Bugünkü yazımda Basketbol ile değişen hayatların en canlı örneğini göstereceğim umarım keyifli bir yazı olur… Başlıyorum…
Yıl 2009 yani 12 yıl önce. Rahmetli anneannem her sabah kahvaltıdan sonra beni balkona çıkarır neskafemi getirir beraber içerdik. Amaç sadece hava almamı sağlamaktı. Dışarıyı seyrederken 2 genç okul kıyafetleri ile apartmanın önünden geçerken birinin ayağında problemi olduğunu fark etmem çok uzun sürmedi. Hemen o heyecanla yukarıdan seslendim. Tabi ki evim 3.kat yukarı çağırdım çıkabileceklerini düşünerek. Adının Uğur olduğunu Zühtüözkardaşlar Lisesinde okuduğunu öğrendim. Doğuştan Engelliymiş çok fazla detaya girmek istemeden Basketbola olan ilgisini sorup onun da olumlu ve akıllıca cevapları hemen takımımızı ve herkesin daha yeni başladığını ve onu da aramızda görmekten çok mutlu olacağımızı söyledikten sonra verdiği cevap şuydu: “Seve seve gelebileceğini” söylemek oldu. Uğur o zaman 17 yaşındaydı. İlk onun ölçüsüne göre olmayan Sandalye ile başladı Basketbola. Ama o kadar istekliydi ki ben buradayım diyordu ve çok hızlı bir gelişme kaydederek birde kendi ölçüsüne göre Spor Sandalyesi gelince U22 Genç milli takıma seçilmesi çok uzun sürmedi. 2.Ligten 1. Lige 1.ligten Süper Lige çıkma serüveninin baş kahramanlarındandı. Bu kahramanlık ile milli takımlarda ki başarısı eklenince Büyük Takımların dikkatini çekmesi çok uzun sürmedi ve 2014 senesinde Balıkesir’den Beşiktaş’a gönderdiğimiz ilk sporcu olarak Balıkesir tarihine geçti. Uğur Toprak Beşiktaş’a gittikten sonrada mücadeleyi bırakmadı ve 2 Paralimpik olimpiyat ve 2 Avrupa Şampiyonluğu 1 dünya 2. Ligi sığdırarak bu yılda Galatasaray transfer oldu. Kendi Puanına göre benim gözümde Türkiye’nin en iyi 3 puanı….
Yıl 2012-2013, Devlet hastanesinin karşısında bir lokantada çorba içerken bir çocuk geldi elektrikli motordan indi. Dükkâna girdi. Ayakları ilginç biraz çarpık ve kısaydı. İşte bu çocuk ile konuşmalıydım dedim daha 15 yaşında olduğunu Mehmet Şeref Eğinli Ortaokulunda okuduğunu öğrendim o anda. Basketbol Takımızı anlattım. Ben heyecanla anlatırken onun gözlerinde o heyecanı görememek üzmüştü beni çünkü Basketbola hiç merakı ve ilgisi yoktu. Uğurdan ilk aldığım etkiyi alamamıştım. Ama pes etme Alper dedim. Antrenmana davet ettim gelmek istemedi. Futbola olan merakının söyledi. Babası Mücahit abi ve Annesi Havva abla dediler ki biz onunla konuşur gelmesini sağlarız. Evet Enes 2 hafta sonra basketbola başlamıştı ilk başlarda hala sevmediğini hissetsem de artık o salonun kokusunu almıştı ve devam edecekti. Nitekim devam etti ve benim Antrenörlüğüm döneminde en keyif aldığım başarılı olmamızdaki baş kahramandı kendisi.2016 yılında Galatasaray’a 49 sayı fark attığımız maçta 34 sayı ile oynamıştı. U22 Genç milli takımda ki Avrupa Şampiyonluğu da eklenince Galatasaray’ın dikkatini çoktan çekmişti. Balıkesir’den ayrılması da kaçınılmaz oldu. Uğur ve Enes’in Balıkesir’de başlayan takım arkadaşlıkları şuan da Galatasaray da devam ediyor ve her ikisi de Milli Takımda ülkemizi başarı ile temsil ediyorlar. Bizler de başarılarını gurur ile takip ediyoruz…
Bu hafta sonu bu İki genç Balıkesir’deydi. Tribünlere baktığımda Uğur ve Enes’i sadece bizler değildik gurur ile izleyen başta aileleri vardı. Aslına bakarsak en büyük Gurur onlara ait olmalı çünkü bizler bu kapıyı açtık ama o kapının kapanmaması için çocuklarına en büyük desteği o aileleri verdiler ki onalar bu günlere geldiler. Teşekkürler çocuklar teşekkürler Bulut ve Toprak aileleri. Sizler bence bu Balıkesir’e çok büyük örneksiniz bu spora yeni başlayacak Engelli kardeşlerinize en büyük MODEL siniz.
Gelelim Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol HDI Süper Lig 7. Haftasına. Çarşamba günü Fenerbahçe maçından sonra cumartesi günü Rakibimiz Galatasaray’dı. Fenerbahçe namağlup Galatasaray’da 1 yenilgi ile gelmişlerdi buraya. Takımımız ilk maçta ki hataları yapılmaz ise bu maça ortak olabilir düşüncesi Antrenörlerimiz ve oyuncularımız da vardı son yapılan takım toplantısından çıkan sonuçta buydu. Nitekim maç başladığında bunun sinyallerini verdi takım. Attığımız şutlar isabetli olduğunda Turnikeler kaçmadığında ve en önemlisi ilk maçta yapılan pas hataları minimuma indiğinde ilk periyot sonucu 14-15 sona erdi. 2. Periyota başladığımızda inançlı ve istekli başlayan takımımız 18-22 skorla ilk yarıyı bitirdi. 32-37 başlayan 2. Yarı da biraz düşüşler yaşayan ve moral konsantrasyon düşüklüğü takımımızın sayı bulmakta zorlanınca 3. Periyot 7-18’in önüne geçemedi. Son periyotta yapılan oyuncu değişikliği ile biraz daha ivme kazanan takımımız 14-18 sayı ile maçı bitirdi. 2016 yılında Galatasaray karşı 34 sayı ile oynayan Enes bu maçta Balıkesir’e attığı 36 sayı ile maçın yıldızıydı. Belki maçı kaybettik ama Enes ve Uğur gibi İki Genci basketbola kazandırdığımız için ne kadar gurur duysak azdır…
