullanılmaktadır
Yaylada 12 hane yaşamaktadır. Genellikle küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. En çok yerli kıl keçisi vardır. Burada yaşayan halk çeşme ve kaynak sularından ve istifade ederek yaz aylarında sebze yetiştirmektedir. Fasulye, biber ve domates en çok ürettikleri ürünlerdir. Yayladaki meskenlerin çatıları eğimlidir. Barınak ve meskenler ahşap ve taş malzemeden yapılmıştır. Açık alanda ekmek pişirmek için fırınlar bulunur. Yayla halkı günlük ihtiyaçları olan ekmekleri bu fırınlarda pişirirler. Gölcük yaylasının girişi kuzeyden olup, diğer yönlerden girişe kapalı bir yayladır. Burada yetiştirilenler yerli kıl keçileridir. Bunların sütlerinden keçi peyniri imal edilir. Sebze bahçelerinin etrafı çalı çitlerle çevrilidir. Evler eğimli çatılı olup, bazıları taştandır. Çatılar derme çatma ahşap malzemeden yapılmıştır. Yayladaki ağıllar, hayvancılık amaçlı ve yaylacılıkla bağlantılı bir şekilde kullanılan geçici yerleşim birimleri tarzında yapılmıştır.
13-Sübeylidere (Omarcık) Yaylası:
Sübeylidere köyüne aittir. Yayla granitlerden oluşmuş bir arazide yeralır. Sübeylidere’ye7 km, Burhaniye ise 28 km mesafededir. Deniz seviyesinden 820 m yüksekte bulunmaktadır.
Geçmişte 16 hanenin yaşadığı yaylada halen 3 hane bulunmaktadır. Yaylada tarım faaliyetleri ile küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Tarım faaliyetleri genelde yayla insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak küçük ölçekte sürdürülmektedir.
Akarsu kabul havzası konumundaki yaylada çok sayıda çeşme ve kaynak da yer almaktadır. Yaylada Burhaniye Orman İşletme Şefliğine bağlı orman muhafaza memurlarına ait bir bina da bulunmaktadır. Yaşlı ve ulu 3 adet ceviz ağacının ayrı bir özellik kattığı bu yayladan Edremit Körfezi de görünmektedir. Bu özelliği ile deniz manzaralı olan tek yayla durumundadır.
14-Avunduk Yaylası:
Avunduk köyüne ait bir yayladır. Rakımı 770 m’dir. Avunduk köyüne 7 km uzaklıktadır. Granit arazide ve karaçam ormanları arasındadır. Kuzeydoğu rüzgarlarıma açıktır. Karşısında Göktepe (990 m) adlı çok güzel manzaralı bir tepe yer alır. Havası temiz suları bol bir yayladır.
Avunduk yaylasında birçok su kaynağı vardır. Yayla kış aylarında kullanılmamaktadır. Yaz aylarında 10–15 hane yaylaya çıkmaktadır. Dere kenarında olan yaylada meyve ve sebze yetiştirilmektedir. Ayrıca dere boyunca çok sayıda ceviz ağacı vardır. Sebzelerden domates, bamya ve fasulye yetiştirilir
Yaylada küçükbaş hayvancılık da yapılmaktadır. Evleri eski yayla evi tarzından yapılmış olup genellikle taş malzeme kullanılmıştır. Duvarlar çevrede bulunan taşlardan, çatılar ise ahşap malzemeden yapılmıştır. Yapı tarzı olarak gelenekselliğini koruyan ve bu tür yapıların en yaygın olduğu yayladır. Yaylanın etrafında karaçam ormanları vardır. Yayla yerleşmesinin merkezi kısmında “Avunduk Çınarı” adlı anıt ağaç özelliğinde bir çınar ağacı mevcuttur.
