Balıkesir’den Cumhurbaşkanı Erdoğan da gelip geçti ama vatandaşlar Körfez’e dair umut verecek bir şey duyamadılar yine. Oysa 2019’daki ziyaretinden sonra, bu seferki gelişine çok önem verenler de vardı tören alanında. 8 Ekim 2022 tarihli bu ziyaretin resmi adı “Balıkesir OSB, Çamlık Millet Bahçesi, Ardıçtepe Barajı ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni” idi. Fakat Cumhurbaşkanı’nı dinlemeye gidenler içinde “ileride tamamlanacak veya yapımı düşünülen yatırımlar” faslından, bir haber alabilme beklentisi içinde olanlar da bulunuyordu. Ne yazık ki orada sorunlarını aktarabilmek bir yana, tek kelime bile duyamadılar çözüme dair ve “yine bana hüsran” şarkısıyla döndüler evlerine.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlemesi AK Parti tarafından yapılan ama devleti temsil eden bütün bürokratların da katıldıkları bu törende, hem ülke ve dünya, hem de Balıkesir için görüşlerini aktarma fırsatı buldu. Siyaset tarafı daha ağır basan bir toplantı oldu sonuçta. AK Parti Balıkesir İl Başkanı Ekrem Başaran bu ziyaret öncesi yaptığı çağrıda “hasret giderme” vurgusu yapmış ve “biz tüm Balıkesirlileri parti ayrımı yapmaksızın, siyaset katmaksızın miting alanımıza, toplu açılış törenini yapacağımız alana davet etmek istiyoruz.” demişti. Davet bu şekilde sunulsa da, ülkemizin neredeyse on yılı aşkın süredir yaşamakta olduğu “ayrışma” bu toplantıya da yansıdı haliyle. Açılış töreni “AK Parti toplantısı” olma hüviyeti taşıdı ama yine de yapılan çağrılar ısrarla devam etti. Mesela benim telefonuma bile hem Yücel Yılmaz’dan ve hem de milletvekili Mustafa Canbey’den gelen mesajlar düştü bu vesileyle. Oysa sıradan bir vatandaşım ben, hiç kimseden bir adım önde durmuyorum. Ancak Balıkesir’de mesela su abonesi olan herkesin telefonuna bile mutlaka bu türden mesajlar düşer sık sık. Büyükşehir’in reklam ve propaganda alanında kullanılabileceği oldukça geniş bir telefon arşivi olduğu biliniyor zaten.
KONUŞMA METNİ YAZARININ AMACI NEYDİ ACABA?
Sonuçta bu çağrılara uyan kaç kişiydi, meydanı dolduranlar AK Partilileri tatmin etti mi, bu katılım ne kadar sandığa yansır bilemiyorum. Ancak yapılan çağrılar sayesinde Balıkesir’de tamamlanmış yatırımların açılışının topluca yapılacağını önceden öğrenmiş olduk böylece. Ben gidemedim ama basında yazılanları da, konuşma metnini de dikkatlice okudum. Nitekim konuşmasında “Bugün burada toplam yatırım bedeli 10 milyar 819 milyon lirayı bulan, güncellenmiş harcama tutarıyla da 37,5 milyar lirayı geçen 357 ayrı yatırım kaleminin toplu açılışını yapıyoruz. Balıkesir’e yakışır” diyerek belirtmiş bu durumu Cumhurbaşkanı. Fakat laf aramızda, başlanırken 10 milyar, bittiğinde 37 milyar olan bu yatırımların vurgulanması çok ilginç geldi bana. Muhtemelen bu bilgiler AK Parti’nin yerel teşkilatı tarafından veriliyordur ama bu vurguyu yapan metin yazarının amacını tam anlayamadım. Ne kadar çok harcama yapıldığını mı vurgulamaya çalıştı, yoksa enflasyon artışını da sergilemeye mi çalıştı acaba? Üstelik konuşma metninin sonunda “enflasyonun daha önce 6,4’e düşürüldüğü ve yine yapılabileceği” hatırlatılırken de aynı hata yapılmış bence. Cari enflasyon 84’ken bu sözler yazılıp da Cumhurbaşkanı’na konuşma metni diye sunulur mu? Her neyse, bunu da AK Parti yöneticileri düşünsün, teferruata takılmayalım şimdi.
357 YATIRIM KALEMİ ARASINDAN EDREMİT’İN PAYINA 2 YATIRIM DÜŞTÜ!
Biz bakalım kendi yaşam alanımıza. Bu toplu açılışta Edremit’in payına iki adet yatırım düştü sadece. Birisi Edremit İlçe Kütüphanesi, diğeri de Edremit Kültür Merkezi ve Spor Salonu. Bu ilçede yaşayan bir vatandaş olarak, bildiğim kadarıyla her iki yatırım da biteli aylar oluyor ama neden biran önce devreye alıp halkın kullanımına sunmak yerine böyle bir toplu açılış yapılmasının beklendiğini de anlayamadım doğrusu. Gerçekten kütüphane biteli bir hayli oluyor, her önünden geçişte “neden açmazlar ki burasını?” derdim kendi kendime. Kültür merkezi ve spor salonu ise ne yazık ki eski çöplüğe çok yakın. Sürekli çöplüğün kokusu ve oradaki yangınların kara dumanı altında kalması düşünülemez böyle bir tesisin. Mutlaka bu eski çöp alanının rehabilitasyonu da ele alınmak zorunda. Tesis açarken, bu rezilliğe de son verilmesi ve bu eski çöplüğün çevreyi kirletmesinin önlenmesi gerekiyor elbette. Ancak bir Edremit sakini olarak, bu toplu açılışta esas anlayamadığım husus, anılan yatırımlara ilave olarak neden tam teşekküllü bir Devlet Hastanesi ile en az üç adet İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’nin de bu “tamamlanmış yatırımlar” listesinde yer almadığı oldu haliyle.
