BİZİM DE BİR MECLİS ÜYELİĞİ HEVESİMİZ OLMUŞTU VAKTİ ZAMANINDA…

SENE 2009.. Seçim zamanı.

O zamanın CHP yöneticilerinden, eşten, dosttan davet aldık.

“Belediye Meclisi’ne gir” dediler..

Düşündük, taşındık, “olur” dedik.. Gittik, adaylık başvurumuzu yaptık.

Hani madem davet ediyorsun, “gel, buyur” diyorsun.. Ön sıralarda yer vermek lazım değil mi?

O zaman “ilk beşte mutlaka olacaksın” diye gazladılar.

Listelerin Seçim Kurulu’na teslim edileceği gün, CHP’nin Belediye Başkan Adayı Nedret Can aradı:

“Tarık beyciiim, sizi on birinci sıraya yazdık, haberiniz olsun…”

Ooooh maşallah, iyiymiş yani…

“Ama kızmayın, nasıl olsa on beş – on altı kişi girer Meclis’e.. Siz kesin Meclis’tesiniz…”

Kesin!

“Ablacım, kendini kandırma, anketler, yoklamalar meydanda, üç kişiyi zor sokarsın Meclis’e…”

“Olur mu öyle şey, mümkün değil.. Biz kazanacağız…”

“Siz yine kazanın, sıkıntı yok; ama beni mazur görün, listeden çıkarın, o sırayı kabul etmiyorum…”

Çıkardılar.. Kesin olmayan listelerin on birinci sırası boş gitti Seçim Kurulu’na.

Sonra, bir isim bulup on bire dolgu yaptılar.

İkinci sıraya konan torpilli arkadaşın adli kaydı çıktı, adaylığı düştü.. O seçimde CHP’den Belediye Başkan Adayı olması için yoğun baskı yapılan, ancak “işime gücüme bakmam lazım” diye kabul etmeyen  dönemin BASİAD Başkanı Ekrem İzci abimizi yazdılar ikiye.

Üç kişi seçildi CHP’den.

 

***

VAY efendim bana yanlış yaptılar, kazık attılar muhabbeti yapmayacağım.. Siyasette yanlışa da yer var, kazık da yersin çok çok; kaçınılmaz son.

Şunu söylemek niyetim:

Siyasette idealler, davalar önemlidir ama, seçimse mevzu, kişisel hırslar ideallerin önüne geçiverir.

Bunu yaşadım. “Kötü bir örneğim” diyeceğim; benden kötüler de var.

 

***

BİZİM mevzunun üstünden on sene geçmiş.

Yıl 2019.

Partilerin belediye meclisi aday listeleri Seçim Kurulu’na teslim edildi.

Küçük tefek partiler giriyor olsa da seçime, iki cepheli geçecek.. Cumhuroğulları’yla  Milletoğulları yarışacak.

O sebeple iki cephenin meclis aday listelerini öne çıkarıyoruz.

 

***

AK Parti ve MHP ittifakının da, CHP ve İYİ Parti ittifakının da meclis aday listelerini gördük, inceledik.

“Vaaay, ön sıralardan yer kapmayı başarmış” dediklerimiz de var, “listede niye yoklar” dediklerimiz de.

Yenilenmiş, biraz daha gençleşmiş, eğitim düzeyi azıcık yükselmiş, ama çoğu için “hiç tanımıyorum” diyeceğiniz türden listeler.

 

***

MECLİS adaylıkları için ne savaşlar verildiğini biliriz.

Genel merkezlerin belediye başkan adayı belirlemesinden çok daha zordur o iş.

Kavga, gürültü, tufan.

Küsmeler, darılmalar.. Bazen tekme tokat bile devreye girer; o derece.

Başkan adayları çoğu zaman parti teşkilatına boyun eğer.. Kendi kadrosundan bir iki ismi kurtardığına sevinir.

Teşkilat ağır basar, devreye dışarıdan hatırlı abiler bile girer.

Ön sıradasındır; sana öyle söylenmiştir.. Gece musmutlu yatarsın.. Sabah kalkınca bir bakarsın listede yoksun.

İş aleminin baronlarından biri bağış adı altında vermiştir rüşveti; kendi adamını senin yerine yazdırmıştır meselâ.

Haliyle kızarsın, küsersin, gücenirsin. Bu normal. İnsani bir davranış.

Hayallerin yıkılır falan.

Ne ki, Meclis dediğin yer öyle çok demokratik, fena halde katılımcı falan değildir yani. Çoğunluk grubuna hükmeden Başkan yönetir herkesi, her şeyi.. Sen söz hakkı bulamazsın çoğu zaman. İndir kaldır yaparsın.. Sen değil, sağ elinin işaret parmağıdır aslolan.. Ben solakım!

 

***

HA bir de her seçimde, ille de bir yere aday olması gerekenler var.

Bu modeller ilginçtir. Tercihleri değişir. Bazen attan inip eşeğe binmeyi göze alırlar.

Önemli olan seçilmeleridir.. Nereye olursa, oraya!

Meselâ milletvekili aday adayı olmuştur.. Aday yapılmamıştır.

Orada kalmaz.. Bir sonraki genel seçime kadar sabretmez. İlle de bir yere seçilecek.

Belediye başkan adaylığını gözü yemez; o mevkinin sahipleri bellidir çünkü. Meclis adaylığı olsun bari.

Sonuçta Ankara’daki de Meclis, buradaki de…

Mebusluk hedeflerken, belediye meclisi listesine yazılmak nedir ya.

 

10 BALIKESİR / www.10balikesir.com

 

Exit mobile version