Geçenlerde Bandırma İİBF Dekanı Prof. Dr. Serap Palaz tarafından BANÜ İİBF Danışma Kuruluna yaptığı davet vesilesiyle Sobey School of Business at Saint Mary’s Universityden, Bandırma’da misafir olarak bulunan değerli akademisyen Dr. Fırat K. Sayın’ı dinleme ve tanışma imkanı buldum. Bu kısa ve değerli söyleşide Fırat K. Sayın yurtdışında üniversitelerin şirketleşme sürecinde olduğu ve bunun sebep olduğu sancılardan bahsetti. Bu kadar yakinen bilmiyorduk ama batıda özellikle özel üniversitelerde para getirmediğini düşündükleri bölümleri kapatıyorlar. Yani felsefe, tarih, coğrafya, edebiyat, sanat tarihi gibi bölümler kapatılıyormuş. Gerekçesi de gelir getirmemesi. Fırat Hoca da farkında, bu durum aslında üniversitenin çöküşü anlamına geliyor. Yani siz üniversiteyi gelir getirecek mesleklerin öğrenildiği bir yer yapacaksanız kapatın onu daha karlı meslek kursları açın olsun bitsin. Üniversite kavramında bir zihniyet dönüşümü kaçınılmaz görünüyor.
Fırat Hoca yapay zeka kullanım becerisinin kilit bir yetkinlik olarak öne çıktığından ve kısa sürede akademik faaliyetleri de içerecek şekilde bir çok işin yerini alacağının altını çizerek kişilerin yapay zeka kullanım becerileri ve yaratıcılıklarıyla fark yaratacaklarını belirtti. Her geçen gün yaklaşıyoruz. Bir çok mesleğin ortadan kalkacağı bir süreçteyiz. Bu insanlar ne yapacak, bu dönüşümü okullar nasıl takip edecek bunlar çok ciddi global problemler ama bireysel olarak başarımız yapay zekanın ortaya çıkaracağı bilgiyi yaratıcı bir şekilde kullanmak ve diğer sosyal beceriler olacak gibi görünüyor. Aslında bu eğitim sisteminin yarattığı bir açmaz. Önce insanları tektipleştirip vasatlaştırıyor ve onları ekonomik değere ve etkinliğe şartlandırıyorsunuz, sonra da fellik fellik yaratıcı bireyler arıyorsunuz.
Pandemiden sonra Post-Work (iş sonrası) olarak adlandırdığımız yeni bir döneme girildiğini ve insanların çalışmak istemediklerini çalışmanın yerini daha yaratıcı etkinliklerin alacağını, modern çalışma kavramının yapay zeka ve otomasyon nedeniyle dönüşeceğini, bu dönemin kavramlarından biri olarak universalincome (evrensel gelir) kavramının tartışıldığı bilgisini verdi Fırat Hoca. Bu konu başlı başına bir yazı hatta yazılar konusu. Daha önce de yazmıştım. Şirket kavramı yolun sonuna geldi. Farklı iş modelleri ortaya çıkacak. Çıkmak zorunda. İnsanlar çalışmak istemiyor, çalışanlar da bundan bir şey ummuyor çünkü çalışmak onlara geleceğe dair bir umut vadetmiyor.
Post Work kavramı çok önemli bir araştırma konusu. Kanada da Organizasyonel Davranış ve İnsan Kaynakları alanında çalışan Fırat Hoca’ya “teorinin modern toplumdaki bu gelişmeleri takip edip edemediğini” sordum. “Teori hep geriden gelir zaten.” dedi. Ama kesinlikle üniversiteler bu gelişmeler üzerinde kafa yoruyor. Yormak zorunda çünkü dünyanın geleceği bu yeni gelişmeleri yönetebilmekle doğrudan ilgili.
Bu keyifli söyleşi için kendisine teşekkür ettim. Balıkesir’in gururu Bandırma Üniversitesi çok vizyoner ve pırıl pırıl bir akademik kadroya sahip. Özellikle Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir ve İİBF Dekan’ı Prof. Dr. Serap Palaz’a değerli çabaları ve vizyonları için çok teşekkür ediyorum.