Tabi ki kütüphane ve spor salonuna da ihtiyaç var ilçemizde. Ancak hastane ve arıtma tesisleri de Edremit’in önde gelen ihtiyaçları değil mi? Üstelik ne yazık ki, daha bu alanda atılmış bir tek temel bile yok. Acaba bu durumu Cumhurbaşkanı’na ileten bir atanmış veya seçilmiş yönetici var mıydı Balıkesir’de? Mesela Cumartesi günkü ziyareti vesile edip “hasret bitti, hoş geldiniz ama şu öncelikli yatırımları da size aktarmak görevim, lütfen inceleyiniz” diyen biri çıkmış mıdır? Konuşmasının sonunda “Balıkesir yanımızda olduğu müddetçe bize durmak, duraksamak yok” demiş Erdoğan ama bu öncelikli yatırımlar olmazsa, hatta dile getirilmezse, Körfez seçmeni yanında olmayacak haliyle. Sahil makyajı, kıyı dolgusu ve yol-kavşak yapımı elbette yetmeyecek vatandaşlara. Yerel yönetim ve ilgili kamu kurumları bu gerçeği de hissettirdiler mi acaba partili Cumhurbaşkanı’na, yoksa “her şey yolunda” mı dediler, ne dersiniz?
PARTİ AYRIMI YAPMAKSIZIN, SİYASET KATMAKSIZIN…
Bu çağa gelmişiz ama, Büyükşehir Belediyesi’nin oyalamaları ile ilçe belediyelerinin yeterli altyapı olmamasına rağmen büyük bir şevkle inşaat ruhsatı dağıtma hırsları arasında sıkışıp kalmış olan vatandaşlar çok bunalmış vaziyetteler. Böyle bir durum sürdürülebilir mi? Edremit Körfezi çevresinde yaşamını sürdüren vatandaşlar, tam da Ekrem bey’in yukarıda söylediği gibi “parti ayrımı yapmaksızın ve siyaset katmaksızın” kanalizasyon istiyorlar, modern arıtma tesisi istiyorlar günümüzde. Temiz bir çevre, temiz bir deniz istiyorlar. Bu kadar basit ve net talepleri karşılayamayan bir yerel yönetim veya merkezi yönetimin ilgili birimleri, nasıl olacak da vatandaş desteği sağlayacaklar ki? Buna inanan siyasetçi, muhtemelen gerekli izahatı alamıyor veya gerçekler hakkında bilgi sahibi kılınmıyordur. Algı yönetimi yapanları da yönlendiren alt kademe yöneticiler mi var acaba? Sanırım bu durumu ortadan kaldırmanın tek yolu, tüm siyasetçilerin ve liderlerin arada hiç kimseyi görevlendirmeden, doğrudan halkla temas etmeleridir. Her siyasi parti lideri, bu arada elbette AK Parti lideri Cumhurbaşkanı da, halkla doğrudan temas etmeyi arttırmak zorunda. Dolaysız bilgi almak, sorun dinlemek ve hatta çözüm önerisi duymak istiyorlarsa tek yapacakları şey bu olmalıdır.
Bize gelince…Farkındayım, dönüp dönüp aynı şeyi söylüyoruz. Fakat biz bu gerçekleri söylemekten bıkmayacağız. Çünkü haklıyız, hakkımızı istemeye de devam edeceğiz. “Balıkesir’in iki tane havaalanı var” denildikçe, “bizim hastane nerede?” diyeceğiz. “Türkiye yüzyılına giden yolu inşa ediyoruz” denildikçe, “bizim arıtma tesisleri nerede?” diyeceğiz. “Pek çok alanda dünyaya örnek olacak adımlar atıyoruz” denildikçe “temiz Körfez ne zaman?” diyeceğiz. “Geldiğimizde 76 üniversite vardı. Şimdi 208 üniversitemiz var.” denildikçe, “bizim eksik doktorlar atandı mı?” diyeceğiz. “Üniversite öğrencilerinin harçlarını kaldırdık” denildikçe de “o iş öyle değil ama bu arada belediye de su paraları çok fazla arttırdı” diyeceğiz..
Uzatmayalım, önümüz seçim. Eğer erkene alınmazsa,18 Haziran 2023 seçimlerine sadece sekiz ay kaldı. Toplu açılışları, miting gibi toplantıları anlamak mümkün. Hatta bugün temeli atılsa bile bazı işlerin o tarihe kadar yetişmeyeceğini, bu yüzden hayalini bile kurmamak gerektiğini anlamak da mümkün. Fakat, Körfez’de yaşayanların da kendilerine sorunlarının çözümü için söz vermeyenlere itibar etmeyeceklerini artık anlamak gerekli değil mi? Yatırım yoksa oy da yok, destek de. Şimdi yönetenlere de, yarın yönetmeye niyetlenenlere de tek söylenecek olan budur. Yoksa dileyen gelir şehrimize, ilçemize, hatta mahallemize, önce dinleriz, sonra da “hayırlı yolculuklar” deyip uğurlarız. Başka da bir şey beklemeyin bizden.