Balıkesir’i seviyoruz ama sevmekle yetinmeyeceğiz…

İSMAİL ORHAN SÖNMEZ

 

 BALİP VE BALIKESİR İŞ DÜNYASI

 

BALİP uzun adıyla Balıkesir İnsan Yönetim Platformu çalışmalarına 2016 yılında başladım. O dönemde Balıkesir’in belli başlı şirketlerindeki IK yöneticisi arkadaşlarla bir araya gelerek bu gönüllü oluşumu başlattık. Amaç mesleki ve sosyal bir platformda bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaktı.

 

Gerçekten de değerli tanışıklıklar ve dostluklara vesile oldu BALİP. 2019 yılında Balıkesir’in bugüne kadar yapılmış en geniş katılımlı iş etkinliğini – bu iş olmaz diyenleri dinlemeden- hayata geçirdik. Balıkesir’in ilk insan yönetim zirvesini neredeyse tek kuruş harcamadan görkemli bir şekilde hayata geçirdik. Daha iyisi yapılana kadar açık ara bu şehirde yapılmış en büyük organizasyondu.  

 

Odalar, resmi kurumlar, özel sektör çok iyi koordine olduk. Yılmaz Argüden gibi çok değerli konuşmacılar, Kariyer net gibi büyük markalar üst düzeyde etkinliğe katıldılar. Balıkesir’in ilçeleri de dahil olmak üzere yaklaşık 1000 kişilik bir katılım oldu. Şehir başta Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz olmak üzere protokolüyle zirvedeydi. İnsanlar saat 09 da başlayan bu zirvede akşam 18’e kadar kalarak bu tip sosyal etkinliklerde az görünen bir ilgi ortaya koydular. 

 

Takip eden yıllarda Pandemi’nin etkisiyle aktivitelerde azalma olsa da  ortaya attığımız  Şehir Vizyonu, Mesleki Eğitim, İşverenleri Bekleyen Güncel Problemler temalı deklarasyonlarla BALİP adı gündemde kaldı ve önemli bir sivil inisiyatif olarak kabul edildi. Her gönüllü platform gibi BALİP’te de işler o iş için koşturanlarca yürütülür. BALİP’te kurulduğu günden yakın zamanda kadar aktivitelerin  büyük çoğunlukla ben koordine ettim ve arkadaşlarımın da katılımıyla toplu bir şekilde hayata geçirdik.  

 

Bu arada sosyal medya hesaplarından web sitesinin yönetimine, basınla ilişkilerden şehirdeki önde gelen kurumlarla iletişime kadar her adımı ciddi bir şekilde koordine etmeye gayret ettim.  Böylelikle BALİP önemli bir isme dönüştü. Ancak benim çalıştığım işyerinden ayrılıp kendi işimi kurmamla  önceliklerim değişti, işlerim yoğunlaştı.

 

Bu dönemlerde BALİP içinde arkadaşların işbölümü, liderlik konusunda  değişik görüşleri oluştu. Hiç çözemediğimiz sahiplenme, katılım, neden böyle bir platformun profesyoneller önemi bilincini yaygınlaştıramamak konuları da BALİP’i daha kurumsal bir yapıya dönüştürme çabalarını tetikledi. Bu konuda yapılan görüşmelere de katılım, ilgi ve ciddiyet düşük olunca ben artık BALİP serüvenimi noktalama kararı aldım. Arkadaşlarımı iş yoğunluğundan dolayı koordinatörlük görevimi yürütemeyeceğim konusunda bilgilendirdim. Onlar da yeni bir arkadaşımızı yetkilendirerek bu yapıyı devam ettirme karar aldılar.

 

BALİP bir yana Balıkesir’in bu tip sosyal girişimlere çok ihtiyacı var. Ancak bu işler özveri, zaman, para ve her şeyden önce ciddiyet ve duruş gerektirir. Aksi halde kimse sizi ciddiye almaz.  Diğer yandan mesleki dayanışmayla rekabet kurallarını çiğnemek arasında ince bir çizgi vardır ona da dikkat etmek gerekir.

 

Bu işleri yürütürken fazla hesap kitap, fazla politika ve ayak oyunları bu işleri tatsızlaştırır. Sonuçta gönüllü bir platformdur ve insanları bir arada tutan şey, saygı, iletişim, güven, işbirliği fırsatlarının homojenliğidir. Onlar bir kere sarsılınca bir daha dikiş tutmaz. O nedenle bu işleri yürütürken sosyal açıdan çok hassas olmak önemlidir.

 

Gönül ister ki BALİP çok daha güzel işler yaparak yoluna devam etsin. Çok daha güzel işler yapacak başka oluşumlar, başka arkadaşlar onları destekleyecek başka babayiğitler ortaya çıksın. Bunlar bu şehre faydalı olur. Bunların hepsine sahip çıkılmalıdır. Şehirler protokollerle gelişmez, şehirler canlı sosyal ekosistemlerdir. Bu canlılığı artıran da o şehirdeki insanların gönüllü ve gönülden çalışmalarıdır.  Ben üstüme düşeni yaptım. Bana da bu süreçte destek olan herkese çok teşekkür ederim.

 

Balıkesir’i seviyoruz ama sevmekle yetinmeyeceğiz, bu şehirden bir şey olmaz demeden önce bu şehirde bir şeyler yapma iradesini göstereceğiz. Balıkesir biz istesek de istemesek de değişecek dönüşecek bu sosyal bir zorunluluk. Mesele bizlerin o dönüşümün neresinde olacağımız.

 

Exit mobile version