15-Çamtepe Yaylası:
Çamtepe köyünün yaylasıdır. Günümüzde terkedilmiş bir yayla halindedir. Yayla Çamtepe köyünün kuzeydoğusunda 700 m rakımlı Bostan Tepe’nin kuzey eteklerinde yer alır. Aynı tepenin güneyinde Böyren yaylası bulunur. Rakımı 800 m’dir. Yayla Çamtepe köyüne oldukça uzak ve yol motorlu araçlar için uygun değildir. Yaylaya ulaşmak için köylüler hayvanlarla birlikte Büyük Yaren Tepe’nin kuzeyi ve doğusundan dolaşarak 3 saatlik bir yol (10 km) katetmeleri gerekir. Çeşitli istikametlerden gelen yolların birleştiği merkezi bir yayladır. Bu yaylanın bulunduğu saha Havran’a ait Çakırdere köyüne çok yakındır. Bu nedenle gitmesi güç olduğundan Çamtepeliler yerlerini zamanla terk etmişler ve arazilerini komşu köy olan Çakırderelilere satmışlardır. Yayla böylece kadastral olarak Havran ilçesine geçmiştir. Suları bol, sebze ve meyve yetiştirilen ve hububat da ekilen bir yayladır. Günümüzde bu yaylaya Çamtepe köyünden giden yoktur. Yaylanın Çamtepe köylüleri tarafından kullanımı 1985 yılından son bulmuştur. Yaylanın havası serin, suları bol ve toprakları verimlidir. Yakın çevresi açıklık uzak çevresi ormanlıktır. Artık Çamtepe köyünden hiç kimse bu yaylaya gitmemektedir. 25 yıl kadar önce son kişi de o yayla ile alakasını kesince Çamtepeyaylası sadece 1/25 000 ölçekli topoğrafya haritalarında isim olarak kalmıştır.
16-Ballıca Yaylası:
Günümüzde mevcut olmayıp ortadan kalkmış olan Ballıca köyünün yaylası idi. Bağcılıkla geçiniyordu. Burhaniyenin güneydoğusuna düşmekte olup yaklaşık 20 km kadar uzaktaydı. Kuyumcu köyünün 3 km doğusundadır. Köyün rakımı 530 m dir. Yayla muhtemelen köyün 5km kadar güneyine düşen sahada , veKaplansivrisi tepenin 3km batısındaki alanda ve 900 m rakımındaydı. Terkedilmiş olan bu yayla hiçbir köy tarafından kullanılmamaktır.
Görülüyor ki Burhaniye yaylaları ilçenin çok önemli fiziki, beşeri ve iktisadi unsurudur. Ürettiği meyvalar ve sebzelerle, süt yağ, peynir gibi hayvancılık (keçi, koyun, sığır) ürünleriyle Burhaniye pazarlarını beslemektedir. Ayrıca kırları ve kırsal hayatı sevenler için havası, suyu, meraları, karaçam ormanları ve manzarasıyla gezilip, görülüp, yaşanacak yerlerdir.
Maalesef günümüzde yaylaların yayıldığı Şabla, Madra ve Yaylacık dağı maden işletmelerinin (altın), rüzgar santrallerinin, gelişi güzel ve haddinden fazla açılmış yolların tehdidi altındadır. Bu durumdan zarar gören en hayati unsurlardan biri su kaynaklarıdır. Beslenme havzasındaki temiz kaynaklar ve temiz dereler kurumakta ve zehirlenmektedir. İlgililerce sarfedilensu kaynaklarımızı koruma sözleri boşta kalmakta ve samimiyetsiz olduğu anlaşılmaktadır. Su kaynaklarını korumanın ilk adımı yukarı havzadaki beslenme kaynaklarını korumaktır.
Karınca dere üzerine yapılmakta olan Reşitköy barajı, bu dağlardan, yaylaların olduğu sahadan beslenecektir. İçme, sulama ve kullanma suları tehdit altındadır. Bunun yanısıra, bahçeler, bağlar, meralar, ormanlar, flora ve fauna, tabii manzaralar da zarar görecektir veya görmüştür. Atı alan Üsküdar’ı geçti denilse de, zararın neresinden dönülse kardır düşüncesiyle , söz konusu tesisler çevrelerini rehabilite etmeye mecbur tutulmalı, daha uzaklardakilerin zarar görmemesi için ilgililerce gerekenler neyse yapılmalıdır.