Birleşmiş Milletlerin 2022 Beşeri Gelişim Raporu (Human Development Report) belirsizlik teması üzerine kuruludur. Rapor belirsiz zamanlar, oturmamış hayatlar: dönüşen bir dünyada geleceğimizi şekillendirmek adını taşır. İnsanların dünya üzerinde sosyo ekonomik etkinliklerinin yarattığı antroposen yine insanların kendi aymazlıkları nedeniyle belirsiz hale gelmiştir.
Bu belirsizliği ortadan kaldırabilecek pandemiden sonra yaşanan insan gelişim endeksindeki yükseliş sapmasını tersine çevirebilecek 3 faktörden söz eder rapor. Bunlar yatırım, güvence sistemleri ve inovasyondur. Ancak rapora göre antroposendeki belirsizlikler dört koldan insanların zihinsel iyi oluş hallerinin altını oyacaktır. Bunlar beklenmeyen şoklar, fiziksel rahatsızlıklar (salgınlar) genel iklim endişesi ve gıda güvensizliğidir. Ekonomik eşitsizliklerin derinleşmesi ve kuşaklar boyunca tekrarı ayrıca dünya tarihinde sıklıkla tekrarlanan savaş ve toplu şiddet aksiyonları insanlığın bir bütün olarak gelişimini yavaşlatmaktadır.
Günümüzün yeni belirsizlik kompleksi sadece Antroposenin gezegensel baskıları ve politik ve sosyal kutuplaşmayla ilgili değil aynı zamanda gezegensel tehditleri azaltmak ve yeni teknolojilerin pozitif potansiyelinden daha fazla yararlanmak için hedeflenen bir sosyal dönüşümle ilgilidir. Enerji sistemlerinden, gıda üretimine ve ulaştırmaya gezegensel baskıların hafifletilmesi için dünyanın işleyiş biçiminde temel bazı değişiklikler gerekmektedir. Ancak bu dönüşüm ve onun getirdiği belirsizlik aynı zamanda fırsat demektir. İnsanlar yapay zekâ ve endüstri 5.0 ‘ın ortadan kaldıracağı mesleklere odaklanmaktadırlar. Oysa bu teknolojilerin insan emeği yardımıyla yaratacağı yeni fırsatlar ortadan kaldıracaklarına göre çok daha fazladır. Örnek olarak bugün Birleşik Devletler’de istihdam edilen insanların % 60 ‘ı 1940’lı yıllarda var olmayan işlerde çalışmaktadır.
Belirsizlik geleceğe doğru ilerlerken yatırımlar küresel kamu mallarının üretimine, doğa bazlı insani gelişimlere ve iklimsel değişikliklerin etkileriyle yüzleşmeye dönük olmalıdır. Yine böyle bir ortamda inovasyon uyumcul barışlandırma, enerji yönetimi, sosyal inovasyon, desenformasyonla mücadele ve medya okuryazarlığının güçlendirilmesi, data ve ölçümleme üzerine yoğunlaşmalıdır. Güvence sistemleri (insurance) böyle bir dünyada makroihtiyati (macro prudential) düzenlemeler, sosyal koruma, temel ihtiyaçlara erişim, insan haklarının güvencesi, kamusal tasarım, geniş katılıma açık fırsatlar yaratılmasına odaklanmalıdır.
Inovatif yetkinlik dünyanın belirsizlikle mücadele edebilmesi için en önemli özelliktir. Bütün eğitim sistemi dünyanın beşeri potansiyelinin inovatif gücünü yükseltmeye yönelik tasarlanmalıdır.
Gezegensel belirsizlikle mücadelede ihtiyaç duyulan en önemli özellik sosyal, kültürel ve yerel belirlenimlerin ötesine geçerek iletişim kurma, anlama ve iş birliği yapabilme becerisidir. Ulusal ve politik sınırlardan çok insanların zihinlerindeki sosyal ve kültürel geçişsizlikler onun topyekün etkinliğinin önündeki en büyük engel görünmektedir.
Böyle bir dünyada kurumların ve bireylerin fırsatları da tehditleri de bu tabloya göre oluşacaktır. Gezegensel beklentilere uygun bir kurumsal dönüşüm geçirebilen şirketler, beşerî sermayelerini küresel belirsizliklerle baş edebilecek alanlarda yetkinleştiren ve bu alanlarda güçlenen ülkeler, beceri ve yetkinliklerini çok yönlü, global ve teknoloji tabanlı kurgulayanlar yeni dönemin kazananları olacaklardır.