BİZ HAPİSTEYİZ AMA FİKİRLERİMİZ İKTİDARDA!

Devlet Bahçeli’nin, dava arkadaşı olarak gördüğü Alaattin Çakıcı, milyonların oy verdiği ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu, ağır bir dille ve aleni şekilde tehdit edince, ortalık ayağa kalktı.

Olayın yankıları hala sürüyor ve sürecek gibi gözüküyor.

Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, doğal olarak yapması gerekeni yaptı ve yazılı basın açıklaması ile olaya tepki gösterdi.

Aslında olayın vahameti düşünüldüğünde iki satırlık yazılı basın açıklamasına “tepki” dersem abartmış olurum. “Yasak Savma” demek daha doğru olur.

Yazılı basın açıklamasında ifadeler sert değil. Üstelik bir kınama kelimesi dahiyazılı metinde geçmiyor.

Söylediği;

Atatürk’ün, emperyalizme karşı mücadele verdiği, ülkeyi kuran CHP’nin kurucusu ve genel başkanı olduğu, o makamda oturan Genel BaşkanKemal Kılıçdaroğlu’nukimsenin tehdit edemeyeceği, demokrasinin can çekiştiği, iktidarın sonunun geldiği ve CHPiktidarında mafya düzenin biteceği…

İşte bu kadar; farklı bir şey yok…

Pardon varmış…

Kararlılığını ortaya koymuş ve “Herkes Haddini” bilecek demiş…

Sanırım MHP İl Başkanı Gökhan Yüksel, bu haddini bilme meselesine sinirlenmiş olmalı ki oldukça sert bir basın açıklaması ile karşılık verdi.

Kısaca kronolojik olarak olayı hatırlarsak; Alaattin Çakıcı 17 Kasım’daTwitter hesabından tehdit mesajını yayınlıyor, 18 Kasım saat 20:26 daDevlet Bahçeli, yayınladığı mesajla Alaattin Çakıcı’ya sahip çıkıyor, Serkan Sarı’nın yazılı basın açıklaması 18 Kasım’da gazetelerde yer alıyor.

Yani Serkan Sarı’nın gazetelerde basın açıklaması yer aldığında henüz ortalarda MHP Lideri Devlet Bahçeli yok.

Aradan 5 gün geçtikten sonra 23 Kasım’daMHP İl Başkanı Gökhan Yüksel, 18. Kasım’daCHP Balıkesir İl Başkanı Sayın Serkan Sarı’nın, beyanatları ile ilgili olarak detaylı açıklamalar yapmak ve kamuoyunu gerçekler konusunda bir kez daha bilgilendirmek ve doğruları anlatmak ihtiyacı hasıl olmuştur”sözleriyle başlayan bir basın açıklaması yaptı.

Gözümden kaçmadıysa aradan geçen dört güne rağmen ne İl Başkanı Serkan Sarı, ne de Gökhan Yüksel’in basın açıklamasında adı geçen Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın’dan henüz ses çıkmış değil.

Her ne kadar MHP İl Başkanı Gökhan Yüksel, cevabını istediği 5 soruyu Serkan Sarı’ya yöneltiyor olsa da asıl hedefte CHP var.

 

Sorduğu sorular şunlar…

  • CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Amerika’nın tescilli ajanı TR705’in varlığından haberdar olarak parti yönetiminde yer verdiğinde de, altı okta yer alan Devletçilik ve Milliyetçilik ilkeleri gereği Türk Devletinin ve Türk Milletinin menfaatlerini gözetip bu duruma itiraz etmiş miydiniz?
  • Aynı TR705,“insan hakları”mavalları kapsamında terör ve teröristi överken Cumhuriyet’e kafa tutan bu melun terör örgütünü sahiplenmesinden ötürü kendisini eleştirip altı okun Cumhuriyetçilik ilkesini en azından savunur görünüp ülkenin bölünmez bütünlüğünü korumak adına siyaseten gereğini yapmış mıydınız?
  • Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul’un CHP’li İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu terörist cenazelerinde fink atıp terör seviciliği yaparken, toplumu ayrıştıran demeçler verirken Halkçılık ilkesi gereği mi susma ihtiyacı hissettiniz?
  • Hadi bırakın uzakları da CHP İl Başkanı olduğunuz şehrin en büyük ilçesi olan Karesi’de yönetiminiz altındaki İlçe Başkanınız Sayın Dilek Yalçın, Savcı katili teröristleri alenen överken, halkı kine teşvik edip açık bir şekilde bölücülük yaparken ses dahi çıkartamadan köşesine saklanmış bir il başkanı olarak, tarihi yapan ve tarihi yazan Kurucu Önder Gazi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ü mü rehber edindiğinizi söyleyeceksiniz?
  • CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, “Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartnamesindeki şerhleri kaldıracağız” ifadesini kullandıktan sonra kendisine en azından teessüflerinizi ilettiniz mi?

