Balıkesir Kahvaltısı’nın akıbeti ne olacak o zaman?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

BALIKESİR olarak serpme kahvaltı  işinde geç kaldık demek ki.

Millet yavaş yavaş bu formatı terk ediyor.

Meselâ Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl, “serpme kahvaltı büyük israfa neden oluyor, bunun yerine seçmeli kahvaltı öneriyoruz” diyor.

Kahvaltısıyla meşhur şehirlerin esnaflarından destek açıklamaları geliyor:

“Serpme yerine seçmeli kahvaltı…”

Biz de ‘Balıkesir Kahvaltısı’ adı altında otuz çeşit kahvaltılık ürünü bir masaya toplayıp ‘marka’ olmaya çalışıyoruz.. Bu uğurda lansmanlar, festivaller, özel organizasyonlar düzenliyoruz.

Valiliği, Büyükşehir’i, kurumları, odaları, STÖ’leriyle tüm şehir, tüm vilayet ‘Balıkesir Kahvaltısı’ için seferber oluyor.. Ajanslar bu mevzuda çalışıyor.. Medya ve sosyal medyadaki tanıtımlar için çuvalla para ödeniyor, influencer dedikleri arkadaşlar bir cümle, bir küçük video, bir fotoğraf paylaşsın diye özel davetler veriliyor falan.

 

***

HANİ yarın öbürgün Resmi Gazete’de bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayımlanırsa bu hususta şaşırmayın…

“Ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu gıda kriziyle mücadele kapsamında, yıllık yaklaşık 100 milyar liralık israfın söz konusu olduğu serpme kahvaltı olayına son veriyoruz.. Böylece yıllık yaklaşık 18 milyon ton gıdanın ısraf edilmesinin önüne geçiyoruz.. Tüm gıda işletmelerinde bundan sonra seçmeli kahvaltı modeli uygulanacaktır…”

Olur mu olur yani.

Sonuçta ortada hem parasal israf var, hem de milyonlarca ton gıda çöp oluyor!

Dört kişilik serpme kahvaltıdan geriye kalanlarla bir dört kişi daha doyar…

 

***

BİZİM yeme içme işleri gâvurunki gibi olmuyor işte. Sabah bir bardak kahve, küçük tavada kızartılmış tek yumurta veya minik bir krep; haydi eyvallah.

Akşam sofrasında, masada tek bir tabak yemek, o da kaşığın kenarıyla koyulmuş, azıcık bir şey.. Yanında bir kadeh içki…

Masa bomboş!

Günün birinde bir otelin restoranında kahvaltıdayız.. Gâvur da çok. Açık büfe; ye yiyebildiğin kadar.

Hep öyleyizdir ya, dünyaları aldırmaya çalışırız o kahvaltı tabağına.

Peyniri, zeytini, yumurtası, balı, reçeli, tereyağı, çöreği, poğaçası, salamı, sosisi falan, doldur doldurabildiğince.

Yerleştiğin masadan en az beş kez kalkarsın, açık büfeden bir şeyler daha alıp yiyeyim diye.

Envai çeşit tatlı vardır meselâ servis masasına dizili.. Ayrı bir tabağa üç dört çeşit korsun, yiyebilecekmiş gibi.

Bir köşede sucuklu yumurta, omlet falan yapıyordur otel mutfağının aşçısı.. Gözün doymaz, sahanda sucuklu yumurta için sıraya girersin.

Çayla yetinmeyip, meyvesuyu makinalarından portakal suyu falan doldurursun bardağına. Evde her sabah sıkıp içiyorsun ya; portakal suyu içmezsem ölürüm yani! Vitamin vitamin…

Sonra bir gâvur gelir, yan masaya oturur.. Bir küçük tabakta iki muz dilimi, üstüne bal dökmüş.. Bir bardak kahve, halleder işini…

Adamın yediğine bakarsın önce.. İlk tepkin, “bu herif oncacık şeyle nasıl doyacak” olur.

Doymak mühim…

 

***

BİR ara otellerin açık büfe uygulamasındaki yiyecek içecek israfı konu olmuştu.. Şimdi de serpme kahvaltı…

Serptirmenin senelik maliyeti 100 milyar liraymış.

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın araştırmasından elde edilen sonuç bu.

18 milyon ton gıdanın israf edildiği belirlenmiş.

Serpme kahvaltıda masaya konan ürünlerin yarıdan çoğu yenmeyip çöpe atılıyormuş.

TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl, seçmeli kahvaltı modeline geçilirse milyarlarca liralık israfın önleneceğini söylüyor ve şu cümleyi kuruyor:

“Bu milli bir mesele. Dünyada ciddi bir kıtlık ve gıda sorunu yaşanıyor. Meslektaşlarım beni arayıp ‘bu çağrıdan sonra seçmeli kahvaltıya geçmeye başladık, müşteri memnuniyeti arttı, israf yarı yarıya azaldı’ diyor. Yenmeyen şeyler için para ödemek, para kazanmak ve israf etmek doğru değil, bu vicdani bir mesele…”

O açlık hissiyle masaya gelenlerin hepsini yiyecekmiş gibi geliyor insana.. Oysa iki dilim kızarmış ekmeğe tereyağını sür, bir küçük dilim peynir, iki yeşil zeytin, bir bardak çay, karnın doyuyor.

Doyduktan sonra masada kalanlar vicdanını sızlatıyor!

Ne yapıyorsun o zaman? “Zebil olmasın” deyip, doldurduğun mideye ikinci tur indirme yapıyorsun…

Sonra bir fenalaşma hissi, bir kalp çarpıntısı, bir uyku hali.

“Nerde benim tansiyon ilacım!”

Kendimden biliyorum yani.

 

***

RESTORANLAR, lokantalar, kahvaltı mekanları ve kahvaltı servisi yapan gıda işletmeleri, serpmeyi menüden kaldırıp seçmeliye geçerse cümleten..

Balıkesir’in kahvaltı işi ne olacak?

Menüsüne ‘Balıkesir Kahvaltısı’nı dahil eden işletmeler, “israfı önlemek için Balıkesir Kahvaltısı’nı kaldırdık” derse.. Ortada Balıkesir Kahvaltısı diye bir şey kalmaz!

Onca lansman, organizasyon, festival, şenlik, harcanan paralar, sarfedilen emek, zaman, şu bu..

Uçtu gitti…

 

Acaba diyorum, otuz çeşit ürünü masaya koyup ‘Balıkesir Kahvaltısı’ markası yaratmak yerine.. Belli başlı yöresel yiyecekler üzerinden mi yürüseydik gastronomi şehri yolunda?

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Balıkesir Kahvaltısı’nın akıbeti ne olacak o zaman?
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!