Yazımı uzatma pahasına soruları basında yer aldığı şekilde noktasına, virgülüne kadar buraya taşıdım.

Şimdi…

Serkan Sarı, suçlamalarla, ithamlarla, hükümlerle vesubliminal mesajlarla dolu bu soruları “sorular bana soruluyor, ben mülakat verecek makamda değilim” tarzı bir yaklaşımla kişiselleştirip, karşılıksız bırakma hakkına sahip değildir.

Aynı şekilde, teröristleri alenen övmekle, halkı kine karşı teşvik edip alenen bölücülük yapmakla itham edilen, Dilek Yalçın’da susamaz.

Serkan Sarı ve Dilek Yalçın’ın, kişisel kimliklerinin, bu sorular karşısında hiçbir önemi yok.

Ancak her ikisinin siyasal kimlikleri bazı sorumluluk ve görevleri beraberinde getiriyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’ni savunmak,sorumluluk ve görevleridir. Bu kadar net…

MHP İl Başkanı Gökhan Yüksel,aslında soru sormuyor…

CHP yönetiminde CİA ajanı olduğunu iddia ediyor…

Terör ve teröristleri öven, terörist sevici yöneticilerin CHP’de olduğuna hükmediyor…

Karşılığı vatan hainliği olan, halkı kine teşvik edip bölücülük yapan zihniyetin, CHP yönetimlerinde yer aldığını savunuyor.

Açıklamasında  “Amerika’dan ajanlar devşirerek yönetimlerinizde yer vereceksiniz, terör ve teröristi sevenlerle koyun koyuna yatacaksınız ve buna karşı mücadele edenlere dil uzatıp karşılık alınca da biz mağduruz diyeceksiniz.”diyor.

CHP’nin tüm bunları aziz Atatürk’ün arkasına saklanarak yaptığını kamuoyuna açıklıyor.

Cevap vermeniz için daha ne desin?

Tüm bunlara verecek cevabınız, soracak karşı sorunuz yok mu?

O kadar sorulacak soru var ki…

Mesela…

Soğuk savaş yıllarında kurulan MHP’nin niçin kurulduğu?

Amerika’da kimlerin askeri eğitim aldığı, 1970’li yıllarda ülke genelinde 100’ün üzerinde Ülkücü Komanda Kamplarını kimlerin hangi amaçla kurduğu? Bu kampları kimlerin finanse ettiği? Bu kamplarda yetişen gençlerin kim olduğu, devletle ilişkilerinin olup olmadığı ve ne tür icraatlar yaptığı veya yapmadığı?

MHP’nin siyasal İslamlailişkisinin olup olmadığı? Milliyetçiliği, Türk-İslam sentezi potasında değerlendirip, değerlendirmediği?

Emperyalizmin çıkarları hakkındaMHP’nin ne düşündüğü?

Devletin bekasını her şeyin önünde tutan MHP’nin, “Devletin Varlığından” ne anladığını? Sadece Devletin Varlığını devam ettirebilme adına,Cumhuriyetin Kazanımlarından ödün verilmesi konusunda ne düşündükleri?

MHP’nin yoksul kesimlerle olan ilişkisinin hangi düzeyde ve düzlemde olduğu? İşsizliğe, yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı nasıl mücadele verdikleri ve verecekleri?

Amerika’nın,içerisinde Türkiye’nin de yer aldığı, orta doğuda hayata geçirmeye çalıştığı “Yeşil Kuşak Projesi” hakkında MHP’nin tavrının ne olduğu?

Dönemin CİA Türkiye Temsilcisinin, “Bizim çocuklar başardı” dediği ve yıllar sonra da olsa Amerika’nın desteğinin tescillendiği; 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi hakkında MHP’nin ne düşündüğü?

Amerika’nın talimatlarıyla hareket eden, 12 Eylül darbesi ile iktidara gelen askeri yönetimin, hayata geçirmeye çalıştığı “Yeşil Kuşak Projesinin” bir parçası olan,       Türk-İslam Sentezci politikalar hakkında MHP’nin ne düşündüğü?

Vesaire… Vesaire… Vesaire…

CHP Balıkesir İl Başkanı Sayın Serkan Sarı…

Hiç bir şey soramıyorsan…

“Biz hapisteyiz ama fikirlerimiz iktidarda” sözünü 12 Eylül Mahkemelerinde kimin söylediğini sor…

Aradan geçen 40 yıl sonra MHP’nin bu sözün arkasında olup olmadığını sor…

Hiç bir şey soramıyorsan…

En azından “MHP İl Başkanın sözlerine katılmıyorum” de ki;

İl Başkanlığı yaptığın partinin haklarını savunmuş ol…

Exit mobile version